Rahmetli Nihat Kitapçı, sağlık bakanı olduğunda basın ağız birliği etmişçesine saldırıya geçmişti:
"Hıyarcıdan sağlık bakanı olur mu?" diye...
"Hıyarcı"dan kasıtları, Nihat Beyin ziraat mühendisi olmasıydı.
O günkü namıyla Bab-ı Ali leşkerleri, rahmetliyi aylarca "ti"ye alıp durmuşlardı.
"Hıyarcı sağlık bakanı!"
Eleştiriler bir zaman sonra haddini aşınca (ya da Semra Özalın, tahammül sınırlarını zorlayan müdahaleleri çekilmez olunca) Nihat Bey, sağlık bakanlığına veda etmişti.
Bazen merak etmiyor değilim, acaba aynı şey bugün olsaydı medya o bakanı haftalarca "ti"ye alabilir miydi veya Tayyip Bey buna müsaade eder miydi?
Durup dururken bu meseleyi yeniden hatırlamamızın elbette bir sebebi var.
Dün bir dostumun ikazı üzerine meseleye vakıf oldum.
Hani şu bizim anlı şanlı ama bi o kadar da sessiz sedasız DAPımız yok mu?
Evet; işte o pek şanlı DAPımızın başına Batmandan bir elektrik mühendisi getiriliyormuş!
Malumunuz, DAP; Doğu Anadolunun tarım ağırlıklı kalkınmasını öngören (ama bu öngörüsünün bugüne kadar somut tek bir adımını görmediğimiz) bir kamu teşekkülünün kısa adıdır.
Hikâyesi çok eski ve uzun...
Selametlik Erol Oral hocanın kulakları çınlasın, az mı emek verdi...
Projeleri hayata geçmedi belki ama "DAP" namıyla bir kamu kuruluşunun doğmasına sebep oldu.
İşte o DAPın başına elektrik mühendisi bir yönetici geliyor.
"Hıyarcıdan sağlık bakanı olmaz" diyen basın, (gerçi o basın da, o basının merkez üssü olan Bab-ı Alide tarih oldu) bu ve benzer atamaları habere değer bile bulmuyor.
Türkiyede bu işler artık vaka-i adiyeden nasılsa...
Değil mi ki KUDAKAnın başına da bir öğretmen getirilmemiş miydi?
Hazır KUDAKA demişken sahi ne oldu, hani KUDAKAnın sekreteri değişiyordu. Öyle ki bazı vekillerimiz düğmeye basmıştı!
Neyse...
Biz yine DAPa dönelim.
DAP, bir dönem bu şehrin havasıydı, suyuydu.
DAPla yatar, DAPla kalkardık.
Yıllar yılı Erzurumun kalkınma umudunun adı tek kelimeliydi: DAP!
Zaman içinde, pek çok şey gibi DAP da inkıtaya uğradı ve beraberinde herkesi sükut-u hayale uğrattı.
Kabul edelim ki, AK Parti iktidarı, evvel emirde de Başbakan Erdoğan, sönmüş o hayali yeniden diriltti ve ondan önceki hiç bir hükümetin yapamadığını yapıp, DAPı muhayyel olmaktan kurtarıp, yasal zemine oturttu. Yani DAPı ete kemiğe bürüyen Tayyip Beydir.
Tamam; dişe dokunur bir faaliyeti yok ama değil mi ki o adı yaşatan bir tabelası, kadrolu memurları ve şimdi bir de elektrik mühendisi müdürü var...
Bardağın yarısı dolu mu boş mu zaviyesinden bakarsak eğer, bendeniz bu meselede de bardağın yarısı dolu diyenlerdenim.
Özetle şunu diyebiliriz:
Devlet-i ali Erzurumu kalkındırmak için işletmeleri destekleyen KUDAKAnın başına öğretmeni, tarımı kalkındıracak olan DAPın başına da elektrik mühendisini atamakla, aslında ne kadar iyi niyetli ve samimi olduğunu göstermiş oldu.