27 Mayıs darbesi dahil, hiçbir askeri kalkışma 15 Temmuz FETÖ - NATO müşterek isyan ve işgal operasyonu kadar milli vicdanı kanatmadı.
Çünkü en tescilli milli irade gaspçıları bile, belli bir halk desteği ile eşkıyalıklarına meşruiyet zemini bulma ihtiyacını hissetmişlerdi ve ahaliye açıktan silahlı tacizde bulunmamışlardı.
***
12 Eylül döneminin II. Ordu Komutanı Orgeneral Bedrettin Demirel'in, "Bir yıl önce planlamıştık. Ama şartların olgunlaşmasını bekledik." Sözleri, anarşi, cinayet, oluk oluk kan pahasına darbeyi halka haklı gösterme çabalarına işaret ediyor.
Netekim! Emir komuta disiplini içinde darbeye karar verilmiş, planlar ayrıntılı olarak hazırlanmış, ama düğmeye basılması için bir yıl daha sabırla beklenmişti.
***
Demek ki , tank, top, uçak, süngü yetmiyor.
Propogandanın sözcük mermili, algı gülleli modern silahları lazım.
15 Temmuz darbecileri de yoğun algı operasyonları yaptılar.
Çok uğraştılar,
Milleti kandırmaya güçleri, solukları yetmedi.
Medyaları, zombi hâkim - savcıları, kumpasları kâfi gelmedi.
Lakin bir başka sinsi maharetleri vardı.
Silahlı Kuvvetlerin karargâhını içerden ele geçirmişlerdi.
***
Çatı iddianamesini lütfen dikkatli bir şekilde okuyalım.
İhanetin emarını, tomografisini görelim.
General rütbeli komutanlar, yaverler, özel kalem müdürü düzeyinde cunta ekipleri...
Ve onların işaretiyle harekete geçen devlet - millet düşmanı şakiler, asiler.
Hemen söyleyelim.
15 Temmuz işgal hareketinde kullanılan silah ve millete yöneltilen ateş gücü, daha önceki darbelerin hepsinden fazla.
Bir göz atalım asker elbiseli teröristlerin cunta gücüne:
8000'den fazla asker,
35 uçak,
37 helikopter,
74 tank,
246 zırhlı araç ve
4000'e yakın hafif silah?
***
Darbe sabahı, bu muazzam cunta gücüne komuta eden kanlı asilerin aralarındaki yazışmalar satır satır yer alıyor iddianamede.
"Toplananlara ateş edin." Diye emrediyorlar.
"Söyletmen, vurun" diye haykırıyorlar.
"Polisleri tarayın." diye bağırıyorlar.
Külliyeyi, Meclisi, emniyeti bombalıyorlar.
Keskin nişancılarla vatandaşlarımızın canına kast ediyorlar.
Cumhurbaşkanımıza suikast için seferber vaziyetteler.
Şehitlerimizin, yaralı gazilerimizin sayısı belli.
Ve ayan beyan, açık seçik bir hakikat var:
15 Temmuz bal gibi darbe teşebbüsüdür.
Vatanın bütünlüğüne kast eden kanlı bir kalkışmadır.
Tarihte, milletin üstüne tank sürülen, kurşun sıkılan, bomba yağdırılan ilk darbe teşebbüsüdür.
***
Şimdi bunu "Kontrollü darbe" diye sulandırmak, tahfife yeltenmek ciddi bir siyaset adamına yakışır bir tutum değil.
İşin siyasi boyutunu tartış tamam, hükümeti tüm faillerin üzerine daha etkili gitmeye çağır, eyvallah!
Ama yenikapıda senin de telin ettiğin bir darbeyi, Avrupa'nın, Amerika'nın, FETÖ'NÜN üslubuyla referandum öncesinde siyaset malzemesi yapmaya kalkışma da ne oluyor?
Olayın mağduru milleti incittiniz.
Darbeye darbe diyemeyen, demeyen dış mihrakların ekmeğine yağ sürdünüz.
***
Haberi bir dostumla dinliyorduk.
"Sayın Kılıçdaroğlu'na yakıştıramadım" Dedim.
"Yakıştı, yakıştı, çok yakıştı." Dedi ve ekledi:
"Darbenin kontrollüsü mü olurmuş a efendim, cancağızım!
Yani uçak havalan, sakın 20 bomba atma 17 at... Asker ateş aç, ama 300 kişi değil 170 kişiye isabet ettir. Darbe atari oyunumu dur, robotik cerrahi midir? Bu kadar general ve subay ömür boyu hapis pahasına kontrollü bir darbenin paşa paşa figüran mı oldu, pes! CHP'NİN Sayın Genel Başkanı beni erkenden ihtiyar attı, dinledikçe bazı beyanat larını bir yaşıma daha giriyorum.
Yine öyle oldu vallahi."