"Bizler, özellikle Müslümanlar olarak ubudiyet anlayışımızı gözden geçirmek zorundayız. Biz Allah'tan başka mabud tanımıyoruz, bunu bileceğiz. Faniler bize mabud olamaz" diyen bir ''ADAM'' sevdik.
"Bileceğiz ki bu insan kul mudur, bunun da yanlışları vardır, hataları vardır. Cumhurbaşkanı'nın da hatası vardır, Tayyip Erdoğan'ın da hatası vardır, Meclis Başkanı'nın da hatası vardır. Bunları göreceğiz, bunları bileceğiz. Hiçbir insan layüsel değildir, sorgulanamaz değildir. Hepimiz de sorgulanabileceğimizi bilmemiz lazım. Onun için kendimizi gözden geçirmeye mecburuz. Hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekmeye mecburuz'' diyen bir ''ADAM'' sevdik.
''Biz milletin emanetine göz dikenlere müsamaha göstermeyiz. Yetimin hakkına el uzatanlara hoşgörü göstermeyiz. Allah'a hamdolsun harama el uzatanlardan olmadık ama yetmez harama el uzatılmasına izin vermeyiz. Göz yummayız. Bunun karşısında sessiz kalmayız." diyen bir ADAM sevdik.
2011'deki düzenlemeyle kat sayı zulmüne ve ayrımcılığına son veren, Üniversitelerde başörtüsü zulmünün son bulması için kararlı bir duruş sergileyen, Kamuda başörtülü çalışabilme özgürlüğünü tesis eden bir ''ADAM'' sevdik.
Hainler tuzaklar kurarken, kulaklarımızda sesi ile naklettiği; Hz. Ebubekir'in dudaklarından dökülen mesaj vardı. ''Korkma, çekinme, üzülme, hüzünlenme ye'se kapılma Allah bizimle beraberdir'
Sabreden, hiçbir zaman hüzünlenmeyen, ümitsizliğe kapılmayan, karamsar olmayan, merhametlilerin en merhametlisinden ümidini asla kesmeyen bir ''ADAM'' sevdik.
"Kaderin üstünde mutlaka bir kader vardır. Yerin üstü, siyaset, meşru mücadele varken yerin altını tercih edenlerden, gizlenenlerden, sinsi bir virüs gibi bünyeyi işgal etmeye çalışanlardan olmadık'' diyen. Milletiyle bağını asla koparmayan bir ''ADAM'' sevdik.
''Biz, bu milletin fertleriyiz, bu milletin ta kendisiyiz. Bu toprakların, bu vatanın evladı, bu ecdadın, aziz şehitlerin torunlarıyız. 76 milyon hep birlikte bu ülkenin sahipleriyiz. Bu toprak bizim toprağımız, bu vatan bizim vatanımız, bu şanlı bayrak bizim bayrağımızdır. Biz kendi vatanında, toprağında, kendi milletine karşı şiddete tevessül edenlerden asla olmayız, bunu asla onaylamayız. Biz kendi öz yurdunda, öz vatanında siyaset yolları açıkken, yerin üzerinde güneşle yürümek varken, yerin altını, tedbiri, takiyyeyi, maskeleri, kisveleri tercih edenlerden olmadık ve olmayacağız. Şunu herkesin bilmesini istiyorum. Bizim mücadelemiz Hakk mücadelesidir, adalet, hukuk, milletin değerlerini yüceltme, milletin kutsallarını yaşatma mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, Yeni Türkiye, Büyük Türkiye mücadelesidir. Haklı olduğumuz bir mücadelede şiddeti tercih edip, haksız konuma düşemeyiz, gayrimeşru yollara tevessül edip, haktan kopamayız. Millet için, Türkiye için yürüttüğümüz bir mücadelede şahsi hırsları, zümrevi hırsları, güç ve iktidar gözü dönmüşlüğünü öne çıkarıp, sırat-ı müstakimden sapamayız." diyen bir ''ADAM'' sevdik.
''Hangi makamda olursak olalım, kibri, gururu yanımıza yaklaştırmadık ve yaklaştırmayacağız ve şunu unutmayacağız. Müslüman o kimsedir ki onun dilinden ve elinden tüm Müslümanlar emindir, salimdir. Müslüman Müslüman'a tuzak kuramaz. Bırakın Müslüman'ın Müslüman'a tuzak kurmasını başka insanlara da tuzak kuramaz." diyen bir ''ADAM'' sevdik.
"Bize gelen emir son derece açıktır: 'Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.' Ancak doğru olursan kazanırsın, dik durursan başarırsın, rüzgâra göre eğilen, yön değiştiren, kalıba göre şekil alan, ilke tanımayan, çizgi tanımayan, ahlak ve edep tanımayan hiçbir mücadele zafer kazanamaz, başarı sağlanamaz, menzile ulaşamaz" diyen bir ''ADAM'' sevdik.
