BİR TESLİMİYET İFADESİ:KURBAN
Hakka yöneliş, yakınlaşma ve teslimiyetin en güzel örneği kurban. Ve bu ibadetin sırrına erişebilme şerefine nail olan insanlar; yani biz Müslümanlar. Somut olan bütün ibadetlerimizi, ince ruhlarımızla soyut ortamların en yüce deruni felsefesine taşıyabilen; güzelim İslam âleminin güzide ve seçkin insanları.
İşte o müminler ki; sevdikleri Allah(c.c.)ve Resulü(s.a.v.)uğruna her şeylerini feda edebilme yeteneğine sahip nadir insanlar! Sevmenin ve sevilmenin elbetteki bir bedeli var. Çünkü bedelsiz sevgi, merhametsiz, umutsuz insana benzer. Sevgiliyi kendine, kendi heva ve heveslerine değişmedikçe sevgi ortamı meydana gelmez.
******
Allah?a ve Resulüne duyulan sevginin en uç noktaya ulaştığı bir ibadettir kurban ibadeti. Teslimiyet ve itaatin simgesidir bir anlamda. Bu ibadetin yüce, bir okadarda ulvi geçmişi var dinimizde. Günümüzde icra ettiğimiz kurban ibadetinin membaı, başlangıç noktasını oluşturan kurban hadisesi Hz. İbrahim ve Hz İsmail(a.s) ?e kadar uzanmakta. İsterseniz bu hadiseyi; yüce yaratıcının ilahi kitabından mesajlarla aktarayım sizlere.?Ey Rabbim! Bana Salihlerden olacak bir çocuk bağışla. Bizde ona uysal bir oğul müjdeledik. Çocuk kendisiyle birlikte koşup yürüyecek yaşa gelince, İbrahim ona: Yavrucuğum ben rüyamda seni boğazladığımı gördüm. Düşün bakalım ne dersin? Dedi. O da: Babacığım emrolunduğun şeyi yap. İnşallah beni sabredenlerden bulacaksın. Dedi. Nihayet her ikiside Allah?ın emrine boyun eğip, İbrahim?de onu boğazlamak için yüzüstü yere yatırınca ona şöyle seslendik: Ey İbrahim. Gördüğün rüyanın hükmünü yerine getirdin. Şüphesiz biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız. Şüphesiz bu apaçık bir imtihandır.?(Saffat Suresi-100/106)
Yüce Yaratıcı müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdiği elçilerini bile, büyük imtihanlara tabi tutmuş ve onlarda şeytanın hile ve tuzaklarına uymaksızın bu sınavları hakkıyla ifa etmişlerdir. Düşünün bir kere, sizden çocuğunuzu kurban etmeniz isteniyor. Siz bunu kabul edip çocuğunuza, dünyaları bile onun uğruna feda edebileceğiniz ciğerparenize söylüyorsunuz. Hiç tefekkür ettiniz mi bilmem alacağınız cevabın ne olacağını. Ama âlemlerin rabbi, sınavı kazanan bütün inanan insanları mükâfatlandıracağını beyan ediyor. İşte kurban ibadetinde de bizim yaşayacağımız olay; Hzİbrahim ile Hz. İsmail(a.s.) teslimiyetinde saklı bulunan mutlak itaatin sırrına erebilme kabiliyeti olacaktır. Bu ilahi sırra erişen her Müslüman, yaratanına şükür ettiğinden dolayı birçok dünyevi ve uhrevi nimetlere mazhar olacaktır. Bir anlamda da kurban ibadeti; bütün yaptıklarımızın, hatalarımızın ve mallarımızın Allah(c.c.)tarafından güvence altına alınmasının adıdır. İnanan bir insanın Hakka olan kurbiyyetinin en açık ifadesidir. Günahlarla yüklü hayatımızdan kurtulmanın garantisidir adeta. Kurban olacak hayvan cinsi ve miktarı her ne olursa olsun, katılaşan kalplerimize sevgiden yoksun hayatımıza birer kefildir. Allah?ın(c.c.)çağları uyaran ilahi mesajında?Onların ne etleri, nede kanları asla Allah?a ulaşmaz. Fakat Allah?a(c.c.)sizin takvanız, sakınmanız ulaşır.?(Hac-37)Rabbimizin bize bildirdiği üzere kurbanlık hayvanlarda yaratıcıya ulaşacak, bizim ona olan bağlılığımız, sevgimiz, korkumuz, ümidimiz, teslimiyetimiz ve yarenliğimizdir.
Aksi görüşe sahip bazı yaratılışın gayesinden yoksun insanların düşündüğü gibi, Kurban ibadetini bir et ve kavurma bayramı, kesilen hayvanları da ?vahşet?olarak görmek inanan ve kalben imana ve Allah?a bağlı müminlere yapılmış en büyük haksızlık olarak nitelendirilebilir.
Âlemlerin efendisi, gül medeniyetinin kurucusu, kulluğun ve güzelliklerin şefaatçisi Hz.Peygamber bir hadislerinde:?Kimin hali vakti yerinde olduğu halde, kurban kesmez ise namazgâhımıza yaklaşmasın?.(İbn-i Mace/Adahi-2) uyarısı bizler için yeterli olsa gerek.
Kesilen kurbanın; dini, ilmi, fıkhı boyutundan öte sosyal boyutunu da düşünmeli insanlar. Evlerine et ve etsel hiçbir ürünün girmediği halleri ve vakitleri müsait olmayan biçare kardeşlerimizi de hatırlarız Kurban ibadeti vesilesiyle. Aralarında olan maddi uçurumları aşarak ülfet muhabbet içinde köprüler kurarlar o güzelim yüreklerine. Sarsılmaz dostluk ve yıkılması mümkün olmayan kardeşlikler oluşur bayramlarda.
******
Gelin bu kurban bayramını da; et ve kavurma bayramından öte tutarak önderimiz ve Peygamberimizin(s.a.v.) atası olan Hz. İbrahim ve Hz. İsmail?in imtihanını hatırlayalım. Ve en önemlisi Hz. İsmail?in Allahın emrine ve babasının sözüne olan sadakat, bağlılık ve teslimiyetini tabii ki. Bu büyük imtihanın sırrına vararak kulluk bilincine ulaşan insanlardan oluşmuş bir toplumun; ne kadar bilinçli ve özverili olabileceğinin idraki içinde olalım.
Gözlerimizin önüne yatırdığımız kurbanımızın daha kanının ilk damlasında, günahlarımıza kefaret olacağını aklımızdan çıkarmayalım. Vizyonumuz bu eksen etrafında şekillensin.
Allah?ın(c.c.)emirlerine itaat ve bağlılıkla dolu nice kurban ve kurban bayramlarına ulaşmak ve Hayatın size darılmadığı anlar geçirmeniz dilek ve temennilerimle. Sağlıcakla kalın efendim.
Yüzünüz Hep Gülsün?