Haber Girişi : 10 Temmuz 2016 22:29

Erdoğan, "FETÖ'yle barış!" çağrılarına kulak verir mi?

Erdoğan,
Konu mâlum... Adamın biri çıkıp kuyuya bir taş attı! Taşı atan da, o taşın haberini köpürterek duyuran da aslında sadece nabız 
yoklamanın peşindeydiler. Tıpkı geçmişte kimi çevrelerin yaptığı "...Apo'nun cezası ev hapsine çevrilsin" şeklindeki teklifler gibi...
Bu kez de FETÖ seviciler aynı yolu izliyor! Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ne düşünüp düşünmediğini merak 
etmekten çok, toplumun bu ''davet''e nasıl bir tepki vereceğini ölçmek 
istediler. Yoksa o daveti yapan da, o daveti köpürterek manşete taşıyanlar da Erdoğan'ı etkileyemeyeceklerini iyi biliyorlar.
Yapılan şu davete bakar mısınız, içinde tek kelimelik bir pişmanlık, üzüntü yahut da özür dilemek var mı? Bilakis, üstü örtülü tehdit ve bol soslu bir ajitasyon mevcut...
"Madem önce İsrail'le ardından Rusya ile barıştın ve Mısır'la barışmak için de adımlar atıyorsun. O halde iç barışı da sağla!"
Sahi bu ülkede; paralelciler, PKK'cılar ve ne olursa olsun değişmeyecek "Tayyip düşmanları"nın dışında, kim "Türkiye'de iç huzur kalmadı, Türkiye perişan oldu" diyor ki?
Terör ya da yargı eliyle darbe girişiminde bulunan ve bunları sütre arkasından destekleyen kesimlerden başkası, ne PKK ile barış istiyor, ne de devletin FETÖ'nün peşini bırakması gerektiğini düşünüyor.
Milletin neredeyse yüzde 99'u artık neyin ne olduğunu çok iyi gördü ve kimlerin bu ülkenin temellerine dinamit yerleştirmek istediğini de biliyor. Dolayısıyla millet, bu ayak oyunlarına artık gelmez.
Dedik ya, maksatları nabız yoklamaktı. Başardılar da hani...
Şu ana kadar neredeyse herkes bu "çağrı" üzerine bi şeyler söyledi. Paralelciler anında, "...evet, evet çok yerinde bir davet. Bu davete hayır denilirse şâyet, ülkedeki iç huzur büsbütün bozulacak" diyerek, barış güvercinlerinin kanatlarına rüzgâr pompaladı!
Yapılan bu çağrının, "samimi bir çağrı" olmaktan öte, yeni bir oyun olduğunu bilenlerin bir kısmı gülüp geçerken, bazıları da bodozlama dalıp kafa göz yardı. Dikkat ettiyseniz Erdoğan zerre kadar ciddiye dahi almadı. Çünkü PKK da FETÖ de dış güçler tarafından pimleri çekilerek bu ülkenin kucağına atılmış tahrip gücü yüksek birer bombadır. Her ikisi de Tayyip Erdoğan'ın ya da AK Parti Hükümeti'nin şahsi meselesi değil ki, kişisel duygularına göre hareket etsinler.
İsrail ve Rusya meselesi de aynı... Türkiye, o ülkelerle sorun yaşarken de mesele kişisel değildi, barış sağlanırken de kişisel değil.
Şayet birileri, çok yakında Tayyip Erdoğan çıkar, "paralel konusunda ben yanıldım, kandırıldım" diyerek, yeniden FETÖ'ye kuçak açacağını bekliyorsa, boşuna bekler. 
Çünkü bu ülkenin karşı karşıya kaldığı ve halen belki de yüzde 50'si ancak temizlenen paralel çete, tıpkı PKK gibi politikacıların veya bürokratların bireysel sorunu değil, bizzat bu milletin ve devletin beka meselesidir.

Bu gerçeği en iyi bilen kişilerin başında ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan gelmektedir.


Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.