Nizamettin Selçuk…
Sadullah Kara…
Naci Turan…
Faruk Terzioğlu…
Mehmet Güzel…
Talat Göğebakan…
Bu isimler, son 25 yılda Erzurum’da baro başkanlığı yapan kıymetli avukat hemşerilerimizdir.
Nizamettin ağabeyi rahmetli oldu.
Yıllarca Kızılay’da aynı yönetimde görev yaptık, komşuluk ettik.
Mesleğine aşık, işine vakıf, hak ve hukuktan yana bir kişiydi.
Adalet Sarayı’nın hemen bitişiğindeki Erzurum Barosu, Sadullah Kara’nın başkanlığı döneminde yapıldı.
Faruk ağabeyi ve Talat kardeşimin başkanlık dönemlerinde ise, baro çok ciddi yol katetti.
Naci ağabeyi de özellikle insan hakları konusunda amansız bir mücadele verdi, toplantılarda baroyu hep ön plana çıkardı.
Özellikle genç avukatların mesleki çalışmalarında öncü rol üstlendiler ve baroyu şehirdeki en saygın meslek örgütlerinden biri haline getirdiler.
80’li yıllardı. Mesleğe henüz başlamış toy bir muhabirdim.
Mesleğimizin temel kurallarından biridir: İşe yeni başlayan bir muhabir mutlaka bir süre adliye muhabirliği yapar.
Ben de o yoldan geçtim. Bugün ki Yakutiye Belediyesi’nin olduğu tarihi bina adliyeydi.
(O yıllarda adliyelerin adı yalnızca adliyeydi. Sonra da adliye sarayı oldu)
Bazen mukayese yapmakta hesabı tutturamıyorum.
Bugün ki Adliye Sarayı ortada…
Koskoca bir bina… Bu da yetmiyor, başta icra daireleri olmak üzere, adliyenin bazı birimleri de başka yerlerde.
Pekii, 80’li yıllarda baro dahil bütün birimler o üç katlı küçük binaya nasıl sığıyordu?
(Hoş o zaman Erzurum nüfusu yüz bindi şimdi bir milyon mu oldu?)
Fötr şapkalı baro başkanı rahmetle Abdulkadir Eryurt vardı.
Efsane bir isimdi.
Bütün avukatlar O’na hürmette kusur etmezdi. Öyle ki yargı mensupları da hem sever hem de saygı duyarlardı.
Hiç unutmam Adil Acar vardı, ceza mahkemesi hakimi…
Rahmetli olalı epey oldu.
Bir insanın adı ile mesleğindeki ahenk bu kadar mı örtüşürdü…
Müştekisinden sanığına, avukatından bilirkişisine kadar kimse Adil Acar’ın adaletinden kuşku duymazdı.
İlerleyen zamanlarda yine muhteşem bir isim geldi:
“Reis Bey”
Mustafa Kot… Ağır ceza mahkemesi başkanı…
Rahmetli, bu çetin vazifeyi uzun yıllar layıkıyla ifa etti; adına zerre leke düşürtmedi.
O yılarda, şimdi olduğu gibi yüzlerce avukat yoktu.
Hepi topu 30-40 avukat vardı yoktu.
Zaman yalnızca insanları değil, şehirleri de değiştiriyor.
Cahit Sıtkı merhumu ne de güzel tasvir etmiş:
(…)
“Hangi resmime baksam ben değilim.”
Baksanıza 40 yıl önceki Erzurum nerede bugün ki Erzurum nerede…
Gerçekten de şu tespit çok doğru:
“Hastaneler büyüyüp çoğaldıkça hastalar ve hastalıklar arttı. Adliye sarayları büyük çoğaldıkça suçlular ve suçlar arttı.”
…
Neyse, bu kadar nostalji yeter.
Geçen hafta, gecikmeli de olsa Erzurum Baro Başkanlığı’na seçilen Mesut Öner kardeşimi ziyarete gittim; hayırlı olsun temennilerimi sundum.
Mesut Bey, genç avukatların abisi, büyüklerin de küçük kardeşi…
Baro başkanlığı görevini, meslektaşı Talat Göğebakan’dan devraldı.
Zıpkın gibi gençlerden müteşekkil bir yönetim kurdu.
Mesut Öner, başarılı bir avukat olmasının yanısıra hukuk meftunu bir kimse…
Üniversite eğitimini, usta çırak düsturuyla harmanladığı için çevresinde saygı görüyor.
Çay kahve ikramında bulunamadı, ama tatlı dili, efendiliği ve bulunduğu makamın ağırlığı ile karşılayıp uğurladı…
Malumunuzdur; günümüzün en hararetli tartışma mevzularının başında yargı sistemi gelmektedir.
Öyle ki, neredeyse yargıdan yana şekvacı olmayan yok gibi…
Böyle bir iklimde doğrusu adalet dağıtanın da işi zor, adalet peşinde koşan avukatın da…
Modern çağın hesap edilemeyen bir neticesi olarak, öyle suç çeşitleri türedi ki çoğu zaman yasalar piyade kalıyor.
Sonu nereye evrilir bilemem; lakin yargı sistemi, kanunlar ve teamül, bu yeni nesil suçlar karşısında patinaja düşüyor.
Sahiden olur mu olmaz mı bilinmez; neticeyi zaman tayin edecek.
Akıllı zeka öyle bir seviyeye ulaşacak ki…
Malum teoriye göre:
Bir çok meslek gibi günün sonunda avukatlık, savcılık, hakimlik de taca çıkacak!
Zahir o gün geldiğinde, müştekiler de mağdurlar da robotlardan oluşur.
Baro Başkanı Mesut Öner kardeşimle, kendi adıma son derece verimli bir sohbette bulunduk.
Kendisine hem mesleğinde hem de seçilerek gelmiş olduğu fevkalade mühim bu vazifede muvaffakiyetler diliyorum.