Tasarının birinci bölümündeki, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilatının oluşumu, Başkan ve Başkan Yardımcılarının görevleri ve Diyanet İşleri Yüksek Kurulu ile ilgili düzenlemeleri içeren 4 madde kabul edildi. Milletvekilleri, maddelerle ilgili verilen değişiklik önergeleri üzerine söz aldı.
BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye'deki din ve mezheplere eşit uzaklıkta olmadığını öne sürdü. Yıldız ayrıca, Diyanet İşleri Başkanlığının, geçmişte, ''Kürtler şeytandan gelmektedir'' ifadesinin yer aldığı bir kitap dağıttığını iddia etti.
Yıldız'ın konuşmasının ardından söz alan Devlet Bakanı Faruk Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığının köklü ve geniş bir coğrafyaya hizmet veren bir kurum olduğunu söyledi. Başkanlığın, Yıldız'ın ileri sürdüğü şekilde bir kitap dağıtmadığını belirten Çelik, belge olmadan böyle ciddi bir iddianın kürsüden dile getirilmesinin, delilsiz karalamanın son derece yanlış olduğunu ifade etti.
CHP Tekirdağ Milletvekili Enis Tütüncü ise Türkiye'de inanç dünyasında yaşanan sıkıntıların temel nedeninin, ülkedeki felsefe ve kültür zenginliğinin yeterince kavranamamasından kaynaklandığını söyledi. İslam yorumlamalarının içinde en güzelinin Anadolu-Rumeli İslam olduğunu belirten Tütüncü, bu yorumu anlatma konusunda Diyanet İşleri Başkanlığına önemli bir görev düştüğünü kaydetti.
MHP Antalya Milletvekili Mehmet Günal da ahlaklı bir toplum için iyi bir din eğitimi gerektiğini, bu konuda Diyanet'teki personelin büyük önem arz ettiğini söyledi. Günal, kurumda personel sıkıntısının giderilmesi ve adaletsizliğin çözülmesi gerektiğine işaret etti.
MHP Aydın Milletvekili Recep Taner, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesinin ardından, temel eğitimi bitirmeden, 15 yaşından önce Kur'an kurslarına gidilemeyeceğine yönelik bir düzenleme yapıldığını anımsattı. 2000 yılında bu yaş sınırının 12'ye indirildiğini belirten Taner, AK Parti'nin 8 yıllık iktidarı döneminde söz konusu sınırı indirmediğini ifade etti.
BDP Siirt Milletvekili Osman Özçelik, 100 bini aşkın personeli bulunan Diyanet İşleri Başkanlığının orta ölçekli bir devletin bütçesine sahip olduğunu söyledi. Özçelik, kurum demokratikleşmesi ve gerçek anlamda laik olmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.
BDP Muş Milletvekili Nuri Yaman ise Kürtlerin yoğun olarak yaşadıkları yerlerde, hutbelerin Kürtçe verilmesinde fayda olacağını savundu.
MHP Kütahya Milletvekili Alim Işık, hacca gönderilen imam hatiplerin hangi kriterler göz önüne alınarak seçildiğini sordu. Diyanet İşleri Başkanlığında hac ve umre gelirlerinin nasıl harcandığını da öğrenmek isteyen Işık, bu konuyla ilgili şaibeli söylemlerin olduğunu öne sürdü.
Görüşmelerde, verilen değişiklik önergesiyle, Diyanet İşleri Başkan Yardımcılarının görev sürelerinin, Başkanın görev süresi ile sınırlı olmasını öngören düzenleme tasarıdan çıkarıldı. Başka bir önergeyle, Diyanet İşleri Yüksek Kurulu üyeleri için en fazla iki kere atanabilme sınırı getirildi.
''CEMEVLERİNİN STATÜSÜ YOK. BİZ DİYORUZ Kİ ÖNCE
CEMEVLERİNE STATÜYÜ KAZANDIRALIM'' Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''Alevi açılımıyla ilgili geldiğimiz nokta çözüm noktasıdır'' dedi. Çelik, Cemevlerinin statüsünün olmadığını belirterek, önce statü kazandırmak istediklerini söyledi.
Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Tasarısı'nın görüşmeleri sırasında milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı.
Roman vatandaşlarıyla ilgili olarak 8 bin konutun ihale aşamasında olduğunu, bazı konutların ihalesinin yapıldığını, bir yıl içerisinde bu konutların tamamlanacağını kaydetti.
Çelik, ''Çalışmalarımız hızla devam ediyor'' dedi. Alevi vatandaşların talepleriyle ilgili, politik amaçla bu konunun ele alınmaması gerektiğini, son derece hassas olduğunu ifade ettiğini belirten Çelik, Alevi çalıştaylarına siyasi partilerden milletvekillerini davet ettiğini ancak katılım olmadığını söyledi. Çelik, ''Keşke katılıp görüşlerinizi orada ifade etseydiniz. Alevi açılımıyla ilgili geldiğimiz nokta çözüm noktasıdır'' dedi. Çelik, şunları kaydetti:
''Çözüm noktasına gelmişken Cemevlerinin inşaatı, bakım, onarım gibi ihtiyaçlarını gidermenin yasaya konulması yönünde önerge verildi. Sayın Mevlüt Aslanoğlu, Cemevi diye bir şey var mı? Cemevlerinin statüsü yok. Biz diyoruz ki önce Cemevlerine statüyü kazandıralım sonra bunu konuşalım. Bu konu politik malzeme olmamalı. Burada bulunan gruplarla birlikte çözmemiz gerekiyor. Eğer politize ederseniz size öyle sorular sorarım ki cevabını veremezsiniz. Soruyorum; Cemevleri vardı da kim tarafından ne zaman kapatıldı?'
Çelik, Cemevlerinin statüsüyle ilgili hukuk komisyonunun çalıştığını söyledi.
Tasarının 4 maddesi daha daha kabul edildi.
Daha sonra TBMM Başkanvekili Meral Akşener, birleşimi bugün saat 13.00'de toplanmak üzere kapattı.