Tarihte, ilk gazetenin, 3400 yıl önce Nil kıyısında bulunan bir tablet olduğu kabul edilir. Kağıdı yapan Çinliler, Başkent Haberleri adıyla ilk gazeteyi de basarlar. 1608de Hollanda'da ticari bülten ve 1609da Bremen civarında bir baskı daha olduğu söylenir. Venedik Hükümeti Yazılı Haberleri 1663de İngiltere The Intel Ligencerı yayınlar. Gazeteler yıllık iken 1702den itibaren altı aylık sonrasında haftalık basılırlar. The London Times 1785den beri düzenli olarak basılan dünyanın önemli gazetelerindendir. Amerikada ise ilk gazete, 1690da Bostonda basılır. Benjamin Franklinin çıkardığı Pennsytvania Gazetesi 1729-1765 arası kesintisiz yayınlanır.
Osmanlı Dönemi'nin ilk resmi gazetesi Osmanlı Türkçesi dışında Arapça, Ermenice, Farsça, Fransızca ve Rumca baskılarıyla yayınlanan (Kasım 1831) Takvim-i Vekayidir. Sonra Resmi Ceride daha sonra Resmi Gazete olarak isim değişikliğine uğrar. İlk yarı resmi gazete Ceride-i Havadistir. İlk özel bağımsız gazete ise Ağah Efendi'nin, 21 Ekim 1860 da çıkardığı Tercüman-ı Ahval gazetesidir. İlk Türk gazetecileri, Çapanzade Ağah Efendi ve ilk makale yazarı Şinasi'dir. İlk kadın gazetecimiz, Hilal-i Ahmer Cemiyeti Genel Sekreteri, yazar Selma Rıza Hanımdır.
Şinasi, Gazetecilik Enstitüsü açılması isteğiyle, Üniversite Senatosu'na başvurur. 1948 de İstanbul Şehzadebaşında Müderris Yahya Fehmi Tuna tarafından, orta dereceli okul açılır. 1950 Ekim' inde İstanbul Üniversite Senato'su kararıyla, Gazetecilik Yüksek Okulu; 1966-67 İstanbul Özel Gazetecilik Okulu, 1971de İstanbul İktisadi Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik Okulu, 4 yıllık öğrenime geçer.
Cumhuriyet döneminde Atatürk Minber, İrade-i Milliye, Hakimiyet-i Milliye gazetelerini çıkararak; yaptıklarını ve yapacaklarını halkıyla paylaşır. Duyurur. Devamlı bilgi akışı sağlar.
Atatürk, yaşamının içinde daima basına önem verir. Destek olur, basının gücünü akıllıca kullanır. Gazetecileri önemser, iç içe yaşar. Bilgi paylaşır, bilgilerine başvurur. Eleştirilerini, fikirlerini önemser. Atatürk, 1 Mart 1922de TBMMyi açılış konuşmasında bu konuya değinirken Basın milletin müşterek sesidir. Bir milletin müşterek istikamette yürümesini teminde basın, başlı başına bir kuvvet, bir mektep, bir rehberdir. Diyerek, basının Basın demokrasinin en önemli temel unsurlarından biridir. Bireyin özgür haber alma hakkı, elinden alınamaz hakkıdır. Gazeteciler, haber aktarımının can damarlarıdır. Zor şartlar altında özveriyle görev yaparken, önemli sosyal-siyasal sorunlarla boğuşurlar. Kamuoyunun, gözü, sesi olan basının özgür bir platformda görevini yapması sağlanmalıdır. Gazetecilerin, çalışma koşullarının iyileştirilmesi, haklarının tam olarak verilmesi, bilgi akışlarında objektif olmalarının sağlanması; tarafsız haberlerle demokrasinin sorunsuz devamı için haber üzerindeki baskı ve sansürün kaldırılması gerekmektedir.
Aslı tespit edilemeyen kanıtlarla, gazetecilerin sebepsiz olarak hapiste tutulması, ülke demokrasisine gölge düşürmektedir. Basın şekil değiştirmiş, gazetesi, radyosu, televizyonuyla, dünyada interaktif formla geniş bir platforma taşınmıştır. Bu bütünün değişmeyen tek temel taşı gazeteci, ilk günkü yerini ve önemini korumakta olup daha da değer kazanmıştır.
1961 yılı itibariyle, 10 Ocak ülkemizde Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaktadır. Basın mensuplarımızın, kamu yararını göz önünde bulundurarak, tarafsız habercilik anlayışını benimsemesi, ülke gerçeklerine, milli ve ahlaki değerlere duyarlı olması çok önemlidir.
Hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, gazetecilik hak ve koşullarının iyileştirilmesi, maddi ve manevi konularda desteklenmesi, ümit ve temennimle; kaybettiğimiz ve hayatını haber uğruna kaybeden basın şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.
Unutmayalım, daima öğrenen ve öğreten, 24 saat çalışan, sorumlu, tarafsız ve mesleki ilkelerine sahip, hayatını bu yola adayan basın mensupları, toplumun aynasıdır.