Geçtiğimiz hafta sonu Danıştay Başkanı Zeki Yiğit Erzurum’daydı…
Hukukçu ve hakim kimliği ile konuştu.
Üstelik tam da hakikatleri haykırdı:
“Aynı konudaki bir davada mahkemelerin birbirinden farklı kararlar vermesi, hukukun üstünlüğünü ve yargıya olan güveni azaltır.”
AK Parti ne yazık ki son zamanlarda bu hukukun üstünlüğü ve yargıya güven meselesini bilerek ya da farkında olmadan ıskalıyor…
Yargıda FETÖ’cü hakim ve savcıların temizlendiği, en azından yüzde yüze yakın bitirildiğini iddia edip duran bir Adalet Bakanı Bekir Bozdağ var…
Fakat ne yaman çelişkidir ki neredeyse haftada bir haberlerde, FETÖ’cü oldukları için ihraç edilen hakim ve savcı haberleri çıkıyor.
Dolaysıyla belki bakan samimi olarak bu çabanın altını çizmek istiyor, ama gerçek de gösteriyor ki yargıda hala bu teröristler cirit atıyor.
Başta İstinaf olmak üzere Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay sürekli ilk mahkemelerin kararlarını bozup duruyor.
Yargı tarihimizde hiç bu kadar dava bozulmamıştır.
Besbelli ki ilk dereceli mahkemelerde ciddi sorunlar var.
Kimi hakim ve savcılar, meslekte yeterli olmamalarına karşın hayati önemdeki davalarda hüküm icra ediyorlar.
Bu da, toplumun hukuka olan inancını ve yargıya güvenini adam akıllı sarsıyor.
Mahkemelerin yerini sosyal medya alır oldu!
Hakim ya da savcı salıveriyor suçluyu, sonra sosyal medya manşet yapınca tutukluyor!
Allah aşkınıza böyle bir komedya yargıda olur mu?
Hani tuz da koktuysa denir ya, tam o misal…
Yargı yasalara ve hukuka göre değil de, şunun bunun keyfi için karar vermeye devam ederse nasıl devletin dini adalet olacak?
“İyi bir hükümet ancak adaletin tesis edilmesiyle vücut bulabilir” diyor, elin adamı…
Biz de niye bu laf cari olmuyor?
Hani şeriatın kestiği parmak acımazdı.
Söyler misiniz, şeriat (hukuk) mu iğdiş edildi, yoksa kesilen parmak mı artık sentetik?
bende anlamıyorum hersey arapsaçına döndü hersey karışık oldu at izi iti izine karıştı. artık ayırtedemiyoruz. aklımız iğdiş oldu.