Bu adam benim babam,
Sekiz köşe kasketiyle,
Omzunda sekosuyla hey.
Cebinde yok parası,
Bafradır sigarası,
Yüreğindedir yarası,
Altı çocuk büyütmüş,
Bir işçi parasıyla,
Bu adam benim babam hey.
Hey ki ne hey! Dünyanın başının belası işte bu babalar ve oğulları.
Tam bir sefalet timsali bu adam, kendi sefaletine altı sefalet daha eklemiş, Bafra sigarası tüttürmüş, asgari ücretli bir baba ve onunla gurur duyan bir oğul. Ve daha acısı bunu bir kültür, bir yaşam tarzı haline getirmiş bir toplum.
Böylesi babalarla utanç duyulur gurur değil.
Bakın dünyada ki fakirlerin üreme oranı zenginlerin kâr oranıyla orantılı. Yani geri kalmış ülkelerdeki zenginlerin tek sermayesi fakirler. En az üç çocuk sloganı atanlar üç milyon çocuğun giderini tek başlarına harcıyorlar.
Suriye'deki savaştan bir meçhule göç ederken, yolda iki-üç çocuk yapıyor olmalarının bir açıklaması olabilir mi? Trafik ışıklarında çocuklarını dilendiren ebeveynlerin kutsanacak ne yanı olabilir. Sonra dilencilik bir meslek haline gelip, istihdamın kalbine birer hançer saplanıyor. Zaten üretemeyen bu toplumlarda suç, dram ve sefalet üretilip duruyor.
Mutlu çocuklar yapamayanlar insanlık suçu işliyorlar aslında. Diğer üreten çalışan ve bu fakirliğin üzerinden geçinmeyen gerçek manada onurlu insanlar da hem bu akıl fakiri insanları hem de bunlardan beslene uyanık lider kitlesini besleyip duruyor. Yani asıl sömürü asil emekten çalınıyor.
Fakirlerde ki üreme oranı zenginlerden en az on kat daha fazla. Yani fakirlik daha fakirleşerek artarken, zenginlik daha zenginleşerek artmakta. Zenginlerin en büyük kâr kalemi ise iş gücü olduğu için ne kadar fakir varsa o oranda emeğin ücreti düşmüş oluyor bu haliyle de.
Dünyada ki bu kadar dengesiz dağılımın da sebebi bu fakir fukara takımı. Dillerine doladıkları bu ağıtlardan başka maharetleri yok. Elleri yatıyor, ayakları yatıyor, akılları yatıyor, fakat üreme organları hep faal. Hiç üretmeden hep üremek. İşte bu dengesiz üretimden dengesiz dağılım çıkıyor ve bütün insanlığın başına bela oluyor bu dengesizlik.
Birde bu aymazlığı, bu sorumsuzluğu Yaradanın üzerine yıkmaları tam bir iftira bühtan. Yaratan üremeyi yarattı geriye kalan her rezaleti, her sefaleti insanlar yarattı. Yoksa Yaratan sarayda fink atıp,hobi olsun diye okçuluk yapanla , soğuklarda yalın ayak dilenen oğlanları aynı anda yaratır mı !!? Mutlak adaletin sahibine "Veren O" bühtanı atmak dinlerinin bile çarpık olduğunun ispatıdır.
Gerçek manada babalara saygılarımla. Sorumlu, onurlu, adaletli ve Müşvik Babalara...