Erzurum Bilim Müze Doğa Tarih Ve Eğitim Parkı Projesinin önemli bir aşamaya gelmesi sevindirici bir gelişme.
Geleceğe emin adımlarla yürüyen Erzurum’un vizyonuna uygun böyle prestijli projelere gönül veren, el veren, omuz veren herkese teşekkür borcumuz var.
Erzurum Bilim Müze Doğa Tarih Ve Eğitim Parkı Projesinin bugünlere gelmesinde iki ana merhale var.
Atatürk Üniversitesi, işi daha hayal ve fikir aşamasında sahiplendi. Projeye sadece gönül koymadı, somut olarak gerekli desteği verdi, yer tahsisi yaptı. Rektör Sayın Prof. Dr. Hikmet KOÇAK, büyük bir samimiyet ve dirayetle konuyu ilgili yerlere taşıdı. Sayın Başbakan’ın Üniversitenin açılış konuşmasında konuyu dile getirip destek olmasında, Sayın Rektör ve Milletvekillerinin katkısı ve etkisi inkâr edilemez.
Böyle iddialı projeler ortaya çıktığında “Projeden çok ne var, yapın da görelim” yaklaşımı kendini gösterir. Böyle söyleyenler hepten haksız da değillerdir. Gazete sayfaları “yapılacak, edilecek” açıklamalarıyla doludur. Projeler, eğer ciddi kurumlar sahip çıkarsa, siyaset destek verirse hayatiyet imkânı bulur.
PROJE KUVVEDEN FİİLE ÇIKIŞI
Bu projenin Atatürk Üniversitesi armasını taşıması toplum, bürokrasi ve siyasi ekipçe sahiplenilmesinde rol oynadı. Üniversitenin kurumsal referansı olmasaydı sanırım bu kadar mesafe alınması mümkün olamayacaktı. Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Sekmen’in Meseleyi kucaklamasını asıl ve önemli aşama olarak kayda geçiyorum.
Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü ile Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında, Park Projesi ve İşletilmesine ilişkin işbirliği protokolünün imzalanmasını büyük bir gelişme, önemli bir aşama olarak altını çizelim. Öyle umuyorum ki, konu imzadan ibaret kalmaz. Hemen kollar sıvanır, temeller atılır, inşaata başlanır. Aksini nasıl düşünebiliriz? Protokolün adı işbirliği protokolü… Altında iki dev kuruluşun, en tepesindeki yöneticilerinin imzası var… Sayın Büyükşehir başkanı ve Sayın Rektör imzalarıyla bu büyük işe şahsen ve kurumsal olarak kefaletlerini ilan etmişler. Bu imzalar üstelik ‘toplum noteri’ huzurunda atılmış… Yani iş o kadar sağlam.
Dedik ya, protokol sadece inşaat aşamasıyla da sınırlı değil kuvvetlerin birleştirilmesi iradesi, işletmeyi de kapsıyor. E, işletmede nasıl işbirliği olacak, eser ortaya çıkmadan. Demek ki gerekli hesap, kitap yapılmış, işin mali cephesiyle alakalı hesaplamalar yapılmış. Sadece işten değil, işletmeden söz edildiğine göre…
Bir hususun daha altını çizeyim. Şehrin iki büyük kuruluşunu bir imza masasında yan yana getiren ‘bu işbirliği tablosu’ projenin kendisinden bile önemli… Bir örnek tablo, bir model perspektifi... Bundan sonraki önemli şehir meselelerinde tüm ilgili kuruluşların tekrarlaması gereken bir tavır, yeni bir kentsel anlayış paradigması… İnşallah, şehrin geleceğini omuzlamış önemli kurumları mühim meselelerde hep böyle gönül, akıl, fikir, eylem birliği içinde olurlar. Proje, proje deyip duruyoruz ya… Bizce asıl mühim, temel proje bu… Projelerin kök hücresi bu. İşbirliği ruhu, ortak akıl iradesi, şehri şaha kaldıracak temel hususiyettir.
Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Sekmen’in, önemli projeler karşısındaki net tavrını önemsiyorum. Bu yapıcı ve iş bitirici tavrın büyük projelere hayat verecek bir kent refleksi haline gelmesini ümit ediyorum.