İsmini Erzurum'umuzun manevi büyüklüğünden alan BEP yani Büyük Erzurum Projemizin tanıtımını yapmadan önce ilimizin en önemli sorunlarının neler olduğunu incelememiz ve irdelememiz gerekir. Doğusundan batısına kuzeyinden güneyine Erzurum'umuzun sorunlarını tek tek İncelediğimiz zaman en büyük ve en önemli sorunun Erzurum ekonomisinin içerisinde bulunduğu içler acısı ve perişan durumunun olduğu görülecektir.İlimizin bu ekonomik durumunu 1990'lı yılların sonuna kadar hatta 2000'li yılların ilk çeyreğine kadar sosyoekonomik verileri at başı giden Kayseri vilayetimizle kıyaslayarak anlatırsak konunun önemi daha da iyi anlaşılacaktır TUİK 2011 verilerine göre 81 vilayet baz alındığında kişi başına düşen Türkiye ortalama yıllık geliri 15.137 $'dır. Buna göre Erzurum bu sıralamada ; ülke ekonomisine % 0,5 (binde beş) katkısıyla ve kişi başına yıllık geliri 7.255 $ ile ülke ekonomisi içerisinde 69.sırada yer almakta iken aynı dönem de Kayseri ilimiz ise ülke ekonomisine % 1,2 (yüzde bir virgül iki) katkısıyla ve kişi başına yıllık geliri 10.847 $ ile ülke ekonomisi içerisinde 51.sırada yeralmaktadır. Bu durum gelişemeyen İl ekonomisinin hangi noktada olduğunun bir göstergesidir ve öncelikle bu problemin çözülmesi gerektiğini gözler önüne sermektedir.
Bu konudaki tarihi gelişimi biraz daha irdeleyerek ve yine İlimizi Kayseri İlimiz ile kıyaslayarak Nereden nereye geldiğimizi ve bugün hangi noktada olduğumuzun görülmesi amacıyla bazı istatistiki verileri de göz önünde bulundurarak yorumlamamız gerekmektedir.
2000 yılı genel nüfus sayımı sonuçlarına göre il nüfusu 937.389 olan Erzurum son 13 yıllık dönemde ilimiz sosyoekonomik yönden hızla kan kaybetmiş ve bunun doğal bir sonucu olarak il nüfusu 170.660 kişi azalarak 766.729 kişiye düşmüştür.2000 yılı Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre Kayseri ilimiz ise 1.060.432 olan il nüfusunu son 13 yıllık dönemde 234.923 kişi artırarak 1.295.355 kişiye çıkarmıştır.
2012-2013 yılına ait tuik nüfus değişimi istatistiklerine göre ülkemizin nüfus artış hızı binde 13,7 iken Kayseri ilimiz binde + 15,9 nüfus artışı ile 21.sırada yer alırken Erzurum ilimiz maalesef binde-14,8 nüfus artışı ile 77.sırada yer almıştır.Kısacası 2013-2014 yılını içeren son bir yıllık dönemde Erzurum dan 11.466 kişi göç etmiştir. Yani neredeyse bir İspir ilçe merkezi nüfusu son bir yıllık dönemde Erzurumu terk etmiştir. Ayrıca bu son 14 yıllık dönemdeki olumsuz nüfus artış hızı sayesinde Erzurum'un meclisteki temsil gücü azalarak 8 milletvekilliğinden 6 milletvekilliğine düşmüş Kayseri ilimizin meclisteki temsil gücü ise artarak 8 milletvekilliğinden 9 milletvekilliğine çıkmıştır. Bu hızlı göçün sonucu azalan nüfus nedeniyle sonunda ne belediye başkanlığını, nede vekilliğini yapacağınız halkı bulabileceğiniz gibi ; kısa bir zaman sonra ortada aday olabileceğiniz bir büyükşehir belediyeniz de kalmayacaktır. İlimiz bugün üretici değil tüketici bir toplum haline getirilmiştir. Nüfus kaybının ve refah düzeyinin düşük olmasının en büyük nedeni budur. (Sayfa:5 )Üretimin önemini gösteren dış ticaret verilerinde bile ilimiz üretici bir toplum olan Kayseriyle kıyaslandığında aradaki farkın ne anlama geldiği açıkça görülecektir.Kayseri ilimiz 2012 TUİK verilerine göre 1.582.410.000 dolar ihracat ve 1.589.201.000 dolar ithalat yapmıştır.İhracatının ülkemiz ihracatı içindeki payı yaklaşık yüzde bir olmuştur.Buna karşılık İlimiz aynı yıl 45.859.000 dolar ihracat 77.801.000 dolar ithalat gerçekleştirmiştir.İlimizin İhracatının ülkemiz ihracatı içindeki payı ise yaklaşık on binde üç olmuştur.
