Erzurumda dedikodu, iftira ve çekememezlik artık can yakıcı bir boyuta ulaştı.
İşleri güçleri sabahtan akşama kadar o kapı senin bu kapı benim dolaşarak, Falanca iflas etti, filanca da kafa sallıyor, gitti gidecek şeklinde tezviratta bulunuyorlar!
Birinin batması ya da bir insanın güç duruma düşmesi başka biri için nasıl bir keyif verici haldir, bilmiyorum aklım havsalam da almıyor bunu
Beraberinde onlarca, yerine göre yüzlerce ve binlerce insanı da etkilemiyor mu, o insanları da zor duruma düşürmüyor mu?
Hamamlar ve saunalar kapalı ama bizim felaket tellalları 7/24 esasına göre çalıştıkları için her daim yayındalar!
Neyse, bu arıza adamlarla daha fazla moralinizi bozmamayım
Asıl söylemek istediğim, daha doğrusu çok sevindiğim için sizlerle paylaşmak istediğim bir husus var.
O da şu:
Geçtiğimiz gün arabayla şehri bir baştan bir başa dolaştım.
Azizim, bizim bu Sezerler ve Bulutlar meğerse ne güzel binalar
kazandırmışlar şehrimize
Hakikaten her biri birinden güzel yapılardı.
Baktım kimin önünde Sezerler, kiminin önünde de Bulutlar yazıyordu.
Anında hem İbrahim Bulutu, hem de Kenan Sezeri telefonla arayıp tebrik ettim.
Bu şehirde her şeye rağmen bu şehrin yerli müteahhidi ve işadamı ayakta duruyor ve hizmet üretmeye devam ediyor.
Biliyorum, ticaret artık çok zor bir şey
Hele Erzurum gibi dedikodusu bol olan bir şehirde bir iş yapmak iyice zor
Buna rağmen bu şehir adına üretmeye, yapmaya, çalışmaya ve yılmadan mücadele etmeye devam eden herkesi canı gönülden kutluyorum.
Yetti artık
Birader az serin gel, tükür at şu dilindeki felaket cümlelerini
Bırak da memleketimizde artık yeni birileri batmasın
Bırak da Erzurum kendi evlatlarının çabaları eliyle yeniden kalkınıp gelişsin
Sen filanca battı diyorsun ya, emin ol ki bilmiyorsun; asıl batan sensin ve senin geleceğin
Azizim, çok güzel bir şehrimiz ve ülkemiz var
Eskiler demiş ki, Dilin zekâtı da hayır konuşmaktır.
Gelin hep birlikte Allahtan niyazda bulunalım.
Şehrimizin ve ülkemizin geleceği aydınlık olsun
Allahın izni keremiyle tüm korkularımızdan, başımıza musallat edilmek istenen belalardan ve şeytanın şerrinden emin olalım
Sevgili kardeşim, etme eyleme
Şu gördüğün Erzurum batarsa (Allah esirgesin) seni temin ederim ki, Edirnedeki bir insanımız yatağından kâbuslar içinde uyanır.
Felaket tellalısın bunu biliyorum.
Buna rağmen gel kardeşim, sana uzatılan eli tut ve lisanında öfkeye, kine, hasete ve ümitsizliğe dair ne varsa tamamını çıkar at
Bak ben o gün bu şehri bir baştan bir başa dolaştım, içimdeki sıkıntılardan ve karamsarlıktan kurtuldum
Haydi sen de çıkar ruhunu saran o kapkara esvabı
Ben artık bu şehirde her sabah filanca da batmış haberlerine uyanmak istemiyorum.
Yoruldum
Ama asla ümidimi yitirmedim
Sen de yitip gitme
Mehmet Şener