Basın, O’nun dekan olduğu haberini yaparken şu başlığı atmıştı:
“Öğrencisi olduğu fakülteye dekan oldu.”
Doğru bir başlıktı.
Bünyamin Aydemir, yıllar önce öğrenci olarak kaydolduğu Güzel Sanatlar Fakültesi’nden önce mezun oldu; ardından asistan olarak göreve başladı, sonra merdivenleri tek tek ama emin adımlarla çıktı, sırasıyla doçent ve profesör oldu.
Şimdi de dekan…
Prof. Dr. Bünyamin Aydemir, beş parmağında beş marifet olan ve birbirinden enfes çalışmalara imza atan bir akademisyen; yazar ve aydındır.
İltifat olsun diye demiyorum, hakikaten öyledir.
Üstelik Erzurum sevdalısıdır.
Ağabeyleri İbrahim ve İsmail Aydemir’den çok sonra tanıdım Bünyamin Hocayı…
Fakat dolu dolu tandım.
Pusula Gazetesi’nde günlük yazılar yazdı, bilimsel çalışmalar yayınladı, sanata ve kültüre dair sancılar çekti.
“Nasılsa profesör oddum, bundan sonrası hikaye” diyenlerden olmadı hiç…
“Bu ülkeye, bu şehre ve edebiyata dair ne üretebilirim, nasıl bir katkı sunabilirim” dedi hep…
Sundu, sunmaya da devam ediyor.
Şimdi ise, yönetici hoca olarak inanıyorum ki çok daha fazlasını verecek.
Sevgili Yavuz Demir’le ziyaret edip, hayırlı uğurlu olsun dileklerimizi ilettik.
Sağ olsun O da, asaletine yakışan ev sahipliği ile karşıladı bizi…
Erzurum, eli kalem tutan insanların çokça olduğu kadim bir şehirdir.
Bu sebeptendir ki, Erzurum’dan daima güzel insanlar çıkmıştır.
Onlardan biri de kuşkusuz ki Bünyamin Hocadır.