Hz. Musa, ayağına diken batan bir köpek görür, köpeğin ayağındaki dikeni çıkarmaya çalışırken etraftakiler '' Ya Musa o köpektir iyilik yaptığını bilmez canının acısından seni ısırır'' derler. Nitekim dikeni çıkarırken köpek ısırır. Hz. Musa, yarasını sararken, haklı çıkmanın mağrurluğuyla ''biz sana söylemiştik'' diyenlere döner ve'' o köpekti köpekliğini yaptı, ben insanım insanlığımı yaptım''der.
Türk Devleti ve Milleti olarak belki de uğradığımız saldırıları,ihanetleri böyle görebiliriz. Ancak sadakati ile bilinen bir canlıya ihanet şebekelerini benzetmek ona hakaret olur.
Zira mazlumların sığındığı tek çatı olan ülkemize ihanet edenler emin olun ki köpekten aşağlık varlıklar.Güzel konuşmak, ince düşünmek, halden anlamak, sevmek, düşeni kaldırmak, ağlayanı güldürmek, sarılmak hep Anadolu insanına has meziyetler.
Batı , insanları özgürleştireceğiz diye bir ilâh'tan kopartıp, bin tane ilâh'a kul, köle ediyor. Milletimizin insani değerlerini anlmaları mümkün değil. Çünkü henüz icad edilmedi; anlamayana anlamayı öğretecek bir lisan...
Beklemekten vazgeçecek değiliz. Beklemenin bir dua olduğunu bekleyerek öğrendik... Her dua nasibine, her nasip vaktine esirdir... Birlikte yürümek, azığında yürek olanların işidir.
Büyük masada oyunu, sadece büyük oyuncular kazanır. Doğru hamle; bazen sadece beklemeyi, bazen feda etmeyi, bazen de yapacağın hamleleri gizlemek için bilerek yanlış oynamayı gerektirir.
Dillerine ve vicdanlarına kilit vurulanların haysiyet çizgisini savunmaları bir yana bunu idrak etmeleri bile zor.
Türkiye'nin varlığı için kalkalım ve başlayalım. Türkiye'nin kuyusunu kazanları kazdıkları kuyularda mahkum edelim.
Türkiye de sistemi revize etmeyi başaramadılar. Bu savaş, her bir raundu, kazanana güç katan bir savaş. Öyle de oldu. Yeni sisteme kısık sesle hayır diyenler, Tayyip Erdoğan'ın her galibiyetinde, ona daha da yaklaşmaya, seslerini daha da yükseltmeye başladı.
Başkanlık sistemi kesinlikle gelmeli, çünkü İngiltere ve Abd şiddetle istemiyor.