Erzurum’da ehramın marka tescili almasına öncülük eden duayen isim, emekli öğretmen Hülya Saltuklu haksız eleştirilere cevap verdi.
Erzurum Aktif İş Kadınları Dostluk Ve Dayanışma Derneği (ERAKDAY) Başkanı Hülya Saltuklu, “Ehrama bürünmenin kirli ve art niyetli zihniyete malzeme yapılmasının kime ne faydası var?” diye sordu.
Erzurum’da ehrama hayat veren isim olarak bilinen ERAKDAY Başkanı Hülya Saltuklu, sosyal medyada ehrama kin kusan odaklara sert tepki gösterdi.
Erzurum İl Tarım ve Orman Müdürlüğü yöneticilerinin “Dünya Kadın Çiftçiler Günü”nü ehrama bürünmüş kadın çiftçiler ile bir araya gelerek kutladığı etkinlik görüntülerinin yayınlanması üzerine sosyal medyada ülke insanına hiç yakışmayan karalamalar başladı.
ERAKDAY Başkanı Hülya Saltuklu, “Karalamayı yapanlar sanki bu ülkenin yurttaşları değil de, çok uzak ülkelerin yurttaşı olarak yaşayan birileri gibi davranmaktadırlar. Her yörenin iklimi, coğrafi ve fiziki yapısı, kültürel değerleri, yaşama şartları giyim ve kuşamı belirlemede etkindir.” dedi.
CEHALET VE KÖTÜ NİYET!
“Ülkelerin kıyafetlerine bir göz atılsa, insanlara karşı ölçüsüz yargıda bulunanların haksız olduğu, bunun da cehaletlerinden ve kötü niyetlerinden kaynaklandığı görülür.” diyen Başkan Saltuklu, “Erzurum ve yöresine özgü ehram; koyun yününden kendi emekleriyle yıkayıp, tarayıp, büküp ve dokuyup kullandıkları bir yöresel dokumadır. Annelerimiz bu dokumayı soğuktan ve sıcaktan korunmak ve örtünmek amaçlı kullanmışlardır. Resimlerde de görüldüğü gibi tarih boyunca her yörenin kadını değişik şekillerde giyinmiş ve örtünmüşlerdir. Bu gerçeği görmek çok zor mu? Gerçeği görmek yerine ehramla bürünmüş kadınlarımızın fotoğraflarını çağın gerisinde kalan zihniyetlerine ve fikri saplantılarına malzeme yapanlar, hakarete ve aşağılamaya varan haksız eleştiri cesaretini nerden almaktadırlar. Bu eleştiriyi yapanlar babaannelerinin eski fotoğraflarına baksalar daha insaflı davranırlar sanırım. Bu fotoğrafı eleştirenler yüzünden ata yadigarı Üsküdar çatması, Edirne kırmızısı, Hatay ipeği, Denizli buldan bezi, Antep kutnu, Ankara sofu, şal şepik, beledi ve ehram gibi dokumamız kaybolmaya yüz tutmuş dokumalar arasına girmişti. Şimdi bize ait, yerli, milli ve kaybolmaya yüz tutmuş dokumalar diriltilmeye çalışılmaktadır. Bunun mücadelesini ve çabasını niye vermiyoruz diye feryat edileceği yerde, kin kusulmaktadır. Dahası Erzurum insanının üzülmesine neden olunmaktadır.” diye konuştu.
2008’de Merkez Kız Meslek Lisesi öğretmenliğinden emekli olduktan hemen sonra ERAKDAY Derneği’ni kurucu başkanı olarak çok zor şartlarda ehram dokumasının coğrafi işaretinin alınması için çalıştıklarını aktaran Hülya Saltuklu, “Ehramın markalaştırılması gerektiğine inandık. Dokuma ustalarının yetiştirilmesi gayreti içerisinde olduk. Erzurum adına ulusal ve uluslarasın fuarlarda ehram ürünlerinde tasarımlarımızla ilimizi temsil ettik. Fuarlarda aklı yeten, sanattan anlayan, ülke değerlerini bilen insanlar tarafından takdir gördük. Kendini, ülkesini ve değerlerini bilmeyenlerin eleştirileri sanırım çok itibar edilen eleştiriler değildir. İpliği iğneye takamayan, ülkesi için elini taşın altına koymayan, sadece haksız ve önyargılı hareket eden insanımıza acımaktayım. Artık dünyanın çok hızlı değiştiği bir zamanda boş söz ve anlamsız tartışmalarla değil, ülkesinde hemen her şeyi üreten ve istihdam yaratan, insanını aşağılamayan, ötekileştirmeyen, hoşgörülü, vicdanlı, insaflı, geçmişiyle ve gelenekleriyle barışık olma zamanı geldi de geçmektedir. Dernek olarak bu bilinçle çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ehram saf yünden sağlıklı bir dokuma olmasına rağmen yünlerimiz çöplere dökülmekteydi. Unutulmaya yüz tutmuş ehramın gün yüzüne çıkarılıp dokumanın yaşatılmasına, coğrafi işaretinin alınmasına, ehram adıyla markalaşmasına, Erzurum Olgunlaşma Enstitüsü’nde ehram bölümünün açılmasına katkılarımız ve yetiştirdiğimiz ustaların burada istihdam edilmesine, ehramın "Türkiye Dokuma Atlası” projesinde ihraç edilebilecek beş dokuma arasına alınmasına katkılarımızın haklı gururunu yaşıyoruz. Zaman boş söz değil, iş üretme zamanıdır.” ifadelerini kullandı.
ehram giyen kimseyi görmüyorum . eskiden imkansızlıktan giyinmiş olabilirler buna bakarsak en eski insanlar ayı postu giymiş diye ayı postumu giyelim. bu zihniyet ülkenin başına bela muhafazakar zihniyettir.