Ali İhsan Toraman, kıymetli bir büyüğüm ve aynı zamanda da (latife olsun) diye, “kutsal topraklar”dan yani Tortum’dan hemşerimdir.
Yaşı kırkın altında olanlar muhtemelen bilmeyebilir.
Eskiden Sümerbank adı altında, bugünkü anlamda bir AVM mantığıyla hizmet veren devlet mağazaları vardı.
Tekstilden mobilyaya her şey satılırdı ve memura taksitle piyasaya da hesaplı verilirdi.
En çok rağbet gören ürünleri ise hiç kuşkusuz ki, tekstildi.
Hakkını teslim edelim ki, ürünler hem dayanıklıydı hem de piyasaya göre daha cazipti.
Ali İhsan Toraman ağabey işte bu Sümerbank Mağazası’nın uzunca bir süre müdürlüğünü yaptı.
Şartlar gereği…
Siyasetçilerden daha çok torpil için kapısı çalınan bir isimdi.
Emekli olduktan sonra diyar-ı terk eyledi ve kendini okumaya, yazmaya ve de memleket meselelerine kafa yormaya adadı.
Güzel şeyler yazdı, çağın dili olan sosyal medyada da kayda değer yorumlar yaptı, yapmaya devam ediyor.
Son olarak aynı adla “HATIRLA(N)MAK GÜZELDİR”i yayımladı.
Hoş bizden de söz edip bu kıymetli eserinde bize de sayfa ayırdığı için bahtiyar olduk, ama esas olarak kitap, Erzurum’un yakın planına ışık tuttuğu için ehemmiyetlidir.
Yazmak, hakikaten mühim bir iştir ve elzemdir.
Hele hele de tarih ve biyografi yazmak…
Ali İhsan ağabey, “HATIRLA(N)MAK GÜZELDİR” isimli bu samimi ve yürek dolu eserinde, vefayı, unutulmamayı, anılmayı ve insana kıymet verilmesi gerektiğini anlatıyor.
Kitap masamın üzerinde, her fırsat buldukça açıp okuyorum.
Eserde, rahmet-i rahmana kavuşan dostlarım olduğu gibi bugün de hasbihal ettiğim arkadaşlarım var.
Öyle ya…
Ölümden daha acı olan hatırlanmamak yahut da hatırlamamaktır.
Bir gün hiç ummadığın bir anda kapın çalınır, açarsın ki karşında eski bir dostun yüzündeki o müşfik tebessümle sana gelmiştir.
Ne güzel bir gündür o gün…
Sanki de mutluluk ikramiyesi sana çıkmıştır.
Elini yüreğine sağlık kıymetli dostum, hemşerim…