Üretim ve refahın bir göstergesi olan toplam motorlu kara taşıt sayısı ve bin kişi başına düşen otomobil sayısında da durumlar hiç iç açıcı değildir. Yine bu konuda da Kayseri ili ile kıyaslanacak olursak; 2012 yılı TUİK verilerine göre ilimizin toplam motorlu kara taşıt sayısı ülkemiz içindeki payı binde 55 ile 93.109 adet iken Kayseri ilimizin ülkemiz toplam motorlu kara taşıt sayısı içindeki payı yüzde 1,63 ile 278.029 adete ulaşmıştır. Bin kişi başına düşen otomobil sayısında ise İlimiz 59 adet ile 62.sırada iken Kayseri ilimiz ise 134 adet ile ülkemiz ortalaması olan 114 adetin çok üzerinde bir değer ile 14.olmuştur.
ERZURUM TARIM VE
HAYVANCILIK ALANINDA HANGİ
NOKTADA
Yine bu sektörde de ilimizi TUİK2012 verilerine göre Kayseri ile kıyaslayarak durum değerlendirmesi yapalım.İlimizin 2012 yılı Bitkisel değer üretimi Ülkemiz bitkisel değer üretimi içindeki binde 38'lik payla 331.382.000 TL.lik üretimi ile 55.sırada yer alırken Kayseri ilimiz yüzde 1,09 'luk pay ve 956.630.000 TL.lik üretim ile 30.sırada yer almaktadır.2012 TUİK verilerine göre iller bazında özellikle şeker imalatında kullanılan bitkisel ürün yani Şeker pancarı üretiminde de İlimizde (Sayfa:8)2011 yılına göre 24.231 tonluk bir azalma meydana gelerek toplam üretim 90.484 ton olmuştur.Bu üretim düşüşünde ilimizdeki şeker fabrikasının devlete ait olmasından dolayı hükümetin şeker politikasının etkisi büyüktür.Aynı dönemde Kayseri ve Konya çiftçisi şeker fabrikalarının özel olması nedeniyle hükümetin şeker politikalarından etkilenmemiş Kayseri çiftçisi 738.413 ton,Konya çiftçisi ise 4 milyon 148 bin 28 ton pancar üretmiştir.Yüzölçümü bakımından İlimizin 4.sırada olması dolayısıyla da bu rakamlar daha çarpıcı hale gelmektedir.İlimizin Kayseri' yi tek geçebildiği ve iddialı olduğumuz Hayvancılık sektöründe bile durumu iç açıcı değildir.Canlı hayvanlar değeri bakımından ilimiz 1.626.011.000 TL.canlı hayvan değeri ve ülkemiz canlı hayvan değeri içerisindeki yüzde 2,56'lık payla 4.sırada İzmir ilimizin peşinde yer almaktadır.(Sayfa:9)Bu konuda Konya ilimiz 3.178.009.000 TL. canlı hayvan değeri ile birinci sırada yer alırken Kayseri ilimiz 1.237.701.000 TL.canlı hayvan değeri ve ülkemiz canlı hayvan değeri içerisindeki yüzde 1,95'lık payla 16.sırada yer almaktadır.(Grafik:10-11 )Yine TUİK 2012 yılı verilerine göre Canlı hayvan sayılarında da ilimiz 624.982 adet büyük başla Konya ilinin gerisinde kalmıştır.Konya ilimiz 646.816 adet büyük baş hayvan sayısıyla en büyük üretici konumundadır.Kayseri ilinin büyük baş hayvan sayısı ise 277.546 baştır.Küçükbaş hayvan üretiminde ise bir zamanlar başrollerde oynayan hatta tırlar ile Afrika ve Ortadoğu ülkelerine ihracat yapan ilimiz şimdi eski günlerinden çok geride üretim