Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, SuriyeDiyanetİşleri Başkanı Ahmed Bedreddin Hassun ile bir araya geldi. Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Ortadoğu'da yaşananlarla ilgili, 'Kimsenin hiç bir zarara uğramadan iradelerinin en güzel şekilde tecelli etmesini niyaz etmekten başka bir şey söylemeyeceğim." dedi.
Konuk Diyanet İşleri Başkanı Hassun da Ortadoğu'da olanların din ile ilişkili olmadığını vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Suriye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanı Ahmed Bedreddin Hassun ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Görmez, Hassun'un kendisini tebrik ve geçen sene Suriye'ye gerçekleştirilen ziyarette alınan kararları uygulamaya başlamak için görüşme talebinde bulunduğunu aktardı. İki Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilişkilerinin sevgi, dostluk ilişkilerini güçlendireceğini söyleyen Görmez, "Pek çok ilişki geçici olabilir, ancak özellikle dini kurumların iki ülke arasında oluşturacakları kardeşlik ilişkileri, din hizmetleri, din eğitimi alanında kuracakları ilişkilerin diğer ilişkileri de kalıcı kılacağına inanıyoruz." diye ifade etti.
Görmez, iki ülke arasında din eğitimi ve din hizmetleri konusunda önemli işbirliklerinin yapılabileceğini belirtti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın eğitim merkezleri olduğunu hatırlatan Görmez, "Bu eğitim merkezlerinde ilahiyat fakültesinden sonra üç yıllık yüksek bir ihtisas eğitimi alırlar. Bu arkadaşlarımızın Arapça eğitimleri konusunda da işbirliğine ihtiyaç duyduğumuzu kendilerine ifade ettik. Suriye hükümeti Diyanet İşleri Başkanlığı'na bu amaçla Şam'da müstakil bir bina tahsis edeceğini ve burada ortak bir eğitim merkezi kurabileceğimizi ifade ettiler. Yakında bizden bir heyet giderek, bu merkezin oluşumu için yapılacak işlemleri yerine getirecek. Kısa sürede bu çalışmayı başlatacağımıza inanıyoruz." diye konuştu.
İki kurumun din adamları ve müftülerinin, Halep ve Gaziantep'te bir araya gelerek, bölgenin sorunları, din eğitimi ve din hizmetleri alanında ne tür işbirlikleri yapılabileceği, bölge ve dünya barışına nasıl katkıda bulunabilecekleri konularını konuşacaklarını belirten Görmez, "Bunun da çok önemli bir adım olacağını düşünüyorum." dedi.
"HADİS PROJESİ TÜM MÜSLÜMANLAR İÇİN ÖNEMLİ"
Suriye Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hassun da Türkiye'de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Her iki ülkenin de İslamofobi denilen korku ile savaşması gerektiğini belirten Hassun, "Biz laisizmi, aynen Türkiye'de olduğu gibi anlıyoruz." diye konuştu.
Cuma hutbesinin de çok önemli rolü olduğunu dile getiren Hassun, "Bizler, internetin yayılması karşısında kendimizi daha modern bir rol üstlenmek zorundayız. İslam'ın doğru imajını yansıtmak zorundayız." diye konuştu.TürkiyeCumhuriyeti ile her alanda işbirliğine hazır olduklarını kaydeden Hassun, "Biz, hadis projesinin bir an önce sonuçlanmasını bekliyoruz. Hadis projesi, sadece Türkiye için değil, tüm Müslümanlar için gereken bir projedir. Suriye, şeriat ve Arapça öğretmeye hazır. Biz kimseyi ayırt etmeden bu görevimizi yerine getirmeye çalışırız." şeklinde konuştu.
"ORTADOĞU'DA OLANLARIN SEBEBİ DİN DEĞİL"
Görmez ve Hassun, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. "Din adamları olarak Ortadoğu'da yaşananları İslam coğrafyası için bir tehdit olarak görüyor musunuz? Yusuf El Kardavi'nin, Kaddafi'ye yönelik fetvasını nasıl değerlendiriyorsunuz." şeklindeki soru üzerine Hassun, "Her şeyden evvel din, Ortadoğu'da olanların bir sebebi değildir. Ancak, insanların uğramış olduğu zulümden dolayı bir kalkışma olmuştur. Mısır'da, Libya'da İslam mevcuttur ve hala sürüyor. Ancak zulme karşı bir kalkışma var. Türkiye'de ve Suriye'de olan demokrasi böyle kalkışmaları önleyecektir." şeklinde konuştu.
Ateşin yanmasını değil, ıslah ederek insanların birbirine yaklaşmasını sağlamak gerektiğini söyleyen Hassun, şöyle dedi: "Yani bizim söyleyebileceğimiz, adaleti yerine getiriniz ve haklara hürmet ediniz. Onun için bazı kişilerin fetvalarını tasvip etmiyorum. Eğer, bazı bölgelerde haklar verilmezse o zaman endişe duymaya gerek vardır."
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise "Ben de aynı ifadelere gönülden katılıyorum. Bu ülkelerde yaşayan tüm insanlar bizim kardeşlerimiz. Kimsenin kanı dökülmeden, kimsenin hiç bir zarara uğramadan iradelerinin en güzel şekilde tecelli etmesini niyaz etmekten başka bir şey söylemeyeceğim." diye konuştu.