Haber Girişi : 03 Ağustos 2019 14:21

Bendeniz “it’e it dediğim için tazminata mahkûm edildim… Ne yani it’e “köpek” deseydim mi yırtacaktım?

Bendeniz “it’e it dediğim için tazminata mahkûm edildim… Ne yani it’e “köpek” deseydim mi yırtacaktım?

Önce Mahsuni Usta’nın kendisini tehdit eden “it”e verdiği cevabı bi görelim, sonra bizim kemik yalayıcısı ve it olmakla yetinmeyip it oğlu it olmaya talip olan şu eski makam sahibi çomara dair birkaç kelam edelim. 

Ama önce ustanın o şiiri:

Bana dönek demiş itin birisi

Açığım neyimiş sor hele hele

Eli çatlamamış ayı irisi

Sen bizim köylerden geç hele hele

Köylüden yanadır toprak görmemiş

Viskiden gayrıya dudak sürmemiş

Ömür boyu serçe bile vurmamış

Beni vuracakmış bak ite hele

Bir yığın kitabı yığmış önüne

Sinek konsa korkar tatlı canına

Hipi yosmasını almış yanına

Pehlivanlık taslar gör hele hele(bak ite hele)

Yiğittir ölüsü dağlarda kalan 

Yiğittir yiğidin öcünü alan 

Soykarıdan yiğit olur mu ulan 

Ordu yıkacakmış ker hele hele 

Bu herifin önü sonu ayandır 

Anlayana benim sözüm beyandır 

Senden korkan hayvan oğlu hayvandır 

Gel de Mahsuni'yi vur hele hele 

Aşık Mahsuni Şerif

Birkaç yıl önce tamamen ama hakikaten tamamen yalan ve yanlış anlaşılmadan ötürü makam mevki verilen bir it vardı. O it ki yalan yanlışla kendisine verilen o makamı, hakiki sanıp it oğlu it olmaya soyunmuştu.

Neyse ki it’liği kısa sürdü, ona kemik atanlar bile onun müptezel olduğunu anladılar ve onu nasıl ki jet hızıyla bir makama getirdiyseler jet hızıyla da kovdular!

Fakat sevgili dostlar, bu it, it ya hani eski makamını da kullanarak bize zulmetmeye kalktı.

İtin bütün dünyası kemikten ibaret ya, zannetti ki biz de onun etkilediği mahkemelerin oyuncağı olacağız ve yanlışlıkla bir dönem makam verilen ve Erzurum adına hakikaten yüz karası olan o şerefsize boyun eğeceğiz.

Eğmedik, elhamdülillah…

O Ankara kahvehanelerinde gününü yalnızca okey oynamakla geçiren soytarı ne yazık ki kendisi gibi düşünen ve çevresindeki FET֒cü olanlar sayesinde benden 10 bin lira tazminat kazandı.

Tabii ki ben o onbin lirayı buna ödeyeceğim, ama ben o parayı ne zekatıma, ne vergime, ne de fitreme bile saymayacağım…

Ben o on bin lirayı yanlışlıkla makam mevki sahibi olmuş, ama kısa sürede it olduğu tespit edilmiş şerefsize peçete ya da yal parası olarak ödeyeceğim.

O da zaten en fazla peçeteciliğe layık biri…

Mahsuni Usta tam da bu itler için o şiiri yazmış zaten…

Rahmetli Reyhani yaşasaydı kimbilir bu rezil herif için nasıl dizeler döktürürdü.

Buradan o ite sesleniyorum, vaktiyle sana nasıl bir hakaret etmişsem ve sen de mahkemeleri nasıl o günkü sahte sıfatını kullanarak etkileyip sonuç elde etmişsin bilmiyorum.

Doğrusu hiç de umurumda değil.

Sen beni tanıyorsun, ben de seni…

Ve bu yazdıklarımın tamamen sana dönük olduğunu da biliyorsun…

Biliyorsun ya işte, o zaman dinle…

Ulan şerefsiz, ulan it, ulan haysiyetsiz sen beni kendin mi gibi zannediyorsun ki on bin liralık tazminattan korkup geri adım atayım…

Haydi koş mahkemeye ve de ki (gerçi unutma FET֒den güç alan eski makam ve mevkin yok, artık eskisi gibi adliyeleri özel sekreteryan gibi de kullanamazsın) Mehmet Şener’in yazısında kasdettiği o it, o şerefsiz ve namussuz benim…

Sen bunu mahkeme nezdinde kabul et, söz sana bir on bin lira daha ödeyeceğim
Etiketler : şener
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.