Haber Girişi : 12 Eylül 2013 07:35

Bu kompleks niye?

Bu kompleks niye?

Bendeniz Spor Bakanı Kılıç gibi düşünmüyorum, yani kış olimpiyatlarını alamazsak, “kına stokları tükenir” demiyorum. Çünkü o söz, neresinden bakarsanız bakın yakışık almamıştır. Nitekim çığ gibi büyüyen tepkiler de Bakan Suat Kılıç’ı haksız gösteriyor.

Esasında konumuz bu değil, ama dolaylı olarak bu mesele dünkü haber ve yazılarımızdan ötürü, bi şekilde bizi de kapsama alanına alıyor.

Çünkü dünkü yazımız üzerine gelen mail’lerin neredeyse tamamı, “neden olmasın, Erzurum kış olimpiyatları da yapabilir” mealinde iken, “hayır biz kim kış olimpiyatı yapmak kim” şeklinde soranlar da vardı.

Nasıl ki, “yapabiliriz, başarabiliriz” diyenler değerli ise, “hayır asla yapamayız” biçiminde düşünenler de değersiz değildir… Böylesi devasa organizasyonlar için herkesin “evet” demesini beklemek doğru değildir. Elbette ki “hayır, istemiyorum” diyenler de olacak.

Bir okurumuz demiş ki, “hükümet yalakalığı yapıyorsunuz, seçim öncesi milleti oyalama taktiği içindesiniz.”

El insaf değerli okurumuz, el insaf…

Palandöken 20 yıldır yayın hayatında olan bir gazete ve arşivi de ortada. Hele açın bir bakın ki, Palandöken geçen bu süre içinde kimin önünde eğilmiş, kime yalakalık etmiş.

Başkasını bilemem ama Palandöken için “yalaka” yakıştırması tutmaz. Çünkü Palandöken eğriye eğri, doğruya doğru diyebilmeyi başarmış bir gazetedir.

Bu düşüncenize tabii ki saygı duymuyorum ama böyle düşünme hakkınızı sonuna kadar savunuyorum.

Katılırsınız veya katılmazsınız, bendeniz 2022 Kış Olimpiyatları’nın Kaf Dağı’nın arkasındaki Anka kuşu olmadığına inanıyorum. Dün de söylemiştik, yine tekrar ediyorum:

“Başbakan Erdoğan, dolaysıyla hükümet bu işin arkasında dursun 2022 Kış Olimpiyatları Erzurum’undur.”

“Efendim bu halimizle mi olimpiyat yapacağız?”

Bu soruyu sormakta sonuna kadar haklısınız. Erzurum tabii ki bu haliyle olimpiyat gibi beynelmilel bir organizasyona ev sahipliği yapamaz.

Fakat unutmayalım ki, her şey paranın ve imkânın ucunda…

Hele şu şehre on milyar lira harcayın bakın ki birkaç yıl içinde şu harabe Erzurum’dan bir iz kalıyor mu?

İstanbul 2020 Olimpiyatları’nı almış olsaydı, en az 30 milyar dolar harcanacaktı. Demek ki İstanbul gibi dünyanın gözbebeği olan bir şehrin bile dünya kadar eksiği varmış.

Erzurum haydi haydi eksik içinde, ama para ve çalışmayla o eksikler üç beş yılda giderilir.

“Kayseri ve Bursa gibi şehirler dururken bize yedirmezler” diyenler de var…

Evet; doğru. Böyle düşünenler hiç de haksız değiller. Öyle ya 2011’e aday olduğumuz zaman Bursa ve Kayseri belediye başkanları, “Erzurum bu işi yapamaz” demiş, Başbakan Erdoğan’dan adam akıllı bir zılgıt yemişlerdi.

Bugün de öyle düşünebilirler.

Lakin hiçbir önemi yok. Bizim elimiz de hoş pancar doğruyor değil ya…

Değerli dostlar; “aday olursak yüzde yüz kazanırız” demiyorum. Çünkü bunun o kadar kolay olmadığını biliyorum.

Dediğim şudur:

Erzurum istekli ve samimi olursa, başta Erdoğan olmak üzere hükümet de ciddi bir destek verirse, şansımız çok yüksek olur.

Önce bizim inanmamız lazım.

“Biz kimiz ki olimpiyat yapalım” şeklinde kompleksli bir ruh haline yenik düşersek, elin adamı bizi ne ciddiye alır, ne de adaylığımızı değerlendirir.

2011 öncesinde bu sürecin içinde bulunan bir kişi olarak diyorum ki, Türkiye eski Türkiye değil.

Kendine güveni de var, kaynağı da…

Gerisi tam da şairin dediği gibidir.

Yani iki el bir baş içindir, el de sen de başta sende…

Kendimize güvenelim.

Bu millet öyle şeyleri başardı ki, Olimpiyat ne ki?

Olmazsa, “kına yakın” demem, ama olmazsa hep birlikte üzülelim.

Değerli dostlar; korkmayın büyük düşünün ve hayal kurun.

İnanınız ki bi şey kaybetmezsiniz.

Bir okurumuz, “Olimpiyatı alamasak bile Erzurum’un adı o oylamada bütün dünyanın duyacağı şekilde konuşulması dahi yeter” demiş.

Doğru…

İnşallah alırız, ama tut ki İstanbul’un oylamasında olduğu gibi finalde yarıştık ve kaybettik.

Bu az şey midir?

Eksiklerimizi sayıp dökmeye kalksak bu gazetenin sütunları almaz.

Bunu en iyi bilen kişilerdenim.

Buna rağmen inanıyorum ki o eksiklerin hiçbir önemi yok, hepsi üç beş yıl içinde ortadan kaldırılır.

Yeter ki, Erzurum’un ev sahibi olduğu ilan edilsin.

On milyar lirayla yeni bir şehir kurulur.

Tam da böylesi durumlarda bendeniz “bardağın yarısı dolu” diyenlerdenim. Bunu bazı dostlar “hükümet yalakalığı” olarak görürse, üzülürüm.

Çünkü mesele, siyasetin çok ötesinde…

Komplekslerimizin oyuncağı olmayalım, gelin tıpkı Martin Luther King’in dediği gibi, “benim bir hayalim var” diyelim.

Göreceksiniz, inandığınız her hayal sizi hedefe götürecektir.

Kış Olimpiyatları benim hayalim…

Şimdiden ülkem ve şehrim adına coşku içindeyim.

Erzurum bugün olumsuzluk adına ne yaşıyorsa, baş sorumlularından biri de şu iflah olmaz müzmin muhaliflerdir.

Kendi komplekslerini şehrin kaderi haline getirmek istiyorlar.

 

Buna izin vermeyelim…