Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Rizede yaptığı açıklamada, ağustos ayı içerisinde yapılacak Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde Diyanet çalışanları için de grev hakkı isteyeceklerini belirtti. Bayraktutar, camilerde oluşturulan yaz okullarında 12 yaş sınırını kaldıracak yasal düzenlemenin de bir an önce yapılması gerektiğini belirtti.
Memur Sene bağı Diyanet Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar, Rize Şubesini ziyareti sırasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Ağustos ayında yapılacak Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde grev hakkı isteyeceklerini belirten Bayraktutar, "Anayasa değişikliği ile memura da toplu sözleşme hakkı verilmiştir, grev hakkı verilmemiştir. Birinci talebimiz, memura grev hakkının verilmesi olacaktır. Elbette zorunlu hallerde Diyanet camiasında grev söz konusu olmayabilir. Biz şunu söylüyoruz: Mihrapları Kuransız, minareleri ezansız bırakmayız. Halkımız bundan hiç tedirgin olmasın. Bu minareler, bu mihraplar peygamberin minareleridir. Biz buraların hizmetkarıyız. Peygamber vekili olarak buraları boş bırakmayız" ifadelerini kullandı.
Bayraktutar, yaz aylarında camilerde oluşturulan yaz okullarındaki 12 yaş sınırlamasının kaldırılması gerektiğini de belirterek, "Diyanet mensupları olarak sıkıntıya düştüğümüz, vatandaşlarımızın özgür iradelerinin elinden alındığı, temel insan haklarından olan Kuran eğitiminin elinden alındığı 1999 yılında çıkarılan 4415 sayılı kanun ileYaz kurslarına sen çocuğunu 12 yaşını doldurmadan gönderemezsin. Kuran öğretemezsin, inandığın şekilde sen bu çocuğu yetiştiremezsinşeklinde ifade içeren bu kanun çıkması, yıllardır bu milleti üzmüştür. Üzmeye de devam etmektedir. Temel insan haklarından olan bu hak, Yetişen akli baliğ olmamış çocukların dini eğitim alma özgürlüğünün anne babalarına bırakıldığı yönündeki maddeyle Anayasa tarafından verilmiş olmasına rağmen, Anayasaya, hukuka, insan haklarına ve demokrasiye uygun olmamasına rağmen bu kanunu o zamanki hükümet nasıl çıkardı anlayamıyoruz. Bunun hesabını ağır bir şekilde ödediklerini de biliyoruz. Bu millet inanmış bir millettir. Türkiyede yaşayan Müslüman ve gayrimüslim herkesin dini inançlarını, dini ritüellerini, dini törenlerini, ayin deyin, ibadet deyin ne derseniz deyin, inandıkları şekilde yaşaması öncelikle insan hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası bu hakkı bize vermektedir. Hiç kimse bu milletin inancından korkmasın. Bu millet büyük ve necip bir milletin neslidir. Tarihsel tecrübeleri vardır. Bu milleti Doğu-Batı anlayışı ile birbirine vurdurmaya çalışmayın. Bu millet provokasyonlara da müsaade etmez. Bu temel hakları da iktidardan ve muhalefetten beklemekteyiz. Bbiz iktidardan ve muhalefetten bunu talep ediyoruz. Bu toplum bunu hak ediyor. Mutlaka bu kanunun değiştirilmesi ve Diyanet çalışanlarının hizmet alanında önünün açılması gerekir" açıklamasını yaptı.