İmam Hatipli değildik, Ak Partili değildik, şucu veya bucu değidik tek kimliğimiz ve vatanperverliğimizle sevdik.
Ülkeyi temsilde en üst makamına yürürken; '' Mülkün sahibi, zaferin sahibi Allah'tır. Ayaklarımızı doğruluk üzerine sabit kıl. Yarabbi senin iznin olmadığı sürece hiçbir şey kıpırdamaz. Hayır işlerimizi kolaylaştır. Bizi kibirden, hasetten muhafaza eyle. Bizi adaletsizlikten muhafaza eyle. Bizi ailemizi, yol arkadaşlarımızı muhafaza eyle. Bu milleti bir kez daha zaferle müjdele ya rab. Bugün çıktığımız kutlu yolculuğu hayırlara vesile eyle ya Rab.'' diyen bir ''ADAM'' sevdik. Duasına milletçe kalben amin dedik.
Biz makamlarımız, kısır menfaatlerimiz, şahsi beklentilerimiz için değil, yıllarca söyleyemediklerimizi söyleyen, mazlumların sesi olan bir ''ADAM'' sevdik.
"MUHTAR BİLE OLAMAZSIN'' dediklerinde de sevdik, muhtarlara konuşmalar yaptığında da sevdik.
Şimdi yıllarca verilen mücadelenin, sistemin kurduğu kurumlarla, devletin ve milletin esir alındığı, enerjisinin, zamanının heba edildiği ağırlıklardan kurtulma zamanı...
Türkiye kabuk değiştiriyor, değiştirecek.
Önümüzde bir referandum var. Yönetim sistemimiz konusunda sıkıntılar var ve bunları çözmek iddiasıyla hazırlanmış bir sistem tasarısını oylayacağız.Doğal olarak, meclisteki ve medyadaki tartışmalar, daha çok 'teknik, bürokratik, yönetimsel' detaylar üzerinde dönüyor.
''Evet'' cenahında olduğum malum. Aşağı yukarı bunun nedeni de belli. Bunları sıralamadan önce açık bir dille şunu belirtmek isterim. Pirinç'in içindeki siyah değil beyaz taş diş kırar? O halde AK partili görünümlü Erdoğan düşmanlarına dikkat edin.Milletin Erdoğan sevgisi sayesinde koltuklara seçilmiş, yahut atanmış olanlar marifeti kendinden bilip millete sırt çevirmiş olabilirler. Gücü aldıkları adam'ın gücüne güç katmak yerine bu gücün zehirlenmesini yaşayıp millete sırt dönen zavallı tipler yüzünden, sakın sizlerde arkanızı sevdiğiniz adama dönüp HAYIR demeyin.
Zira bu meseleyi Erdoğan meselesi olarak görüyorsanız yanılıyorsunuz. Mesele memleket meselesi... Siyaseten ve ahlaken iflas etmiş bu zevattan kurtulmak için dahi ''EVET'' dememiz şart. En keskin virajda seni terk edip yalnız bırakmıyacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eleştirilemez değil tabi ki eleştirilebilir ama devletin ve milletin bekasının oylandığı bu kritik dönemde değil. Yerelde hesap sorulması gereken bir çok siyasetcide olabilir. Ancak o gün, bugün değil. Referandumda evet cephesine ve onun lideri Erdoğan'a zarar verecek hiç bir ihanetin karşısında susmayacağız. Bu kritik süreçte tarihi yanılgıya düşüp lideri eleştirmeyeceğiz, eleştirene de kim olursa olsun cevabını vereceğiz.
''EVET'' sebebi sadece Erdoğan olduğu gibi, bir o kadar da malum muhalefet hayır diyeceği için ''EVET'' diyecek olan var.
-Siyasi vesayetten kurtulmak için...
-Benim seçtiğimin başkaları tarafından indirilememesi için...
-93 yılda 65 hükümet görmemek için...
-Fetö ve benzeri yapılarla etkin mücadele için...
-Tam Bağımsızlık için...
-Teamüllerle yönetilmeye son vermek için...
-Koalisyonlar olmaması için..
-Yazılan yalan tarihlerle kandırılmamak için...
-Tahakkümünün son bulması için...
-Yeniden büyük bir ülke olmak için...
-Ceddimin, mukaddesatımın ayağa kalkması için...
-Çift başlı yönetimlerden kurtulmak için...
-Cumhuriyeti, halk cumhuriyeti yapmak için...
-Çocuklarımın sözde değil özde özgür büyümesi için...
-Postal ve yargı baskısından kurtulmak için...
Bu ülkeye ve insanlarımıza vurulan zincirleri, sonsuza dek kırabilmenin bir adımı olarak gördüğüm için ''EVET'' diyeceğim.
.