TÜMSİAD Erzurum Şube Başkanı Cafer Burucu, Hükümet tarafından gündeme getirilen "Varlık Fonu" ile ilgili özellikle iş çevrelerine yönelik, bilgilendirme amaçlı yazılı bir mesaj yayınladı.
TÜMSİAD Erzurum Şube Başkanı Cafer Burucu, Hükümet tarafından gündeme getirilen "Varlık Fonu" ile ilgili özellikle iş çevrelerine yönelik, bilgilendirme amaçlı yazılı bir mesaj yayınladı.
Başkan Burucu varlık fonu kurulmasının iki temel amacı olduğuna dikkat çekerek, "Ülke ekonomisinin, konjonktürel etkilerden kurtarılarak istikrarlı biçimde işlemesini sağlamak ve gelecek kuşaklara refah düzeyi sunmak amaçlanmaktadır" dedi.
Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği Erzurum Şube Başkanı Cafer Burucu yaptığı açıklamada, Ulusal Varlık Fonlarının, çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmayı hedefleyen, devletin sahipliği ve yönetimi altında çalışan fonlar olduğuna vurgu yaptı. Başkan Burucu sözlerini şöyle sürdürdü:
"Başbakanlık geçen günlerde Türkiye'nin en önemli şirketlerine ait hazine hisselerinin Türkiye Varlık Fonu'na devredilmesine karar verdi. Kararla, Ziraat Bankası, TPAO, ÇAYKUR ve TÜRKSAT ile birlikte bazı şirketler Türkiye Varlık Fonu'na devredildi.
Türkiye Varlık Fonu, kamunun donuklaşmış varlıkları üzerinden likit kaynaklar oluşturarak büyük, stratejik ve teknolojik yatırımlar için uzun vadeli finansman oluşturma projesidir. Gelir getiren varlıkların gelirlerinin konsolide edilerek kaynak oluşturulması ve çağ atlatacak yatırımlara kanalize edilmesi projesidir.
Ekonomik sabotajlar ve saldırılara karşı güçlü bir kalkan oluşturma projesidir.
Türkiye'nin ekonomik kaynaklarıyla birlikte küresel oyuncu olarak Dünya arenasına çıkışının projesidir.
Ve nihayet ekonomik bağımsızlığımızın, güçlü, iddialı, rasyonel, tutarlı ve dengeli bir sistemle tüm Dünyaya ilan edilmesi projesidir. Türkiye Varlık Fonu, kamu varlıklarının satışı veya özelleştirilmesi projesi değildir. Türkiye Varlık Fonu, kamu varlıklarının teminat gösterilmesi suretiyle kredi temin edilmesi projesi de değildir.
Türkiye Varlık Fonuna devredilen bir varlığı, Halk Bankası'nın % 51,11'lik hissesini düşünelim. Bu hissenin bir piyasa değeri vardır. Bu bir varlık ve iktisadi kıymettir. Bu hisse Hazine'nin elinde donuk bir değer olarak yatıyor.
Halbuki bu hisseler satılmadan, rehin veya teminata verilmeden, Türkiye Varlık Fonu tüzel kişiliği bünyesinde kredibıl bir alan oluşturularak milyarlarca dolar likit kaynak, rantabl ve kalıcı yatırımların uzun vadeli ve ucuz finansman ihtiyacı için kullanılabilir.
Bu yolla 30 yıl vadeli çok büyük finansman imkanları oluşturulacaktır. Bu imkanlar, ciddi kaynak gerektiren savunma sanayi ürünleri yatırımları başta olmak üzere, uzayla ilgili yatırımlar, dönüşüm projeleri, Kanal İstanbul gibi mega projeler, otoyollar ve şehir hastaneleri gibi altyapı projeleri ve yüksek teknoloji içeren projelerin finansında kullanılacak."