Atatürk Üniversitesi kampüsünde, yeni yurt binalarının hemen yanı başında yeni bir cami yapıldı ve 19 Nisan’da ibadete açılacak. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in katılımıyla ibadete açılacak olan cami bir çok özelliği ile dikkat çekiyor.
Atatürk Üniversitesi kampüsünde, yeni yurt binalarının hemen yanı başında yeni bir cami yapıldı ve 20 Nisan’da ibadete açılacak. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in katılımıyla ibadete açılacak olan cami bir çok özelliği ile dikkat çekiyor. Atatürk Üniversitesi’nin bu yeni camisinin en önemli özelliği ise minareleri. Türkiye’de bir başka camide bu mimaride minare yok. Caminin planlan ve projelerini Karadeniz Teknik Üniversitesi mezunu İller Bankası Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Erzurumlu Mühendis Fevzi Çakmak, gönüllü olarak hazırlamış. Çakmak, caminin temel atımından bitimine kadar tüm inşaat aşamalarında mühendislik hizmetlerini yürüten isim.
Yapımını Prof. Dr. Muammer Erdoğan başkanlığında ki bir derneğin ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın üstlendiği cami mimarisi, dizayn ve iç süslemeleriyle bir çok özelliğe sahip. Palandöken Gazetesi olarak, bu caminin bilinmeyenlerini araştırdık.
ULU CAMİNİN İKİ KATI CEMAAT KAPASİTESİNE SAHİP
Mühendis Çakmak’ın verdiği bilgilere göre, " Camii fiziki ölçüleri itibariyle bin 350 metrekare taban alanına kurulu. Normal şartlarda saf düzeniyle 3 bin 500 kişi kapasitede. Erzurum’un Selçuklulardan itibaren en büyük camisi Ulu Cami’nin normal saf düzeniyle kapasitesi bin 700 kişi olduğu düşünülürse Ulu Cami’nin tam iki kat kapasitesinde. Camiyi engellileri de düşünerek tasarladık. Onun içinde bu caminin kuruluşundaki kod durumu engelli bir vatandaşımızın hiç kimseden yardım almadan camiye girip kendilerine ayrılan bölümde ibadetlerini yapabilecekler imkana sahip. Aynı şekilde tuvaletlerde ve abdest alma alanlarında da engellilere yönelik dizayn yapıldı ."
İMAM TEKNOLOJİYİ KULLANARAK VAAZ VEREBİLECEK
İşte Atatürk Üniversitesi camisindeki yeni özellikler ve ilkler:
" Mahfiller Türkiye’nin en büyük mahfilleri. Kat yüksekliklerini de dörder metre yaparak çok havadar bir mekân oluşturmaya çalıştık. Ancak böyle büyük bir camide cemaatin imamdan kopmaması için de iletişim teknolojilerini kullandık. İmam burada, eğer teknolojiyi kullanmayı tercih ederse, slayt eşliğinde de vaaz verebilir. Camide 13 adet projeksiyon bulunmaktadır. Otomatik perdeli projeksiyonlardan caminin her yanındaki vatandaşlar kolayca vaazı takip edip, vaaza konsantre olabilecekler.”
"Caminin kubbesi Erzurum’un en büyük kubbesi. Camideki vitraylar Türkiye’nin en büyük vitrayları. Caminin özellikle mihrap kısmında alışılmış taş mihrap yerine ahşap mihrap var. Bu mihrapta da cami Erzurum kültürüyle özdeşleşsin diye Yakutiye Medresesi minaresi üzerindeki Selçuklu yıldızları motif olarak işlendi. Caminin dizaynında Erzurum’un tarihi eserlerinden örneklerde var. Mihrabın arka kısmında Yakutiye’nin minaresindeki Selçuklu yıldızları, Camiye önden bakıldığında minareler Çifte Minareli Medresenin önden görünüşünü hatırlatıyor. Caminin giriş kapısı Türkiye’deki en büyük Taç kapıya sahip. Bu kapı, 12 metre yüksekliğinde ve 16 metre genişliğinde. Süleymaniye ve Selimiye Camisi’ndeki ses akustiğinin aynısını bu camide de mevcut. Mihrapta hoca normal bir sesle konuşsun en arkadaki kişi o sesi çok rahat işitebiliyor."
"Caminin altında imam, müezzin ve temizlik görevlisi lojmanlarıyla beraber bayan ve erkek sohbet salonları da sosyal donatı olarak düzenlendi. Üniversite bu cami için 10 dönümlük bir alan tahsis etti. Bu alanın 1,5 dönümü cami alanı olarak kullanıldı. Geriye kalan alan iuse çevre düzenlemesi ve otopark olarak tasarlandı. "
MİNARELERİ TÜRKİYE BİR İLK OLACAK
“Klasik minare kültürünün dışına çıkılarak yepyeni bir minare tarzı geliştirdik. Bu minarelerin Türkiye’de mimari anlamda benzeri yok. Bu minareleri bazıları divit kalem ucuna benzetiyorlar, bazıları ise hiçbir anlam veremiyorlar. Aslında bunların bir anlamı var; minare esasında caminin genel yapısı itibariyle insanların Allaha daha yakın oldukları, dua ettikleri bir mekân. Yani minarenin sivri kısmı bir Mevlevi’nin elini havaya kaldırdığı yerdir minarenin aşağı doğru eğimli olan yeri ise Allah’tan gelir kula gider. Camileri Allah’tan gelen rahmetin insanlara dağıtıldığı yer olarak düşünüp bu mantıkla minareleri dizayn edildi. Minarelerde alışılmış klasik şerefe anlayışı Kelimeyi Tevhittin yazıldığı yüzük şeklinde şerefeler koyuldu. Ses kirliliğini önleyici ve gürültüyü engelleyecek dizaynda minareler oluşturuldu. Minarelerin ışıklandırmasını da çok farklı, gizli projektörler sayesinde minarelerde geceleyin iki tane mum yanıyor görünümü verildi.”
“Cami sadece şekliyle değil, sayısal özellikleri ile de bir çok şifre barındırıyor. Caminin minarelerinin yükseklikleri 40 metre; bu 40 vakit namazı sembolize ediyor. Minber 12 basamaklı; namazın 12 şartını işaret ediyor. Caminin pencerelerindeki vitray desenlerinde 6 çiçek yaprağı var; İmanın 6 şartına yorumlanmış, yine vitrayların dışarı kısımlarında 4 adet ayrı çiçek motifi var; bunlar 4 mezhebe işarete edilmiş. Caminin kubbesinde vitraylar üç boyutlu , bu vitrayların ortasında gizli görünen sütunlar imanı temsil ediyor, o sütunun etrafında ki yıldızlar ise İslam’ın güzelliklerini ifadelendiriyor. Kubbe çevresinde ise ülkemizde ilk kez bir camide Tabereke Suresi’nin tamamı yazıldı. ”