Ramazan’a güzel hürmet ederler
Mevla’ya emanet olsun Erzurum
Dilerem daima kânı keremden
Kaldırmaya nur-i irfan didemden
Bizi halas ede derd-i veremden
Mevla’ya emanet olsun Erzurum
İftara doğru tatlı telaşlar ile pide kuyrukları dolar şehrin her yerinde. Ekmek kokuları sarar tüm yolları. Kimisi davete, kimisi evine yetişmek için hızla hareket eder.
Bereketli iftar sofraları kurulur; Muratpaşa’dan Ulu Camii’ye, Ayaz Paşa’dan Zahit Kotku’ya yankılanan ezan sesleri ile besmeleler çekilerek Allah’a niyazlarda bulunularak açılır oruçlar.
Orucunu ilk kez çocuklara hizmet edilir, onların gönüllerini hoş edecek sözler söylenir. İlk kez tutulan orucun sevabı anlatılır çocuklara, onların dualarının yedi kat semada karşılıksız bırakılmayacağı anlatılır.
Evin ahalisi büyük bir sessizlik içinde iftarın bereketini solurken gönüllerde Allah’a yapılan ibadetin hazzı ve mutluluğu yaşanır.
Yarattığı her canlıya rızık temin eden yüce Allah, her iftar sofrasına nimetler sunar, kullarından şükür ve dua ister. Orucunu tutan her insan rızkın sahibi olarak sadece Allah’ı bilerek yalnızca O’ndan ister.
İftardan sonra çaylar içilir, taze pişirilmiş kadayıf dolmaları ikram edilir, sohbetler edilir.
Yatsı ezanına doğru insanlar dizilir yollar boyunca teravih namazı için şehrin dört bir yanına. Gez Mahallesi’nden Gürcükapı’ya, Tebrizkapı’dan Harputkapı’ya sarar Ramazan akşamlarının sıcak bereketi Erzurum’u.
Huşu içinde kılınan teravih namazları ve elleri semaya kaldırarak edilen dualar geceyi aydınlatır. Sonra devam edilir çay sohbetlerine, tatlı ikramlarına.
Yeni bir sahurun aydınlığını karşılamak için taze bir heyecan ile bekler Erzurum imsak vaktini. Sahur için daha hafif yiyecekler ve içecekler tüketilir. Yeni günün orucuna niyet edilir ve oruç tutan her insan “şükür yeni bir Ramazan ayında bizleri oruca kavuşturana. “ diyerek niyaz eder.
Okunan hatimler nurdan bir sesle yükselir arşa, mübarek ufuklarda sarar tüm şehri. Gönüller ve zihinler doyar bu sesle.
