Özellikle Cumhur İttifakı liderlerinin diline doladığı ve kimsenin tam olarak ne anlama geldiğini bilmeksizin kullandığı, beka kavramının yerel seçimlerle birlikte alelade bir konu gibi günlük diyaloglarımızın bir parçası haline geldiğini söylemek abartı olmayacaktır.
Yerel seçimlerin özellikle FETÖ ile mücadele ve ülkenin içinde bulunduğu ekonomik kriz dolayısıyla geçmiş yıllardaki yerel seçimlerden daha önemli olduğunu düşünenler olabilir.
Nitekim bu beka hususu haftalardır muhtelif yazarlarca, uzmanlarca tartışılmaktadır.
Fakat, sizlere ulaştığında yerel seçimlerin sonucunun çoktan belli olacağı bu yazıda, ben sizlere yerel seçimlerin
sonuçlarının önemini değil beka kavramının duyarsızca kullanılmasının olası nedenlerinin ve sonuçlarının neler
olabileceğinden bahsedeceğim.
İlk olarak Türkiye Cumhuriyetinin bekası ifadesinden ne anlaşılması gerektiğine dair siyasilerin söylemlerinden
çıkabilecek sonuçlar dışında net bir tanım bulunmadığı aşikardır. Nitekim yalnızca Türkiyeye özel değil diğer devletler nezdinde de bir devletin kalıcılığının sağlanmasının hangi yollardan geçtiği bir çırpıda verilebilecek ve bilimsel
kesinliği olan bir cevap değildir.
Tanımı bir kesinliğe oturtulamayan kavramların kullanılmasının riski ise bu kavramların içinin istenilen şekilde ve sınırsız bir takdir yetkisi ile doldurulabileceğidir. İşte bu noktada hükümet politikalarına dair her gayenin saptırılarak
beka sorunu haline getirilmesi ve beka çuvalına doldurulması beka olgusunun içini boşaltmaktan başka bir sonuç doğurmamaktadır. Bu durumun sakıncası ise; içi
doldurulamayan yahut istenen yöne çekilen bu ifadeler ile kitlelerin kutuplaşma ihtimallerinin artması ve ucu bucağı belli olmayan beka algısının dışında gördüğü herkesi düşman
kabul etmesidir.
Ülkenin bekası için bir araya gelen bireyler, bu bekanın ne anlama geldiğini bilmediği yahut farklı çıkarlara ulaşmak
saikiyle beka kavramına sarıldığı için bu bireyler ile
davranışları öngörülemeyecek yığınlar oluşmaktadır. Zira hangi
amaçla bir araya geldiğini bilmeyen topluluklar; birlik veya bir toplum değil ancak bir yığın oluşturacaktır. Yığınların riski ise yukarıda da belirttiğim gibi davranışlarının öngörülemeyecek olması ve patlamaya hazır bir bomba gibi toplum barışına tehdit oluşturmalarıdır.
Böylesi yığınlara göre;kendilerinin de bilinçli olarak tespit edemedikleri nedenlerle hayatlarının devamlılığı tehlikededir
bu nedenle düşmana karşı fiziksel, psikolojik, sosyal veya siyasal her türlü şiddetin uygulanması mubahtır. Devletler
tarihinin örneklerinden damıtılmış siyaset bilimi bilgileri; hükümetlerin kitleleri somut gerçeklikle ikna etmelerinin mümkün olmadığı noktada karşı tarafı düşmanlaştırmak
suretiyle yığınların koruma içgüdüsüne harekete geçirmeyi sağladıklarını göstermektedir. Bu durum; içi boş bir soyut amaç uğruna orada bulunan yığının üyelerinin kendilerini koruma
içgüdüsü ile yapabileceklerinin sınırını maalese öngörülemeyen bir noktaya taşımaktadır.
Yerel seçimlerin beka sorunu haline getirilmesi ve bekanın böylesine sık telaffuz edilen bir kavram olmasının ikinci
sakıncası ise beka kavramının değersizleştirilmesidir.
Ülkenin bekası söz konusu olduğunda beklenen tablo siyasi
görüşü, dini, etnik kökeni fark etmeksizin kendini o ulusun parçası olarak hisseden bireylerin diğer kimliklerini ikincil plana yerleştirip birlik içinde var oluş mücadelesi vermeleridir.
Kuşkusuz ki kimisi hilafetle yola devam etmenin hayallerini kuran, kimisi devrimlerin planını not defterinde taşıyan, farklı etnik kökenlere sahip kişilerin oluşturduğu Nazım Hikmetin anlatımındaki Kuvay-i Milliye ruhu, işte böylesi bir beka sorunu sonucunda ulaşılmış bir birliktir.
Fakat içinde bulunulan siyasal ve ekonomik sıkıntıları yanlış izlenmiş hükümet politikası olmanın ötesine taşıyıp Türk milleti için tarihsel örneklerle dolu beka sorunu haline getirmek, beka kavramını yozlaştırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Toplumun beka sorunu çevresinde her seferinde ayrıştırılması
ülkemizin varlığının tehlikeye girdiği bir durumda beklenen birlik etkisini meydana getirmemesi riskini taşıması açısından
da tehlikelidir. Bu durum, bir milletin çözülmeye başladığının ibaresi olacaktır.
Yerel seçimlerin sonuçlarının, yerel idarelerin vereceği kamu hizmetinden yararlanacaklar için ve idarenin yerel idareleriyle birlikte ülkenin gelişimi adına yapacakları için önemli olduğuna kuşku yoktur. Burada tartışılmak istenen konu yerel seçimlerin önemi değil beka kavramının duyarsızca, gelişigüzel biçimde kullanılmasının sakıncalarıdır. Yukarıda belirtilen bu sakıncalar nedeni ile siyasilerden beklenen, güncel siyasetten bekledikleri yararı sağlamak adına beka kavramını nefrete sebep olacak biçimde ve yine beka kavramının değerini tüketici
sonuçlara yol açacak şekilde kullanmaktan kaçınmalarıdır.