Geçenlerde şehrin ileri teknoloji temelli gıda sanayiine yönelmesi gerektiğini yazdım ya, bir okurum arayıp dedi ki : "Sözünü ettiğin dışsal kaynağın bir bölümünün senin ifadenle 'hemşehri sermaye' tarafından karşılanmasını mümkün görüyorum. ENER olarak birkaç yıl önce böyle bir açıklama yaptığınızı hatırlıyorum."
Evet, ben de hemşehri sermayenin yatırım konusundaki ilgisizliğini hep eleştiriyorum, bu konuda bir şeyler yapılması gerektiğini savunuyorum, lâkin nedense bir türlü yol alamıyoruz bu vadide. Girişimci Dadaşlar " Erzurum, seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli" anlayışındalar, galiba!
Ne güzel olur, yerel yöneticilerimiz önderliğinde, sivil örgütlerimiz seferber olsalar, işadamlarımızı şehirlerine yatırıma sevk etseler. Tabii ki gerekli kolaylığı sağlayacaklarına onları ikna ederek.
*
Dostumun sözünü ettiği birkaç sene önceki açıklamamızda, hemşehri işadamlarını 'Beyin gücü sektörlerine yatırıma çağırmış, iki üniversitemize lavbarutvar kurmalarını önermiştik.
*
Şöyle demiştik o açıklamamızda:
Nerede yaşıyorsa yaşasın, şehrine yatırım gücündeki tüm Dadaşları 'Beyin gücü sektörlerine yatırım' yapmaya davet ediyoruz.
*
Neden öncelikle 'Beyin gücü sektörlerine' vurgu yapmışız? Tekrar söyleyeyim.
Coğrafi ve iklim koşulları ne olursa olsun, yeryüzünün herhangi bir yerine konuşlandırılabilecek sektörlerin başında 'Beyin gücü sektörleri' geliyor.
Günümüzde geçerli olan 'Bilgi Ekonomisi'nin temelini teşkil eden 'beyin gücü sektörlerinde' Erzurum'un iddialı bir merkez haline getirilmesini mümkün görüyorum.
*
Şu andaki şehir üst yönetimi ve siyasi kadronun, kendilerine her türlü yardımı yapacak bilinç, heyecan ve kararlılıkta olduğunu biliyorum.
Şehre yatırıma yönelen yatırımcıları pişman eden eski ilgisizlik ve hatta 'caydırıcı ihmalkârlık' artık çok gerilerde kaldı, bundan emin olabilirler hemşehri girişimciler.
*
Peki, hemşehri sermayeyi öncelikle yönlendireceğimiz alanlar konusunda ne demişiz/ne diyoruz?
*
ETÜ ve Atatürk Üniversitesi bünyesinde öncelikle genom ve kök hücre araştırma merkezi ile nanoteknoloji merkezi olmak üzere, üniversitelerimizin tespit edeceği diğer merkezlerin, büyük işadamlarımızın mali desteği ile kurulması için çalışmalara hemen başlanabilir.
*
Peki, bunun için nasıl bir yol haritası oluşturabiliriz?
Onu da düşünmüşüz, eski yazımızda, aynen aktaralım.
*
*Bunun için bir organizasyon kurulu oluşturulmalıdır. Bu kurulun üyeleri, Sayın Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ve Rektörler tarafından tespit edilmelidir.
*Doku mühendisliği araştırma merkezi, nanoteknoloji araştırma merkezi, genom ve kök hücre araştırma merkezi gibi ileri teknoloji ve bilimsel üretim gerektiren merkezlerin kuruluş çerçevesini, maliyetini ve kuruluş yol haritasını üniversitelerce hazırlanmalıdır.
*Açılacak merkezler üniversitelerce önerildikten sonra, yardımda bulunacak işadamları organizasyon kurulunca tespit edilecektir.
*Bu aşama tamamlandıktan sonra iş adamlarıyla temas edecek heyetler belirlenecektir. Heyetler, işadamlarıyla yüz yüze temas edeceklerdir. Bu süreçte gerekli görülürse şehrin hatırı sayılır kişilerinden ve siyasi heyetten istifade edilecektir.
* Şehirde yapılacak eserlere, cadde ve bulvarlara, büyük tesislere ve açılacak laboratuvar ve teknoloji merkezlerine bağışta bulunan işadamlarının adları verilecektir. Bu vaat, görüşmeler esnasında işadamlarına önceden bildirilecektir.
* Nakdi bağış yerine, önerilen projeyi gösterilen yerde inşa etmek isteyen işadamlarına bu imkân tanınacak, kendilerine işin her aşamasında siyasi, idari ve bürokratik destek ve yardım sağlanacaktır.
* Ayrıca; her iki üniversitemizin belirleyeceği başarılı 100'er öğrenciye yurt dışında yüksek lisans bursu vermeyi taahhüt edecek iş adamları tespit edilecektir.
* Lise mezunu Erzurumlu öğrencilerden ABD'nin seçkin üniversitelerinde okumaya elverişli başarılı 100 öğrencinin, buralarda tahsili için gerekli kaynak yine işadamlarından temin edilecek, böyle bir fon oluşturulacaktır.
*
Bu projenin toplumsal talep haline gelebilmesi ve kitlelerce benimsenmesi için hemşehri dernek ve vakıfları, STK ve medya ile sıkı işbirliği yapılacaktır.