Çok üzgünüm... Bu şehirde (öyle altmış yıllık filan değil hani) gerçek anlamda bir üniversitemiz olmuş olsaydı eğer, hiç bir maskara; kalkıp da belediyeye, "Erzurum'un banisi Kanuni" diye bir soytarılığı kakalayamazdı!
Söylediğiniz hiç bir şeyin ne tarihi gerçeği var, ne de ilmi bir önemi...
Aslında sizi ciddiye almam bile yanlış ama; ola ki siz, o kıt aklınızla ciddi ciddi kendinizi bu şehrin eğer sahibi görüyorsanız- ki son zamanlarda böyle bir hava estiriyorsunuz,bu sözümü dinleyin o zaman...Belediyeye hangi projeyi kakaladığınız ve ne kadar para hortumladığınız benim hiç mi hiç umurumda değil.
Çünkü, benim davam o kadar büyük ki, sizin gibi çakal sürüsünün belediyeden üç beş bin lira kopartarmak için yaptığınız türlü şarlatanlıklara ayıracak vaktim yok.
Size sadece şunu soruyorum. Diyorsunuz ki, "Kanuni Sultan Süleyman Erzurum banisidir"
Zannediyorsunuz ki, bu bir dondurma partisidir ya da inanıyorsunuz ki nasılsa bu şehre ne dayasak gider!
Birader; aklınızı başınıza devşirin ve oturun oturduğunuz yerde!
Sen bana de ki, "ağabeyi belediyeyi kekledik, üç beş bin lira yolumuza bakıyoruz" anlarım. Bana ne; kimi kekleyip keklemediğiniz. Nasılsa belediye, günü geldiğinde bunların hesabını verecek.
Dün biri dedi ki "elimizde belge var"
Çok komik.
Acaba o belge, Kanuni'nin Erzurum nüfusuna kayıtlı olduğunu gösterir bir vesika mıdır?
Dedim ya, kim belediyeyi soyuyor kim soyduruyor, beni zerre kadar ilgilendirmiyor.
Nasılsa hesap günü gelecek...
Fakat şu "Erzurum'un banisi Kanuni " soytarılığı beni fena halde rahatsız etti.
Çünkü ortada çok bariz biçimde bir hortum ve saçma sapan bir dalkavukluk var.
Manyağın biri, bir süredir bu şehirde akil insan ayağına dolaşıp, "FETÖ başarsaydı ilk beni asardı" deyip duruyor.
Birader; niye seni assın ki, bir yıl önce yazdığın kitabında, "Hocamın adı illâ da bir okula verilsin" demiş bir dalkavuksun sen...
Unutma ki, cellatların en çok sevdiği kişi ayakçılar ve yalakalardır. Seni asmazlar hiç merak etme; sen asılmayacak değerde ki bir soytarısın...
Nasıl olmuşsa olmuş, hangi kendini allame sanan kültür başkanı senin bu maskara projeni kabul edip yönetime kakalamışsa kakalamış, sonuçta hem kendinizi hem de bu şehri "değlenk" ettiniz. Ama inan ki suç sizde değil. Hele hele kendini allame sanan bir kültürcü var ki, adam bu şehri kendi kıt dünyasından ve fantezilerinden ibaret sanıyor.
Tarih bilmiyor, gerek de yok.Çünkü yaptığı işleri tarihe uydurmak zorunda değil. Nasılsa belediyeye bir anahtar uydurmuş, en kilitli kasaları bile açıp açıp duruyor!
Siz bunu boşverin de yarın bir gün şöyle bir kutlama duyarsanız hiç şaşırmayın:
Osmanlı'nın kurucusu Osmangazi, Osmanlı'yı Erzurum'da kurdu! Dolayısıyla Osmanlı'nın kuruluşunun bilmem kaçıncı yılı kutlu olsun. Gelsin kadırgalar (iyi de o zaman kadırga filan yok) gitsin uçaklar, (tamam da o zaman uçak da yok) olmadı; bütün ahali stadyumda toplansın!
Anladık da tokatçı kardeş bunların hiç biri tarihi gerçek değil, desek ne önemi var?
Nasılsa belediye, bu hortumculara para aktarmak için kasayı açmış, o kasanın başında da sözde bilmem kaç oda kitapları olan bir adam var.
Bize, bilmem kaç oda kitapları olan bir adam yerine o kitaplardan yalnızca birini okumuş olan, artı aklını kimseye ipotek vermemiş hakiki manada bir daire başkanı gelse... Olmaz ya, hani olsa!
Çaresiz kaldığımız anlar var, bu yüzdendir ki...
Bazen rüyalara da "amin" deriz.
Ümidimizi yitirmeyiz. Deriz ki: Bugün olmasa bile belki yüz yıl sonra!
Sevgili dostlar, sizi bütün kalbimle temin ederim ki, mesele Kanuni olmuş olsaydı, susar kalırdım. Ama görüyorum ki koskoca Hünkâr, bir düzenbazlığın içinde figüran olarak kullanılmak isteniyor.
Adam ne Erzurum'u biliyor, ne de Erzurum'un tarih içerisinde kaç defa yıkılıp kaç defa imar edildiğini...
O zannediyor ki, tarih bilmeyen bir kültür daire başkanı üstünden Erzurum'un Roma'yı nasıl yıktığını anlatırım!
Bu çabası boşuna da değil hani...
Çünkü, bu şehirde Erzurum'u Roma'nın başkenti zanneden çok üst düzey belediyeciler var!
Adamın biri Kanuni'yi, "Erzurum'un banisi" ilân etmiş, hatta bunu da belediyeye kakalamışsa çok mu?
Erzurum'da iki tane üniversite var. Haydi biri yeni. Diyelim ki, bölümleri, fakülteleri tam oturmadı (Konforları tamam). Diğeri 60 yıllık bir üniversite...
Ey Allah'tan korkmaz hocalar, ey ilme ve bilme zerre kadar saygısı olmayan zalimler...
Hiç mi vicdanınız yok ki, içinizden biri çıkıp, "yahu Kanuni Erzurum'un banisi filan değildir" diyemediniz.
Üniversite bunu diyemez sevgili dostlar...
Çünkü üniversitede iki türlü hoca var. Bir FETÖ'cüler bir de Kırkıncılar!
Arada bir tesadüfen ilim adamı çıktı, onlar da buldukları ilk fırsatta zaten kaçıp gitti, gitmeye devam ediyor.
Kâğıt üzerinde iki tane üniversitesi, bilmem kaç yüz profesörü olan bir şehirde, maskaranın biri, "Kanuni Erzurum'un banisidir" diyorsa ve bunu da belediyeye çakıyorsa anlayın ki, oradaki üniversitelerin hocaları da birer dilsiz şeytandır.