Elbette herkes herkesi sevmek yahut da her vatandaş her seçilmiş kişiyi beğenip alkışlamak zorunda değil.
Bu ülkede Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan'ı ölümü pahasına sevip destekleyen milyonlarca kişi olduğu gibi neredeyse varlığına bir dakikalığına bile tahammül edemeyenler var.
Aynı şey yerel planda da geçerli...
Misal; Erzurum'da Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen'i bu şehir için bir şans olarak görenlere karşı, ağzıyla kuş tutmuş olsa, hatta Erzurum'u dünyanın en güzel şehri bile yapsa nefretle eleştirenler de mevcut.
Bu, demokrasinin doğal bir cilvesidir...
Lakin sevgimizde de nefretimizde de dengeyi elden bırakmamız insani bir görevimizdir.
Ölçülüyü kaçırmamalıyız, en önemlisi de adil olmalıyız.
Değil mi ki...
Cenab-ı Allah Maide Suresi'nde ne
buyuruyor, "Ey mü'minler! Allah için hakkı ayakta tutan hâkimler ve adaletle şâhidlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adâletsizliğe götürmesin. Adâlet yapın ki, o takvaya en çok yakın olandır. Allah'dan korkun. Çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdârdır."
Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanı Erdoğan Erzurum'daydı. Her ziyaretinde olduğu gibi bu ziyaretinde de, Erzurum halkı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sıcak ve samimi bir karşılama düzenledi, sevgi ve muhabbet bağlılığını sundu.
Hususi olarak biliyorum ki Erdoğan da hem Erzurum'a, hem de Erzurum halkına aynı duygu ve düşüncelerle mukabele eden bir devlet adamıdır.
Buraya kadar bir sorun yok. Birilerinin gözünde sorun, il kongresinin yapıldığı salondaki fotoğraf çekimi esnasında Erdoğan'ın, Başkan Sekmen'e bakarak eliyle yaptığı o işaret...
Görmelisiniz, sosyal medya tellalları anında yaylım ateşe geçti!
Yok efendim, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Sekmen'i itmiş, azarlamış, kovmuş, aynı karede görünmek istememiş....
Fazlası var, eksiği yok...
Muhteremler, kimsenin avukatı ya da sözcüsü değilim. Fakat insaf ve vicdan dairesinde kalarak diyorum ki, hayır; meselenin iç yüzü hiç de denildiği gibi değil...
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne Sekmen'i azarladı, ne kovdu ne de aynı fotoğraf karesinde görünmekten sakındı.
Meselenin doğrusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, fotoğraf çekimini kısım kısım istemesidir. Yani milletvekilleriyle ayrı, başkanlarla ayrı, delegeyle ayrı, seçmenle ayrı, isteyen vatandaşla da ayrı ayrı çekilmek...
Sekmen, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın neredeyse 30 yıldan beri tanıdığı, değer verdiği ve bu sebeple de Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na aday gösterdiği bir isimdir.
Sekmen, AK Partili belediyeler içerisinde en başarılı görülen ve de gösterilen başkanlardan biri... Bunu biz değil, kamuoyu yoklamaları ve bizzat sahada yapılan tespitler söylüyor.
Buna rağmen elbette eksikleri, elbette yapması gereken daha binlerce hizmet var.
Sekmen'i sevmeye bilirsiniz, oy vermemek de sizin en doğal bir hakkınızdır.
Lakin bu, sizi adil olmaktan uzaklaştırmamalı, hele hele de bir görüntüden hareketle sizi iftira ve hakaret yanlışına savurmamalıdır.
Belediyenin yaptığı yahut da yapamadığı hizmetleri kıyasıya eleştirin, hep birlikte eleştirelim. Şayet, Başkan Sekmen bundan ötürü alınıp küserse kendi bilir; yeter ki kin ve öfke içinde olup, adaletten sapmayalım.
Son bir tespit: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başkan Sekmeni azarlayıp kovmadı, bu tamam da... Velev ki böyle bir vaka yaşanmış olsaydı, şahsen ben, bu şehrin bir evladı ve bu halkın bir ferdi olarak bu manzaradan ötürü keyif almaz, bilakis ziyadesiyle üzülürdüm.
İster Sekmen'i seviyor olayım isterse sevmeyeyim...
