Çayeli müftülüğünde görev yapan bir grup din görevlisi güzergahında şehitler diyarı Çanakkale de olan ve bati illerini kapsayan mini bir yurt gezisine çıktı.
Bu kapsamda gezinin ilk ayağı olan İstanbul da tarihi ve turistlik yerleri gezdikten son Osmanlı devletine 90 küsur yıl başkentlik yapan Edirne gittiler, Orada Mimar Sınanın ustalık eserim diye tarif ettiği Selimiye Camisinide içine alan birçok tarihi eseri yerinde göme fırsatı bulan diyanet personeli, Akabinde Gelibolu ya geçerek şehitler diyarında Rizeli şehitlerin isimleri olduğu yere varıp tüm şehitlere Çayeli’nin selamını ilettikten sonra ayni yerde yanlarında getirdikleri cüz setiyle bir hatim okuyarak birçok yerli yabancı turisttin katılımıyla duasını ettiler.
Konuyla ilgili yaptıkları açıklamada şunları ifade ettiler; Bir gezinin ancak bu kadar güzel olabileceğini hayatımızda yaptığımız en güzel anlarını yaşadığımızı ifade etmek isteriz. Hiç şüphesiz bu geziyi güzelleştiren sebepler çoktur. Çanakkale şehitliğinde insanı bir an başını iki elinin arasına alıp düşündüren ve de emekli subay Mustafa Taş’ın bizatihi yerlerine varıp mahallinde yapmış olduğu sunumu zaman zaman gözyaşlarıyla dinledik. Bunun yanında atalarımızın sanatsal anlamda tarihe izdüşümünü ifade eden muhteşem eserleriyle buluşmak adeta bizlere böyle geziye neden bu kadar geç çıktık ifadelerini söyletirdi.
Bu anlamda bize karşı göstermiş oldukla ve yaşatmış oldukları bütün güzelliklerden dolayı onlara ne kadar teşekkür etsek azdır. Göstermiş oldukları ilgi ve alaka takdire şayandı... İfade etmek gerekirse destek ve alakalarını bizlerden esirgemeyen Çayeli Belediye Başkanı Sayın Rıza Çakır Beye, geziyi çıktığımız otobüsü bizlere tahsis etmeyle çok büyük ikramda bulunan Madenli Belediye Başkanı Sayın Mustafa Tüylüoğlu’na Diyanet Sen Rize Şubesi Başkanı Recep Şafak hocamıza, İstanbul da ve Bursa da konaklama ve ağırlama yerlerinin sağlanmasında çok büyük emekleri olan Sayın İsmail hakkı Çiftçi’ye, İstanbul ayağında güler yüz iyi hizmet ve ikramlarıyla bizleri onore eden Çengelköy de boğaz köprüsü altında Erbab Lokantasında bizleri ağırlayan Hüseyin Yıldız, Tantuni kafe sahibi Sayın Mehmet Şişman’a, Ayder Sofrası’nın sahibi Hüseyin Fıstık beye, bizleri misafir eden Suffa Vakfı’na, Fasuli Lokantalarının sahibi Mehmet Akif Köse beye, Küçük Çamlıca da bizleri ‘’o ağacın altında’’ konuk eden Bambi kefelerinin sahibi sayın Fatih Güner beye, Gizli Çaybahçesinde bizleri ağırlayan Hüseyin Çiftçi'ye, Selimpaşada Süleyman Saklı ağabeyimize, Edirne ayağında sayın Hakkı Taşdemir ve Abdullah Taşdemir ağabeylerimize, Çanakkale de bizleri konuk eden Samanyolu Pastanesi Ahmet Ali ve Salih Marangoz kardeşlerimize, gezinin son gününü geçirdiğimiz Bursa da Emir Sultan Vakfı’na ve adeta gezinin finali havasında bizleri ağırlayan sayın Ali Yazıcı ve Ömer Kalyoncu beylere sonsun teşekkürlerimizi arz ediyoruz.
