Haber Girişi : 13 Temmuz 2014 19:23

Dünya markası olmak...

Dünya markası olmak...

Adnan Polat’ın as başkan olduğu yıllarda Galatasaray Erzurum’a kampa geldiğinde, o günkü spor basınının yanı sıra bir çok otorite, "O rakımda kamp olur mu?" demiş ve Adnan Polat’ı, "memleketini kayırmak"la suçlamışlardı.

Her alanda ama her alanda uzman olan Türk basını(!) 2 bin rakımda kamp olamayacağını söylerken, ne bilimsel gerçeklerden haberdardı, ne de dünyada olup bitenleri incelime gereği duymuştu.

Oysa dünya geleninde bütün gelişmiş ülkeler, sporcularına kamp yeri olarak hep en yüksek irtifalı bölgeleri seçiyorlardı. Bunun en bilindik örneği ise, şimdiki Rusya, eskilerin Sovyetler Birliği’ydi.

Rus sporcuların her alanda başarılı olup ve madalyaları toplamalarının zamirindeki en önemli etkenlerden biri de, oksijeni az rakımı yüksek bölgelerde antrenman yapmalarıydı.

Futbol takımlarının son yıllarda keşfettiği bu gerçek, aslında Elvan Abeylegesse gibi milli koşucuların uzun senelerden bu yana tatbik ettiği bir antrenman şekli... Elvan’ın Erzurum’u tercih etmesi takdir edersiniz ki tesadüfi bir durum değil.

Neyse ki Erzurum artık yerli ve yabancı futbol takımlarının "yaz antrenman kampı" oldu.

Bir aydan buyana takımların biri geliyor diğeri gidiyor. Aynı anda bir kaç takım kamp yapabiliyor.

Ve ne güzel ki yabancılar da Erzurum’un bu özelliğini keşfetti.

Azerbaycan’ından tutunuz da Fransa ve İtalya’ya kadar bir çok ülke,Erzurum’da kamp için isimlerini yazdırdı.

Böylelikle Erzurum, seneler önce konuşulan ama bir türlü hayata geçirilemeyen bir projeyi daha gerçekleştirmiş oldu.

Süper ligde bir takımımız yok belki ama süper ligin ve dünyanın tanınmış bir çok takımı Erzurum’da sezona hazırlanıyor. Zaman içinde bu takımların kendi aralarında yapacakları müsabakalara tanık olacağız ve birbirinden önemli yıldızları izleme imkânımız olacak. Ve bunun doğal sonucu olarak da Erzurumspor’un yeniden süper lige çıkması için şartlar zorlanacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, "Erzurum’u dünya markası yapacağız" derken; işe sporla başlaması, hiç de rastgele bir durum değil. Çünkü günümüzün en popüler tanıtım alanlarının başında futbol gelmektedir.

Erzurum’un adını dünya çapındaki takımlar üzerinden her yere duyurmak, ne parayla ne de siyasetle yapılabilecek bir şey...

Şayet alt ve üst yapımınızla  gelen takımlara iyi hizmet sunabilirseniz, bu coğrafya, iklim ve ulaşım imkanı sizi dünya ölçeğinde "süper lig"e çıkarabilir.

Davos örneği ortada...

Küçük bir dağ kasabasıyken, kış turizmi ve  o meşhur toplantılar sayesinde bugün bütün dünyanın adını ezberlediği bir yer...

Erzurum’un böyle olmaması için  fazlası var eksiği yok...

Bütün mesele bu işlere inanıp samimi çaba harcayan yöneticilerimizin olmasıdır.

Görüyoruz ki bugün o yöneticiler ve o irade Erzurum’da var.

Hem kamu kendi üzerine düşeni yapmak için canla başla çalışıyor, hem de otellerimiz Erzurum’a daha çok misafir kazandırma adına gece gündüz koşturuyorlar.

İşte bunun sonucu olarak da bugün Erzurum, futbol takımlarının tercih ettikleri bir merkez haline geldi.

Mümkün ki eksiklerimiz de vardır, acemiliklerimiz de...

Fakat niyet samimi olduğu sürece bütün bu küçük sorunlar kısa zamanda çözülür.

Otellerin iyisi de biz de, antrenman sahalarının en yenisi de...

Tam bu noktada küçük bir parantez açmakta yarar var.

Bugün takımların antrenman yaptıkları o sahalar Ahmet Küçükler zamanında yapılmıştı. Sezar’ın hakkı Sezar’a...

Başkan Mehmet Sekmen, önümüzdeki yıldan itibaren Palandöken’de kamp yapmak için dünyaca ünlü takımların sıraya gireceğini söyledi.

Bu manzarayı gördükten sonra inanırız.

Olmaması için hiç bir neden yok.

Erzurum, bu alanda eksiğinden çok fazlası olan bir şehir…

Kışın kayak ve kış sporları için misafirlere kucak açacak olan Palandöken yazın da antrenman için tercih eden takımları ağırlayacak.

Erzurum günün birinde hakiki anlamda dünya ölçeğinde bilinen bir şehir olacaksa, işte bu hayalimizin gerçekleşmesinin bir yolu da bu yüksek irtifa kamp merkezi projesidir.

Hayal etmeden hiç bir büyük proje gerçekleşemez.

Hayal edelim, inanalım, çalışalım, cesur ve samimi olalım...

Ha bir de dünyayı iyi takip etmeliyiz. Bu işler odunumun parası demekle olmuyor.

Takım ruhu ve iyi organizasyon en zor işleri bile dize getirir.

Elimizde Erzurum gibi henüz işlenmemiş bakir bir alan var.

Bu başlı başına bir sermaye...

Kendimizi küçük görmeyelim yeter.

 

Emeği geçen herkesi kutluyoruz.