Haber Girişi : 20 Kasım 2015 08:08

BU VATAN HEPİMİZİN!

BU VATAN HEPİMİZİN!
Vatan, doğup büyüdüğümüz; üzerinde yaşayıp barındığımız, gerektiğinde uğrunda canımızı vereceğimiz toprak parçasıdır. Vatanın geniş manada tarifi ise ülkedir, memlekettir.
Devlet ise, belli bir vatan da yaşayan insanların, egemenlik ve bağımsızlık temelinde meydana getirdikleri siyasi teşkilatlanmadır.
Bir milletin var olabilmesi, devletin varlığına; devlet de vatanın varlığına bağlıdır. Vatan olmazsa millet de, devlet de olmaz. İnsanlık şeref ve haysiyeti hiç kalmaz. Bunların muhafazası ise vatanı sevmek, savunmak ve korumakla mümkündür.
Vatanını seven insanların vatana bağlılıkları sebebiyle uğrunda her şeylerini seve seve feda edebilecekleri bazı kutsal değerleri vardır: Din, dil, şeref, namus, ırz gibi değerler bunların başında gelir. Vatanı korumak; dini, imanı, namusu korumaktır. Gerektiğinde bu uğurda canlar feda edilir. Vatanı sevmek kadar korumak da önemlidir. 
Üzerinde yaşayacağı vatanı olmayanın evi, barkı ve mülkü olmaz, namusu tarumar olur. Millet ile vatan, ruh ve ceset gibidir. Devletsiz, vatansız bir millet yetim; milletsiz vatan da harabe bir ev gibidir. İnsanın en esaslı görevlerinden birisi de vatanını sevip sevdirmesi ve ona gereken hizmeti yapmasıdır. 
Vatan bizim anamız, bizler ise onun kıymetini bilen ve ona can feda eden evlatlarıyız. Din, can, mal, namus ve evlat vatan ile muhafaza olunur. Kendi menfaatlerini vatanın ve milletin menfaatine tercih eden bir kimse vatan ve milletine ihanet etmiş olur.
Vatan; sağlam ve güvenli sığınağımız, evimiz ve ibadethanemizdir. Bu dünyanın nimetlerini o hanede kazandığımız gibi, cenneti ve ebedî saadetimizi de yine orada kazanacağız. 
Tarihe altın sayfalarla yazılmış eşsiz bir destan olan "Çanakkale Zaferi" ne atılan imzada ana dili, etnik kökeni değişik olmasına rağmen, yüz binlerce gazi ve şehit vatan evlâdının izi bulunmaktadır. Bu, milletimizin gönlünde yer eden, "Vatan sevgisi imandandır" inancının tezahürüdür. 
Üzerinde yaşadığımız vatanımızın her karışı binlerce şehidin kanıyla yoğrulmuştur. Vatanımız için içimizde daima fedakârlık duygularını besleyip ona hizmet arzusunu yüreğimizin derinliğinde daima duymalıyız. 
Menfaatlerine dokunulduğu için, yaşadıkları ülkeye düşman oldukları için,  vatanını, milletini, devletini, devletinin yöneticilerini sevmeyenler nankör ve tehlikeli insanlardır. Böyle olanlar ailelerinin, ülkelerinin hatta insanlık âleminin yüz karası olurlar. 
Vatanını sevmeyenler, idarecilerine İslami hassasiyet içinde olmasına rağmen iftira atanlar, düşmanlarla bile işbirliği yapacak kadar alçalabilirler. Maalesef  ülkemizde bu duruma düşenler var. Allah onlara feraset versin. 
Vatan birbirini sevip sayan fedakâr ve gayretli evlatlarının omuzlarında yükselir. Bir insanın ailesine karşı fedakârlığı bir ise, vatanına,  devletine ve milletine karşı bin olmalıdır. 
Vatan şairimiz Mehmet Akif de bir şiirinde vatan sevgisini için:
"Sahipsiz olan vatanın batması haktır,
Sen sahip olursan bu vatan batmayacaktır." 
Bir diğer beyitte ise:
"Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda,
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda" dediği gibi bu güzel vatanımızın her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanmıştır. Canımızla, malımızla O'nu korumak bizlere namus borcudur. 
"Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, 
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var,
Ulusun korkma, nasıl böyle bir imanı boğar,
Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar."  diyen şair, bu vatanın evlatlarındaki iman gücüne dikkat çekerek hiçbir maddi gücün ve silah imkânının onu yıldıramayacağı gerçeğine dikkat çekmektedir.
Vatan sevgisi ve onu muhafaza gayreti olmazsa, devletler harap olur, viraneye döner ve milleti de esarete mahkûm olur. Vatanlarını muhafaza edemeyen milletler tarihten silinmişlerdir. 
"Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, 
Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır." Unutmayalım,  Bu vatan, bu memleket hepimizin.
Türkiye'de çok güzel şeyler oluyor. Bu güzelliklerden rahatsız olanlar olabilir. Kardeşliğimizi, birliğimizi baltalamak için, ülkemizi karıştırmaya çalışabilirler. Çoktan beri içteki ve dıştaki hainler düğmeye basarak ülkemizi karıştırmaya başladılar. Terör örgütlerini kullanarak askerimizi, polisimizi, insanlarımızı haince katletmeye başladılar. 
Unutmamak gerekir ki; vatana ihanet, devlete karşı ayaklanmak, devleti idare edenlere iftiralar atarak fitne çıkarmak haramdır. 
Enes (ra)'den rivayet edildiğine göre Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Üzerinize tayin edilen yönetici, başı kuru üzüm gibi siyah bir köle de olsa sözünü dinleyip kendisine itaat ediniz."
Vatanın, ülkenin bütünlüğü, birlik ve beraberliği için, devlet adamlarının haksızlıklar, adaletsizlikler, zulümler, savaşlar, terör ve her türlü vesayet  karşısında duruşları vardır. Bu duruşlar, millet için, gelecek nesiller için, ümmet için çok önemlidir. Bu duruşlar zillet içinde yaşamaktansa, izzet içinde ölmenin şerefidir.
Memlekete hizmet eden idarecilerimizin işini zorlaştırmak değil, bütün gücümüzle kolaylaştırmak ve yardımcı olmak zorundayız. Dünyanın durumu pek de iç açıcı değil. Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de meseleler bitmiyor. Çözüm için Türkiye'nin kuvvetli, lider ülke olması gerekir.
Üzerinde yaşadığımız vatan topraklarının korunması;  mazlumların, mağdurların, masumların, mültecilerin, muhacirlerin umudu olmamız için, lider ülke olabilmek için, devletimizin her hususta güçlü olması gerekir. 
Ülkemizde kalıcı barışı, adaleti, huzuru, refahı sağlamak zorundayız. Terör Türkiye'nin gündeminden çıkarılmalıdır. Türkiye, Uluslararası arenada da  büyüklüğünü ve gücünü her zaman hissettirmelidir.

Unutmayın ki Türkiye, İslam âleminin, mazlumların, mağdurların, mültecilerin, muhacirlerin tek umududur. Bu umudun devam etmesi elzemdir. 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.