Şayet o gece bu millet başkomutanın çağrısıyla uyanmamış olsaydı...
15 Temmuz'dan sonra Türkiye bambaşka bir güne uyandı. O günkü Türkiye,kelimenin tam anlamıyla uçurumdan düşmekten son anda kurtulmanın adıdır. Şayet o gece, bu vakarlı ve şerefli millet Erdoğan'ın çağrısı üzerine sokaklara,meydanlara çıkmamış olsaydı, bir aydan beri kimbilir nasıl bir ülkede yaşıyor olacaktık?
FETÖ'cüler pişman olmasına pişman oldular, ama hâlâ, '' acaba'' diyenler var
Peki bugün durum ne? Evet; bugünkü durum, en azından 15 Temmuz öncesine göre çok mu çok farklı... Bir kere, 15 Temmuz'a kadar FETÖ'ye güzelleme yapan o eyyamcıların neredeyse yüzde doksan dokuzu tornistan etti. Hatta öyle bir döndüler ki bu şerefsizler, sanki bu ülkeye ihanet edenler onlar değilmişçesine vatan nöbetlerinde en önde durdular, AK Partili vekillerle fotoğraflar çektirdiler, gazetelere ve haber sitelerine tebrik ilanları verdiler! Yerseniz eğer diye...
Vatan hainine, ''şerefsiz'' dediğim için yargılanacağım aklıma bile gelmezdi
Vatan haini itin birine "ulan şerefsiz" demişim diye, avukatı aracılığıyla hemen savcılığa koşmuş ve benim hakkımda şikayette bulunmuş!
İfademde de aynı şeyi tekrarladım şimdi de aynı şeyi söylüyorum:
Ulan kitapsız ve ahlaksız, sen de senin ağababaların da vatan hainlerinin önde gidenisiniz. Size şerefsiz demem, küfür edemememden ötürüdür. Siz ne zannediyorsunuz bu ülkeyi? Sizin gibi namussuz ve alçak darbeciler, benden şikayetçi oldunuz diye geri adım mı atarım zannetiniz? İşte buradan bir defa daha tekrar ediyorum: Benden şikayetçi olan FETÖ'cü şerefsizler, size milyon defa aynı ifadeyi kullanıyorum, haydi gidin milyon defa daha suç duyurusunda bulunun!
Sizi temin ederim ki asıl mesele, o itlerin benim için yaptıkları şikayetler değil. Beni kahreden, bu it ve milyonca kez şerefsiz olanların uyduruk bir dilekçesiyle "sanık" pozisyonuna düşmemdir.
Yahu birileri daha ne zaman anlayacak, ülke elden gidiyordu; kıl payı kurtarıldı, siz neyin peşindesiniz? Şerefsiz ve uyuz itlerin tıpkı kendileri gibi vatan haini avukatları var.
Onlar bu ülkeye daha fazla zarar vermek uğruna, akla hayale sığmayacak her türlü ihaneti yapmaya hazırlar.
Sizi temin ederim ki bu şerefsizlerin beni "sanık sandalyesi"ne oturtmasına hiç mi hiç bir itirazım olmaz. Zira onlar zaten kazanmış olsalardı bendenizi Havuzbaşı'nda sallayacaklardı. Beni üzen ne oldu biliyor musunuz: Bu şerefsizlerin, avukatı aracılığıyla gönderdiği bir dilekçe ile adliyede "sanık" muamelesi görmem oldu. Yahu birader, 17-25 Aralık'ta uyanmadınız, haydi anladık; peki 15 Temmuz'da, aynı hainler doğrudan doğruya milletin izzetine şerefine, namusuna, istiklaline ve itibarina kasdetti. Söyler misiniz Allah aşkınıza, bunu da mı görmüyor musunuz?
Hasılı dostlar; geldiğim nokta şudur: 15 Temmuz'un üzerinden bir ay geçti ya, birileri yeniden kendini kulağının üstüne yatmaya geçirdi; tıpkı 17-25 Aralık'ta olduğu gibi...
"...İyi de bu çocuklar kötü değil ki" diyen anlı şanlı devlet adamları var! Yani bir kere daha Tayyip Bey ve O'nun yolunda o ilkelere inanan insanlar yalnız kaldı... Size gördüğüm bir şeyi söyleyeyim: Bu meşum olayın üzerinden günler geçtikçe yine FETÖ seviciler çoğalacak ve yine FETÖ adına kılıç çekenlerin sesi daha gür olacak!
Çünkü: bu şehirde bile, hala tehlikenin önemini kavrayamamış salak ya da hainler var. Erzurum böyle ise eğer, hiç şüpheniz olmasın ki, Türkiye genelinde bu alçakların sayısı hiç de az değildir.