Kendi ürünleri, misal; çimento, beton, cağ kebabı, kadayıf dolması, tesbih ve çorba satılmıyor diye, Devlet Malzeme Ofisini rakip olarak görmeyen bu yüzden de DMOnun bu şehrin ticaretini bitirmesine asla itiraz etmeyen birkaç tuzu kuru...
İğne de olsa oradan alacaksın, masa da olsa
Günün sonunda
zaten kamu müdürleri için bahane lazımdı, onlar da işte o
bahanenin arkasına sığınarak bu şehirden almaları mümkün ne kadar ürün varsa alayını üstelik günü geçmiş ve teknolojinin gerisine kalmış olmasına rağmen DMOnun dediği o çöplükleri satın almak zorunda kaldı.
Bu meseleyi Erzurumda kendine dert edinmiş tek milletvekili Zehra Hanım
Sağ olsun diğer vekillerimiz hala Adriyatikten Çin Seddine
ütopyasının arkasında kendini kandırmakla kalmayıp seçmenini de bu ülküye inandırmanın derdinde olduğu için
Erzurum iktisaden batmış mı çıkmış mı zerre kadar umurunda
değil.
Türk ölmez, Dadaş yılmaz
Slogan bu
Erzurumlunun açlıktan ağzı kokuyormuş, bir ekmek için çaresiz kalmış o vekillerimizin umurunda değil.
Onlar için varsa yoksa muhayyel bir plan
Üstelik o yolculuk da hiçbir zaman olmadı!
Ama lafzı güzel
Lakin Zehra Hanım onlara benzemiyor.
Geçtiğimiz hafta Zehra Hanım, beraberinde kıymetli danışmanı
Ahmet Bey olduğu halde gazetemize geldi.
Başyazarımız Mehmet Şenerle yaklaşık iki saat görüştüler. O sohbetin bir kısmında ben de vardım ve konuşulanları dinledim.
Ne Zehra Hanım, ne de başyazarımız Mehmet Bey
gündelik siyaset üzerine konuşmadılar.
İkili arasındaki sohbetten ziyadesiyle etkilendim.
Zehra Hanım bir ara bu DMO yani Devlet Malzeme Ofisi
mevzusuna da girdi.
Daha önce Pusula gazetesine verdiği demeci tekrarlayarak, bu
şehrin DMO karşısında un ufak olmasına izin vermeyeceğiz dedi.
Zehra Hanımla Mehmet Bey uzun süre siyaset konuştular,
ekonomi konuştular, terör üzerine konuştular, dış politikayı
konuştular
Dikkatle izledim, her ikisi de maşeri vicdanı rahatsız edecek bir kelam etmediler.
Zehra Hanım, AK Parti milletvekili Mehmet Şener de son derece deneyimli bir gazeteci ve yazar.
O kadar çok ortak noktaları vardı ki, kendi adıma bu sohbetten bir ders çıkarmak istedim.
Ne Mehmet Şener Zehra hanımı kutsuyordu ne de Zehra Hanım Mehmet Şeneri
Haşim NURGAZİ - Palandöken
