Kraldan çok kralcı yöneticiler yüzünden eziyet çeken kimse başkası için hayır duasında bulunmaz!
Bazı şeyler yazılıp çizilmiyor, bir eleştiriye tabi tutulmuyorsa eğer, kimi yöneticiler bu şeyi,
fiili durum haline getirip, mer'i yol olarak görüyor. Misal; Başkan Erdoğan Erzurum'a
geldiğinde, yolların kapanması konusunda alınan tedbirlerin, maksadını hayli aşması gibi...
Olay tam da şöyle oldu. O gün (perşembe) Cumhurbaşkanı Erdoğan Erzurum'a gelmişti. Dolayısıyla şehrin giriş çıkışlarında önlemler alınmış, güvenlik kontrolleri daha da sıklaştırılmıştı. Bunda hiç bir beis yok, hatta olması gereken de tam olarak buydu. Lakin "vur" deyince, "öldür" anlayan bazı işgüzar görevliler yüzünden, bu güvenlik önlemleri insanı çileden çıkaran eziyete dönüşebiliyor. Vatandaş aracıyla Ilıca güzergahından şehre geliyor. Stadın önündeki güvenlik uygulamasında polis vatandaşı durdurup, "hemşehrim, üniversiteye
girip oradan gideceksin" diyor. Vatandaş, en küçük bir itirazda bulunmadan polisin gösterdiği güzergahı izliyor. Yani üniversiteye girip, oradan ana kapıdan çıkarak, Gez Mahallesi'ne
gidecek. Çünkü orada oturuyor. Ne var ki üniversitenin ana çıkış kapısına yaklaştığında bu kez başka bir polis yine durduruyor ve "hemşerim buradan çıkamazsın, Çatyolu Kapısı'na git" diyor! Daha önce kimse kendisine bu yönde bir uyarıda bulunmamıştı. Vatandaşın sinirleri gerilse de yapacak bir şey, polisin talimatı doğrultusunda bu kez de aracını Çatyolu
istikametine çeviriyor. Bu sırada saatler tam da 17'yi gösteriyordu. Yani Başkan Erdoğan mitingi çoktan bitmiş, başkan sokakta değildi. Gez Mahallesi'nde ikamet eden bir insan, Ilıca yönünden şehre gelirken, Çatyolu'na çıkıp oradan aşağıya gelmesi en iyi ihtimalle 20 dakikalık bir süre gerektiriyor. Tut ki o vatandaşın prostatı var, tut ki araçta çocuk var, tut ki saatli ilaç kullanan hasta var... Sahi bu eziyet neyin güvenlik tedbiri Allah aşkınıza... Miting biteli bir saatten fazla olmuş, ortada Başkan'ın güvenliğine dair bir sorun yokken, polislerin vatandaşa bu eziyeti çektirmesi, bir politika ürünümüdür, yoksa vatandaş çileden çıksın bu yüzden de hem AK Parti'ye, hem de Başkan Erdoğan'a tepki göstersin diye sistematik bir eylem midir?
"Yolları kapatın, kimse bir yerden bir yere gitmesin" biçimde talimat veren şehrin yöneticileri, acaba tedbir alalım derken insanların bu uygulama karşısında ne düşündüğünü hiç merak ediyor mu?
Gezi Olayları'nda bir takım FETÖ'cü polisler, nehak yere insanların gözlerine biber gazı sıkıp, çadırları ateşe vermişti. Sonra ortaya çıktı ki meğerse tüm bu yapılanlar, oradaki kimselerin daha çok öfkelenmesini hedefliyormuş. Şimdi Erzurum'da mitingden bir saat sonra bile insanların araçlarıyla evlerine gitmesinin önüne olmadık barikatlar koymak, ister istemez meselenin altında kötü niyet aranmasına yolaçıyor. O gün bu şehri yönetenler kendilerinde
işlerini sağlam tutup her türlü tedbirialmıştı belki, lakin unuttukları şuydu:O gün hele hele de o saatte insanlar trafikte çektikleri eziyetten ötürü hiç de hayır duasında bulunmadılar.
