Türk ve Avusturya toplumunun ileri gelenlerinin hazır bulunduğu törende konuşan Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Görmez, caminin inşaat sürecinde aşırı kimi grupların protestolarına hedef olmasından üzüntü duyduğunu belirterek, ??Camilerin kutsal mekân olmadığını söyleyenler oldu. Bunu hiçbir Müslüman kabul edemez. Camiler bizim kutsal mabetlerimiz, ilim mekânımızdır, orada demokrasiyi, insan haklarını ve toleransı öğreniriz. Camiler aynı zamanda sevgi mekânımızdır. Hem birbirimizi sevmeyi hem de kâinatı sevmeyi öğreniriz?? dedi. Yüzyıllar boyu farklı kültürlere evsahipliği yapan Anadolu?dan, İstanbul?dan selâm getirdiğini ifade eden Görmez, Avusturya?nın 1912 yılında İslâmiyeti resmen tanıyan ilk Avrupa ülkesi olduğunu hatırlatarak, Bad Vöslau kasabasında çift minareli caminin inşaatına izin vererek bu öncülük rolünü sürdürdüğünü söyledi.
Görmez, Bad Vöslau Camii ve kültür merkezinin kapısının, Türkler?in yanı sıra Avusturyalılar?a da açık olduğunu belirterek, ??Bu tür kültür merkezlerinin farklı kültürler ve dinler arasında köprü olmayı sürdüreceğine inandığını?? bildirdi. İnşaat sürecinde kimi aşırı grupların minarelere tepki gösterdiğini hatırlatan Görmez, ??İslâm anlayışında minare (Allah birdir) demektir. Başka hiçbir anlamı yoktur?? diye konuştu. İnşaat sürecinde kasabadaki kimi aşırı grupların protestoları sebebiyle caminin iki minaresi ile kubbesi dikkati çekmeyecek biçimde standart ölçülerin altına düşürülerek inşa edildi. Bad Vöslau Camii ile kültür merkezinin açılış töreninde, Türkiye?nin Viyana Büyükelçisi Ecvet Tezcan ve büyükelçilik mensupları ile Avusturya?nın Türk kökenli milletvekilleri Alev Korun (Yeşiller Partisi), Nurten Yılmaz (SPÖ) ve Şirvan Ekici (ÖVP) de hazır bulundu.
Aşağı Avusturya Eyalet Başkanı Pröll?ü temsilen törende bir konuşma yapan eyalet milletvekili Erika Adensamer, cami ve beraberinde faaliyete giren kültür merkezinin Türk ve Avusturya toplumunu birleştirmeye vesile olmasını diledi. Bad Vöslau Belediye Başkanı Christoph Prinz de kimi aşırı grupların protestolarına karşın cami ve kültür merkezinin hizmete girmesinden memnuniyet duyduğunu belirterek, ??Lütfen caminin kapısına dikkatlice bakınız. Şeffaf camdan yapılmış ve herkese açık bir kapı. Bu kapı bizi birbirimize bağlayacak ve yakınlaştıracaktır. Kapıda bekleyen insanlar Türkiye kökenli ama bizim anadilimiz olan Almanca?yı konuşuyorlar. Bu şahane mekânın bizi birleştiren bir mekân olmasını diliyorum?? diye konuştu.
Açılışta konuşan Bosna-Hersek Müftüsü Reis-ül Ulema Mustafa Çeriç de Allah?ın evi olarak kabul edilen camilerin aynı zamanda farklı kültür ve dinler arasında köprü görevi gördüğünü ve insanları birbirlerine yakınlaştırdığını kaydederek, ??Türk ve Avusturyalılar burada barış içinde yaşadıkça biz de Bosna?da huzur içinde uyuyabiliriz?? dedi. Açılış törenine, Türk ve Avusturya toplumunun ileri gelenleri ile kasaba halkından 1000?i aşkın kişi katıldı. ATİB görevlileri, konukları birer kırmızı gül vererek karşıladılar. Açık havada yapılan törende semazenlerin sema gösterisi ile ATİB çocuk folklor ekibinin halk oyunları büyük ilgiyle izlendi. Resmî açılış töreninin ardından konuklara Türk yemekleri ve tatlıları sunuldu