MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ İŞLEK BİR VİZYONU OLMALIDIR.
a- Vizyon ve Vizyon Kavramı:
Kelime olarak Vizyon hayal, hayal gücü, imgelem, ileri görüş, ideal (Kızılelma), öngörü gibi anlamlara gelmektedir.
Kavram olaraksa, gelecekte ulaşılmak istenen durumun, varılmak istenen noktanın canlı bir hayali, geleceğin yaşayan bir resmi olarak nitelendirilir. Ya da gelecekte kurum için belirlenmiş olan ortak amaçları, hedefleri ve inançları ifade eder. Yine o, kurumun ortalama 10 yıl sonra hangi noktada olmak istediğini veya hangi noktada olacağını; geleceğe dair muhtemel gerçekçi hedeflerini açıklar.
Vizyon, mevcut gerçekler ile gelecekte beklenen şartları birleştirerek, kurum için arzu edilen bir gelecek tasarımı oluşturmaktır.
Vizyon, imkânsız tahminler yapmak ya da hayaller kurmak değil, gelecek için kararlar almaktır.
Vizyon, kendiliğinden gerçekleşmeyecek, ancak gerekli çabaların harcanması göze alınırsa, başarılabilecek bir ideali tanımlar;
Fonksiyonel/işlek bir vizyon kurumlara kısaca şu katkılar sağlar:
- Kurumsal amaçların belirlenmesini ve başarılı bir şekilde uygulanmasını sağlar.
- Kurumun belirlediği stratejilerin gerçekleştirilebilmesi için kontrol mekanizması oluşturur.
- Karar alma mekanizmasının bir kapsam içinde kalmasına yardım eder.
- Stratejik plana temel teşkil eder; kurumda değişimi başlatır ve geliştirir.
- Kurum kültürünü oluşturulmasına imkân verir; amaç birliğini sağlar.
- Çalışanların kuruma olan aidiyet duygusunu arttırır.
Bugün, ülkemiz ve dünyanın gelmiş olduğu durumu göz önüne alarak Milli Eğitim Bakanlığı fonksiyonel, net ve yaygın bir vizyon hazırlamalıdır. Bunun için Bakanlık üniversitelerle, kendi teşkilatıyla, öğrenci, veli ve diğer ilgililerle ‘vizyon geliştirme teknikleri’ çerçevesinde bir çalışma başlatıp, ülkemiz açısından 21.y.yılın vizyonunu geliştirmelidir. Bana göre bu vizyonda şu ögeler olmalıdır:
Böylece şu anda insanlığın içine düşürülmüş olduğu ‘tekdüzeliğe’, ‘tektipliğe’ ve ‘çağ körleşmesine’ son verecek alternatif bir ‘eğitim sistemi’ oluşturmuş olmayı hedef edinmelidir.
Milletimiz yaklaşık üç asırlık bir aradan sonra da olsa, bu vizyonu yeniden üstlenip ülkemize, gönül coğrafyamıza ve insanlığa karşı iyilik ve fedakârlık bayrağını yeniden dalgalandırmalıdır. Çünkü hepimizin, bütün insanlığın buna çok ihtiyacı var.
Tahminince Egitim politikaları kurul üyesi yazarın yukardaki yazısında Meb in egitim sisteminde beklentilerin altında kalmış olduğunu tespit etmiş olması özelestirel bir yaklaşım olmuş.20 yılda egitimde bu sonuca varmakta çok üzücü bir durum gelecek nesiĺer için.