Haber Girişi : 28 Eylül 2015 01:31

Başlıksız Bir Yazı

Başlıksız Bir Yazı
Oldum olası siyah beyaz fotoğraflara bakmayı seviyorum. Ne kadar eski tarihli olursa, o kadar çok seyir zevkimi artırıyor. 
Fotoğraf makinasının nadir bulunduğu dönemlerde rol yapmak, poz vermek nedir bilmeyen insanlar? Olduğu gibi? İçinin de dışı gibi gösteren Fotoğraflar. İnsanlar daha doğal?
Yaşlı bir adam, yüzü yılların yorgunluğunun tarihsel ifadesi olan çizgileriyle dolu. Bıçkın bir delikanlı belli, mahallesinin namus bekçisi.  Kasketi sağa kaykılmış ağabeyi, aklı ekmek parasında.
Zarif bir kadın, kucağında bebesi. Eteğinden tutunmuş bir çocuk, hayatın ipi gibi sarılmış.
1850 yıllardan .. 1900 yıllardan.. 40 lı, 50 li ve 60 yıllardan?.
Giysiler ve mekanlar başka başka. Oysa hüzünler sevinçler ya da endişeler ise hep aynı.
Beklentiler aynı? Onlarda da vardı elbet gözü para ve iktidarın gücünden başka bir şey görmeyenler. Elbet vardı bu uğurda eşini dostunu gözünü kırpmadan harcayanlar.
Kimisi başarılı oldu(!) çokça paralar kazanıp olmadık mevkilere geldi. Kimisi bu uğurda savaşı kaybedip harcanıp gitti.
Öylesi ya da  böylesi.. Hepsi ölüp gitti. 
Onlarda zamanın en son anını yaşarken her şey sıcak ve renkliydi. Zaman onların zamanı, yer onların yeri, duygular, eğriler ve doğrular? Hepsi onlarındı.
Daha doğrusu onlar öyle sanıyordu. Şu an bizim sandığımız gibi. 
Kim bilir, belki bir yüz yıl sonra birileri şu an çekildiğimiz renkleri solmuş bir fotoğrafa bakıp, benzer bir yazı yazacak, benim gibi!
O da mesaj verecek okuyucularına; bakın şu insanlara! Neredeler şimdi? Gerçekten başarı mıdır zengin olmak?
Büyük bir kazanç mıdır mutlak iktidar olmak? Bedeli olan harcadığın insanlar? Harcadığın değerler? Ve harcadığın zaman? 
Farkında mısın, hırs arttıkça merhamet duyguların da azalıyor. Azaldıkça artıyor acımasızlığın! Ne olacak sonra?
Ve o son nefesini vereceğin anın yaklaştığı hissettiğinde, bu güç ve zenginliğin ne kadarı aklında olacak? Ne kadar kıymet olacak ölüm döşeğinin kuş tüyünden olmasının? 
Bir zengin falan bey olarak, muzaffer bir komutan edasıyla dolaşırken sana gıpta ile bakan gözlerin yaşattığı gurur ve kibir nerede şimdi? 
Korkuyor olacaksın o an? Ne yapacağım ben orada diye? 
Ey falan efendi, ey filan bey! Sırıtacak o an yüzündeki korku ve endişe. Yakışmayacak elbet zenginliğine(!)
Hep derim, bir insanın bu dünyada başarılı olmasının tek ölçüsü var. Ve bu bence mutlak bir ölçü! Huzur dolu bir aile ortamı. 
Servetin ise mutluluğun kadar. Şimdi soruyorum, ne kadar zenginsin? (?)
Bitti bir bayram daha. Bugün hayat yine başlayacak bıraktığın yerden. Dört günlük rolün bitti.. Başlayacak yeniden savaşın.  
Bir çemberin üzerinde dönüp dolaşıyoruz. Zamanın hep geçtiğini, yürüdükçe yol aldığımızı, büyüdükçe güçlendiğimizi ve başardıkça kazandığımızı sandığımız bir çember.
Oysa sen de o ölüm döşeğine düşeceksin. Sen de gireceksin o toprağın altına? Ve seni de unutacaklar?
Yüz yıllar önce ölen senden daha güçlü daha zengin insanların unutulup gittiği gibi..
Başlıksız Bir yazı oldu yazının başlığı? Oysa bu da bir başlık! Kandırmayalım kendimizi!

"Baki kalan kubbede, bir hoş seda imiş."

Etiketler : ibrahim sami
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.