Erzurum; Gaziantep ve Konya’dan sonra ülkemizde en fazla coğrafi işaretli ürüne sahip olan üçüncü il özelliği taşıyor. 54 adet coğrafi işaretli ürünü olan Erzurum’da 2 ürün için daha başvuru yapıldı.
Erzurum’da yapılan başvurular sonucu Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRK PATENT) tarafından 53 ürün coğrafi işaret aldı. Bu ürünlerde 48’si mahreç işareti iken, 6 ürün menşei adı aldı. Erzurum adına halen 17 ürün coğrafi işaret için sırada bekliyor.
Son olarak; Şenkaya Belediyesi “Bardız Kilimi” ve Erzurum Ticaret Borsası “Erzurum İspir Gobdini” için TÜRK PATENT’e coğrafi tescil için başvuru yaptı. Siyah Kuşburnu, Narman Yeşil Mercimeği, Cılbıra, Erzurum Burması/Erzurum Burma Bileziği, Tortum Ekşi Pestili, Erzurum Yufka Yağlaması, Hınıs Köftes, Erzurum Babaanne Pastası (Erzurum Pastası), Erzurum Kelecoşu, Erzurum Kuru Kayısı Kaysefesi, Erzurum Kızılcığı, Erzurum Patates Boranisi ve Erzurum Balı tescili için TÜRK PATENT’te değerlendirme aşamasında bekliyor.
BARDIZ KİLİMLERİ OSMANLI SARAY KİLİMLERİNİN DEVAMI NİTELİĞİNDE
Bardız Kilimi; oda ve çadırların zeminine serilmek veya divan ve sedir örtüsü olarak kullanılmak üzere hazırlanan, genel olarak renkli ve desenli, tüysüz, ince dokumalardır. Halılar gibi tezgâhta dokunan kilimler, ev döşemelerinde olduğu gibi özel biçimler verilerek heybe, çuval ve namazlık olarak da kullanılmaktadır. Dokuma tekniği bakımından bu kilimler, Osmanlı saray kilimlerinin devamı niteliğindedir. Her iki grup kilimde de, tapastrı tekniği uygulanmıştır. Bardız kilimi dokunurken, atkı ipliklerini çözgü iplikleri arasına iyice yerleştirmek için sık sık kirkitlenmektedir. Bu nedenle kilim dokuması sık ve düzgündür. Osmanlı saray sanatındaki bitkisel motifler, saray kilimlerinde olduğu gibi Bardız kilimlerinde de kullanılmaktadır. Kilimde zemin renkleri, Osmanlı saray kilimlerinde olduğu gibi genellikle siyahtır. Bununla birlikte kırmızı veya bordo, mavi, doğal bej, doğal gri renkler az da olsa kullanılmaktadır. Kilim desenlerini doğal ve stilize edilmiş bitkisel motiflerle, hayvan motifleri oluşturduğu için, renklerin birden fazla tonları kullanılmaktadır. Orijinal Bardız kilimlerinde kök boya kullanılmaktadır. Kilimlerde; hayvan figürleri, bitkisel ve sembolik motiflerden biri tercih edilmektedir.
KIŞIN VAZGEÇİLMEZ LEZZETİ: GOBDİN
Bazı yörelerdeki adı “döğme, dövme” şeklinde olan goptinin yapımı özellikle güz aylarında başlar, bahara kadar devam eder. Bu yiyecek için gerekli olan ceviz ve duttur. Erzurum’un Çoruh Havzası’ndaki ilçeleri, özellikle de İspir’de yediveren dut cinsinin meyve verme süresi güz aylarına kadar sürer. Cevizler de bu dönemde olgunlaşır. Gobdin ise öncelikli olarak soğuk havaların diğer bir değişle kış yiyeceğidir. Yapılacak miktara bağlı olarak taş dibek ya da ahşap dibekler kullanılır. Taş dibek yerine Anadolu’nun bazı yerlerinde “sohu/soku” sözü kullanılır. Ailenin bir öğünlük yiyeceği “gobdin” ceviz veya ahlat ağacından yapılma küçük, ahşap dibeklerde küçük tokmak ile dövülerek yapılır. İlerleyen günlerde yemek ve hediye olarak vermek için yapılan gobdin ise taş dibeklerde dövülür. İspir’in köylerinde bu dibeklerden çokça vardır. Dibek iyice temizlenir. Kulpları önceden temizlenmiş ve iyice kurutulmuş olan yeterli miktarda dut dibeğe dökülür. İmece usulüyle genellikle iki üç kişi tarafından büyük ahşap tokmaklarla dut dövülerek toz hâline getirilir. Eğer varsa çekirdeksiz (dişidut) kullanılır. Toz hâline gelme işi, bu cins dutla daha ileri düzeyde olduğu için elinde olanlar bu dutu kullanır. Toz hâlini almış dut tozunun içine onun yarısı kadar ceviz içi konur ve tokmakla dövülmeye devam edilir. Bu arada “egiç/eğiç” ile dibekteki malzeme alt üst edilir, yan taraflara yapışanlar orta kısma sıyrılarak dövülmeye devam edilir. Ceviz içinin yağını bırakıp gobdinin macunumsu hâl almasına kadar bu işlem sürer. Dövülen malzeme, kersek hâline geldiğinde gobdin olmuş demektir. Bu leziz tatlının adı, İspir ağzında “goptin, kopdin, koptin” biçiminde de söylenir.
COĞRAFİ İŞARET NASIL ALINIYOR?
Ülkemizde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yürütülen coğrafi işaret tescili ile kalitesi, gelenekselliği, yöreden elde edilen hammaddesi ile yerel niteliklere bağlı olarak belli bir üne kavuşmuş ürünlerin korunması sağlanıyor. Bir ürünün, tüm veya esas nitelikleri belirli bir coğrafi alana ait doğal ve beşeri unsurlardan kaynaklanıyorsa bu durumdaki coğrafi işaretlere “menşe adı” deniliyor. Net bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri itibarıyla belirli bir coğrafi alan ile özdeşleşmiş olan; üretim, işleme ya da diğer işlemlerinden en az birinin belirlenmiş coğrafi alan içinde gerçekleşmesi gereken ürünlerin konu olduğu coğrafi işaretlere ise “mahreç işareti” deniliyor.
Halis demir denen kendini boş işlerden anlama müdürü ilan eden zat fransa sadece bir köyden adı rofkor olan peyniri satarak yılda bir milyar dolar kazanıyor. Daha fazla konuşursak kafan karışabilir. Eğerki bir şey anlayabileceksen buradan anla. Boşuna ağzımızı yormayalım.
gobdin dedikleri dut unu. herkes bilir ama tüm erzurumu araryın bulamazsınız. bu ürünü artık yapanda yiyen de yok. yani boş boş işlerle uğraşılıyor. millet uzaya gidiyor siz geçmişe gidiyorsunuz. devlet artık bu saçmalıklara bir dur demeli. gobdin çortutu dut çullama. ne kadar boş beleş işler. Ülkeyi ileri götürecek başka bir şey için çalışın. bu ürünler iyi olsaydı her yerde yaplır ve satılırdı demek ki ekonomik özelliği olmayan tiicari değeri olmayan bir ürün