Diyanet İşleri Başkanlığı, cami cemaatinin uyması gereken kuralları yeniden belirledi. Cemaatin uyması gereken adap kurallarını açıklayan Diyanet, "Sarımsak ve soğan kokuyorsanız camiye giderek cemaati rahatsız etmeyin. Yalınayak camiye girmeyin, mantar yayarsınız. Kokmuş çoraplarla camiye girmeyin. Cep telefonunu açık bırakmak namazın huşusunu bozar" uyarısında bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı Denetçisi Doç. Dr. İsmail Karagöz, camilerde uyulması gereken 'adab kuralları'nı açıkladı. Diyanet'in aylık dergisinde kuralları kaleme alan Karagöz, cami cemaatini uyardı. Diyanet, camiye girerken temiz giysiler giymenin, sarımsak, ter, çorap, sigara ve benzeri kötü kokulardan temizlenmiş olmanın cami adabının gereği olduğuna işaret ederek, sarımsak-soğan gibi kokulu birşey yiyen kimsenin camiye gelmemesini istedi. Diyanet, buna örnek olarak Araf Suresi'nin 31. ayeti ile ilgili hadisleri gösterdi.iu
Diyanet, cami cemaatini çoraplarının temiz olmasına da dikkat etmesi konusunda da uyardı. Çorap temizliğine azami dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Diyanet dergisinde, "Kirli çoraplar halıları kirlettiği ve kötü koku oluşmasına sebep olduğu gibi bu yüzden bir kısım cemaatin camiden uzaklaşmasına da sebep olmaktadır. Bazı cemaat camiye yalınayak gelmektedir. Bu da doğru değildir. Çıplak ve özellikle ıslak ayaklar varsa halılara mantar mikrobunun bulaşmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple camiye mutlaka temiz çoraplarla gelinmelidir" denildi.
Eskiden cami halılarının birkaç yılda bir yıkandığını belirten Karagöz, son yıllarda camilerin tek tip hali ile döşenmeye başlandığını, bu halıların süpürülüp temizlense bile yıkanamadığı için hijyenik olmadığını kaydetti. Karagöz, "Sağlık ve temizlik açısından camileri bir bütün olarak kaplayan halılar yerine, yıkanabilir halılar ile döşemek daha iyidir" önerisinde de bulundu. Karagöz, camilerin kıble duvarlarına saat takılması, çalar saat bulunması namazın huşuunu da bozduğuna dikkat çekti. Bu nedenle camilerde çalar saat bulundurulmaması gerektiğini dile getiren Karagöz, pilli veya kurmalı saatlerin yan duvarlara takılmasını önerdi. Karagöz ayrıca, "Cep telefonları çalarsa amel-i kesir olmayacak şekilde bir tek eylemle telefon kapatılabilir. Bu şekilde bir hareket mekruh olur ancak namazı bozmaz, amel-i kesir olursa namaz bozulur" uyarısında bulundu.
Sandalyede namaz...
Doç. Dr. İsmail Karagöz, hastalar için sandalye yerine oturarak hatta yatarak namaz kılınması gerektiğini de açıkladı. Son çare olarak sandalyenin kullanılabileceğini belirten Karagöz, "Son zamanlarda camilerde tabure ve sandalyeler çoğalmaya başladı. Bir Müslüman, bir hastalığı veya bir engeli sebebiyle namazını ayakta kılamıyorsa oturduğu yerden kılar, oturduğu yerden de kılamıyorsa yatarak ima ile kılar. Ayaklarını kıbleye uzatarak veya istediği bir şekilde oturup namazını kılabiliyorsa tabure veya sandalyede namaz kılamaz. Engeli ve özrü nedeniyle hiçbir şekilde oturması mümkün değilse o zaman sandalyede kılınabilir" dedi. * İHA