Ceyhan İlçe müftülüğü tarafından Ceyhan Tarım Açık Cezaevinde inşaatı başlatılan Osmanlı ve Selçuklu mimari tarzında,150 metre kareliktek minareli ve üç kubbeden oluşan 300 Mahkûmun namaz kılabileceği Cezaevi Camii inşaatı devam ediyor.
Ceyhan İlçe Müftüsü Halil Şekerci yaptığı açıklamada; "Mahkûmların Cuma, teravih, vakit ve bayram namazlarını daha rahat kılabilmeleri ayrıca vaaz ve nasihatleri dinlemeleri Manevi yönden bir katkı sağlamak için bu camiyi yapmaya karar verdik. Diyanet İşleri Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı arasındaki tutuklu ve hükümlülerin dinî ve ahlaki gelişmelerini sağlamaya yönelik işbirliği protokolü gereğince Müftülüğümüzce programlar yapıyoruz. Sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında, arzu eden mahkûmlara Kur`an-ı Kerim okunması öğretilmekte, dini konulardaki soruları cevaplandırılmaktadır. Camilerimiz milletimizin milli, manevi ve dini değerleridir. Sağlam bir millet, kendisini simgeleyen dini mabetlerinin yapılmasında ve sonraki nesillere aktarılmasında üzerine düşen görevleri yerine getirmelidir. Ceyhanlı vatandaşlarımız da yardımlarıyla bu hayırlı hizmete katkı sağlıyorlar. Allah hepsinden razı olsun" dedi.
Müftü Şekerci Ayrıca:
“Vaizimiz Yusuf Uçur Bey Haftada 5 gün günlük 2 saat olmak üzere mahkûmlara ders vermekte, belirli gün ve gecelerde dini programlar yapmakta mahkûmlarımızı manevi yönden gerekli tüm destekleri vermeye devam etmekte. Her koğuşa diyanet takvimi ve diyanet İşleri Başkanlığı yayınları Kuran-ı Kerim ve Meali hediye edilmektedir.
Ceyhan Açık Cezaevinde Vaizimiz Yusuf Uçur tarafından yürütülen bu hizmetler yanında dini ve milli günlerde özel program düzenlenmektedir.Önümüzdeki günlerde Cezaevimizin kitaplıkları, ilgili Kurum Müdürlüğü ile görüşülerek Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı yayınları ile desteklenecek. Ayrıca cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin hizmet alanımızla ilgili kitap talepleri de ilçe müftülüğümüzce ücretsiz olarak karşılanacaktır.”
“Din hizmetleri tüm toplum kesimlerine yönelik olarak verilmektedir. Cezaevlerinde bulunan vatandaşlarımızın da en büyük moral kaynağı dindir. Hatasız insan olmaz, önemli olan hatada ısrar etmemektir. İster dışarıda olalım ister içer de olalım hepimiz Allah’ın kullarıyız. Bizim dinimizde, dosyalar kapanmaz, bütün dosyalar tekrar açılacaktır. Bizler mahkeme-i kübra’ya inanan insanlarız. Bu anlayış suç işlemeyi azaltan bir anlayıştır. İnanan insanlar, cennetlerini yanlarında taşıyan insanlardır. Bu da Allah ve peygamber sevgisidir. Bu sevgi yaratılanı Yaradan dan dolayı sevmeyi gerektirir. Bu sevgiyi içinde taşıyan her insan için hapishane hayatı bir halvet, yaşanan sürgün bir hicret ve vaki olacak ölüm ise bir şehadettir”, dedi.
Ahmet TOKDEMİR / Adana Müftülüğü