yapmaktadır.TUİK 2012 verilerine göre küçükbaş hayvan sayımız 574.213 başla bu alandaki en büyük üretici ilimiz olan Van ilinin çok çok gerisinde kalmıştır.Van ilinin aynı yıla ait küçükbaş hayvan sayısı 2.372.499 baştır.Bu konuda ilimiz sadece Van ilinin değil birçok ilin de gerisinde kalarak 25.sırada yer almıştır.Konya ilindeki küçük baş hayvan sayısı 1.918.662 ve Kayseri ilimizin de küçükbaş hayvan sayısı ise 510.040 baştır.Konunun net bir şekilde anlaşılabilmesi için ülkemizin ve bazı illerin km2'ye düşen küçük ve büyükbaş toplam hayvan sayılarını bir inceleyelim.Bu konuda ülkemizin km2 ye düşen ortalama hayvan sayısı 64 baş iken Van ilinin 132 baş, Konya ilinin 62 baş,İlimizin 47 baş ve Kayseri İlimizin de 46 baş olduğu görülecektir.
Sadece ilimizin tarımsal alandaki değil sanayi,ekonomik ve sosyal alandaki durumları da iç açıcı değildir.Tarımsal alanda gelişme olmamasının hatta geriye gidişin ilimiz ticaretine olan olumsuz etkileri yadsınamayacak kadar büyük olmuştur.Büyük ulusal sermayenin perakendeci aktörleri ilimizin öz çocuğu olan esnafını da piyasadan silmektedir.Günden güne bölgesel toptan ticaret merkezi konumunu hızla kaybeden ilimiz ekonomide gün geçtikçe Trabzon,Malatya,Diyarbakır gibi illerinde daha hissedilir bir şekilde boyunduruğu altına girmektedir.Kısacası ilimiz bir çok İle Pazar olmaktadır.Sanayimize de var olanın üzerine istihdam yaratması noktasında yeni bir tesis konulmadığı gibi var olanların da bir kısmı kapanmaktadır.Sanayi ve Ticaret alanında İlimizi Kayseri ili ile kıyaslamak her halde abesle iştigal olur düşüncesindeyiz.Çünkü ilimizin Ticaret ve Sanayisi Kayseri ilinin karşısında yok denecek seviyededir.
Yaklaşık 600 milyon TL.harcanarak 2011 kış olimpiyatları için yapılan Palandöken ve Konaklı kış sporları merkezide uygulanan yanlış işletme politikaları sonucu ilimiz ekonomisini kurtarmaya yetmemiştir.Zaten ilimizin kırsalda ve sanayileşmesinde yılların biriktirdiği bunca ağır problemler varken 600 milyon TL.'nin öncelikle buraya yatırılması plan ve programdan yoksun popüler politikaların sonucudur.Yapımı ve açılışı sırasında ilimiz ekonomisine sağlayacağı katma değer açısından abartılarak tanıtımı yapılan ve halkımızı da büyük beklentiler içerisine sokan bu yatırım için tabiri caizse dağ fare doğurdu demek daha doğru olur. Tamamen Asyalı yabancı turistlere hitap eden kayak merkezimize yerli turist talebi yok denecek kadar azdır. Bununda nedeni aynı tesislerin daha da kapasitelisinin Kayseri Erciyes kayak merkezinde olmasıdır.Gerekli tanıtım ve organizasyonların yapılmaması halinde de ve bu işletmecilik anlayışıyla da Palandöken ve konaklı kayak merkezleri bu politikalarla kısa bir zaman sonra atıl birer tesis olarak elimizde kalacaktır.
DEVAM EDECEK