Geçen günlerde Deutsche Welle (DW) İngilizce yayınları içerisinde Danimarka’nın, Suriye’nin artık güvenli gördüğü yerlerinden gelen mültecilerin ülkelerine dönmesi için oturma izinlerini uzatmayacağını bildiren postalar gönderdiği haberini verdi. Haber, Batılı gazetecilerin sıklıkla kullandığı ve neyse ki Türk haberciler arasında henüz çok da yaygın olmayan bir karakter üzerinden haberi hikayeleştirme yöntemiyle yazılmıştı. Aya Abo Dahe isminde bir genç Suriyeli mülteci, Danimarka’da lise mezuniyeti için hazırlanırken idareden oturma izninin uzatılmayacağına dair bir e-posta alıyor. Okul müdürü, arkadaşları mektuplar yazıyorlar Danimarka’nın Entegrasyon/Uyum Bakanlığı’na bu kararın iptal edilmesi için. Ayrıca insan hakları örgütleri, sol kanat partiler de bu kararın karşısında olduklarını belirtiyorlar. Hükümet geri adım atmıyor. Karara uymayan ve oturma izni olmamasına rağmen Danimarka’da bulunanların ise geri gönderme kamplarında tutulacağı bilgisi veriliyor. Yani güvenli görmediği için oradaki büyükelçiliğini kapatan Danimarka, Şam’ın mülteciler için son derece güvenli olduğu kanaatine varıyor.
Almanya da Deutsche Welle üzerinden hali hazırda müttefiksiz kaldığı, yalnız bırakıldığı mülteci meselesindeki hak ihlallerini duyuruyor. Ancak bu haberi Türkçe Deutsche Welle’de bulmak mümkün değil. Bunu Deutsche Welle Türkçe okur profili ile açıklamak gerekir belki de. DW’yi, birçok kaynaktan beslenme, farklı bakış açıları edinme amaçları haricinde, Avrupa devletlerini idealize eden, demokrasi, düşünce özgürlüğü ve insan hakları konusunda Batıya imrenen kimseler okuyor. Hal böyle olunca milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan ve yapmaya da devam edecek olan Türkiye’de, insan hakları savunucu olmasına rağmen mültecilerin Türkiye’de bulunmasının hükümetin Avrupa’ya karşı elini güçlendirmesinden şikayetçi insanların bu haberi görüp Avrupa bu yönde gidiyorsa belki bizim de mültecilerin varlığını yeniden gözden geçirmemiz gerekir demesinin önüne geçilmek isteniyor.
Geri Kabul Anlaşması ve 18 Mart Mutabakatı ile Merkel’in kariyerini kurtardığı söylenen Cumhurbaşkanını destekleyen bir okur kitlesi olsaydı DW Türkçe’nin bu haberin memnuniyetle karşılanacağından şüphemiz olmayacaktı.
Son olarak, bu haberin yayınlanması ile benzer tarihlerde Danimarka Dışişleri Bakanlığı tarafından yönetilen Twitter sayfasından, Danimarkalıların Danimarka’da yaklaşık 17 yıldır kutlanan Organik Gün’ü tebrik edildi. Bu günde, tüm kışı içeride geçiren büyükbaş hayvanlar uzun bir süreden sonra doğaya salınıyorlar, birçoğunun sevinçten zıpladığı fotoğraflar var. Organik Gün olarak kutlanan bu günün mesajı ise devletin özel bir logo ile tescil ettiği organik ürünleri satın alarak yapay gübre, ilaç kullanılmasının önüne geçileceği, ekosistemin her bir üyesinin böylece daha sağlıklı bir çevrede yaşayacağı, organik yöntemler kullanan çiftliklerdeki hayvanların, diğer çiftliklerdeki hayvanların aksine bahar gelince doğaya çıkarak özgürlüğüne kavuşacakları. İnsan düşünmeden edemiyor, Danimarka’da inek olmayı, mülteci olmaya yeğ tutmak lazım!