Hatırlanacağı üzere geçen haftaki yazımızda devlet adamı ve idarecilerin nasıl olması gerektiği hususunda çok önemli tavsiyeler içerenHz. Alinin Mısır valisi Malik ibn-i Haris el-Eştere mektubundan bahsetmiş, Farabi’ye göre iyi bir devlet adamında bulunması gereken vasıfları sıralamıştık.
Bugünkü yazımızda, 11. yüzyıl Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacib’in Doğu Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han (Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan)’a atfen yazdığı ve takdim ettiği Kutadgu Bilig (Günümüz Türkçesiyle: Mutluluk Veren Bilgi) adlı Türkçe eserindeki öğütlerini dikkatlerinize sunmak istiyorum.
Aslında Kutadgu Bilig, her iki Dünya’da da mutluluğa kavuşmak için gidilmesi gereken yolu göstermek maksadıyla yazılmıştır. Yusuf Has Hâcib’e göre, öteki dünyayı kazanmak için bu dünyadan el etek çekerek yalnızca ibadetle vakit geçirmek doğru değildir. Çünkü böyle bir insanın ne kendisine ne de toplumuna bir faydası vardır. Oysa başkalarına faydalı olmayanlar ölülere benzer. İnsanlara hizmet etmek suretiyle faydalı olmak, bir kimseyi, hem bu dünyada hem de öteki âlemde mutlu kılacaktır.
Evet, Yusuf Has Hacib Kutadgu Biligde şöyle der:"Ey devletli hükümdar, kulluk adı hizmet etmekle güzelleşir.. Hizmet et, kul hizmeti sayesinde bey olur, hizmeti makbule geçmeyen insan dileğine kavuşur mu?"
"Yardımcı çok olursa, bey zahmet çekmez, onun her işi yoluna girer ve nizam bozulmaz
Huzur istersen, o zahmet ile birlikte gelir, sevinç istersen o kaygı ile birlikte bulunur."
"Ey hükümdar, ölüm henüz yaklaşmadan uyan, bilgini kullan, işini tanzim et. Sen halkı beladan zulümden koru, iyilik yap, elinle ve dilinle onu sevindir.
Ölüm gelmeden, sen ölüme hazırlan; hayatta iken, Allah’ın emirlerini yerine getir; ibadette kusur etme.
Ölüm gelip-çatınca, pişmanlık fayda etmez, kara toprak altında istediğin kadar feryat et.
Bu dünya ve devlet seni aldatmasın, bütün işlerde daima doğruluğu göz önünde bulundur.
Halka kanunu doğru ve dürüst tatbik et ki, kıyamet gününde bahtiyar olasın. Bu dünya için kendini ateşe atma, vücuttan öcünü al, nefsin boynunu kopar.
"Ey hükümdar, bu saltanatın uzun sürmesini istersen, şu bir kaç şeyi de bırak. Adaletle iş gör, buna gayret et, hiç bir zaman zulüm etme, Allaha kulluk et ve onun kapısına yüz sür. İkincisi gafil olma, dikkatli ol, uyanık dur, sana başkasının yüzünden, ansızın bir suç isnat edilmesin.
Heves ve öfke anında hiç bir iş yapma, her iki halde de dişini sık ve sabret.
Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt, kötülere yüz verme, onları kapına dahi yanaştırma.
Kötü teamül kurma, iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yar olur.
Ey kanun yapan, iyi kanun koy; kötü kanun yapan kimse, daha hayatta iken, ölmüş demektir.
"Ey hükümdar, şu üç işe çok seçkin kimseleri ara ve bu işleri onlara ver: Bunlardan biri kadıdır, halka faydalı olabilmesi için, onun çok temiz ve takva sahibi olması lâzımdır. İkincisi hükümdara vekalet edecek olan kimsedir, halkın huzur ve saadetle yaşaması için, bunun dürüst ve güvenilir bir kimse olması şarttır. Üçüncüsü vezirdir, bunun çok seçkin bir kimse olması lazımdır, halka ne gelirse ondan gelir."
"Tebaanın senin üzerinde üç hakkı vardır, bu hakları öde ve onları zorluğa düşürme. Bunlardan biri memleketinde gümüş temiz kalsın, onun ayarını koru, ey bilgili insan İkincisi halkı adil kanunlar ile idare et, birinin diğerine tahakküme kalkışmasına meydan verme, onları koru. Üçüncüsü bütün yolları emin tut, yol kesici ve haydutların hepsini ortadan kaldır."
Evet, atalarımız: “Kusursuz insan olmaz.”demişlerdir. Doğrudur ama yönetim içinde çok fazla kusurlu insan olamaz.
Buraya kadar sıralanan hususlara ilave olarak devlet adamı ve idareciler:
•Nazik, fikir terbiyesi almış, nezaket kurallarına dikkat etmelidir.
•Sağlam karakter sahibi olmalıdır.
•İnsanların kendisi için ne düşündüğüne dikkat etmelidir.
•Yalan söylemekten, yalan vaatlerde bulunmaktan sakınmalı, doğru sözlü, güvenilir olmalıdır.
•Bilgi ve cesaret sahibi olmalıdır. Bozgunculara, fesatçılara fırsat vermemelidir.
•Emanete ehil olmalı, yakınlarının nüfuzundan yararlanmasına müsaade etmemelidir.
•İyiliğe çığır açan örnek bir insan olmalıdır.
•Tatlı dilli, güler yüzlü, merhamet, şefkat sahibi olmalıdır.
•Cömert olmalı, israftan kaçınmalıdır.
•Vatanına, milletine bağlı olmalı, milli ve manevi değerli korumalıdır.
•Konuşacağı ve susacağı zamanı bilmelidir. Yerinde ve zamanında konuşmalıdır.
•Zeki, disiplinli, azim ve irade sahibi olmalıdır.
•Makamın geçici bir emanet olduğunu bilmeli, makam ihtirası olmamalıdır.
•Gurur ve kibire kapılarak kendini küçültmemelidir.
•İcra makamı olduğunu unutarak durumdan bir vatandaş gibi şikâyet etmeye kalkmamalıdır.