GÜNCELHaber Girişi : 12 Mayıs 2009 23:14

Bardakoğlu: Dini liderler büyük bir aile

Bardakoğlu: Dini liderler büyük bir aile
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 11 Eylül olayları sonrasında dünya kamuoyunda şahit olunan İslam tartışmalarının İslam'ın düşünce tarihine, dini ve tecrübi alanındaki bilgi zenginliğine en ufak bir atıf olmaksızın hep bugün olan biten üzerinden yapıldığını ve bu yapılırken de örneklerin yanlı ve kasıtlı bir bakış açısıyla seçildiğini söyledi.

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ev sahipliğinde düzenlenen ''7. Avrasya İslam Şurası''nın açılışında konuşan Bardakoğlu, Kur'an-ı Kerim'in ''Oku'' çağrısının önem ve hikmetinin daha iyi anlaşıldığını ifade ederek, İslam medeniyetinin dini bilgi ve düşünce alanındaki zenginlik ve birikiminin çok yüksek olduğunu belirtti.

Ancak bu birikim ve zenginliğini ileri ki dönemlerde korunamadığını, bunun çok çeşitli sebepleri olduğunu anlatan Bardakoğlu, geçmişin zengin bilgi kaynakları ile sağlıklı ilişki kurmak, kopanı birleştirmek, bu konularda himmetleri bir araya getirmek gerektiğini kaydetti.

Bardakoğlu, şöyle konuştu:

'11 Eylül olayları sonrasında dünya kamuoyunda şahit olunan İslam tartışmalarının İslam'ın düşünce tarihine dini ve tecrübi alanındaki bilgi zenginliğine en ufak bir atıf olmaksızın hep bugün olan biten üzerinden yapıldığını ve bu yapılırken de örneklerin yanlı ve kasıtlı bir bakış açısıyla seçildiğini üzülerek müşahede etmekteyiz. Bu nedenle önce bizler zengin düşünce geleneği ve ilim mirasının sahipleri olarak Avrasya coğrafyasının zenginliğini yeniden keşfetme, ihya etme, geliştirme ve bunu herkese paylaşma çabası içerisine girmeliyiz.

Bugün İslam ile ilgili yapılan tartışmalarda çoğu kere bazı batılı kanaat önderleri, akademisyen ve siyasetçiler tarafından İslam düşüncesinin dini ve tecrübi alanındaki tarihi zenginliğine, taşıdığı potansiyele ufak bir atıf yapılmadan çeşitli itham, tahkir ve aşağılayıcı üsluplar üretildiğini, öte yandan bu zengin bilgi geçmişinin farkında olmayan bazı Müslümanların da bu tartışmalarda muadil olarak yer aldıklarını, bu olgunun karşılıklı iknadan ziyade tarihsel ön yargıları daha fazla perçinlediğini görmekteyiz.''

Bu durum karşısında, Müslümanların, temel kaynaklarından ve İslami ilimlerin klasiklerinden yola çıkarak ikna edici, tutarlılığı olan, savunulur dini bilgiler üretmesinin ve bu alanla ilgili yeni metodolojiler geliştirmesinin önemli bir zorunluluk olduğunu anlatan Bardakoğlu, ''Günün sorun ve ihtiyaçlarını görmezden gelerek klasik kaynaklardan rastgele aktarılan bilgi çoğu kere güncel sorunlara çare olmaz, ikna edemez, atıl ve soyut kalabilir'' dedi.

Bardakoğlu, bu nedenle şuranın dini bilginin üretilmesinde usul ve yöntem, dini bilginin yenilenmesi konularının müzakere edilip, bilgi alışverişinde bulunulacağını kaydetti.

Bu anlayışla ilim ruhunu canlandırmak için son dönemde Avrasya coğrafyasından tahsil için çeşitli İslam ülkelerine ve batı ülkelerin giden öğrencilerin serüvenlerinin bir Farabi'nin Bağdat'a, bir Buhari'nin Kufe'ye, Ahmet Yesevi'nin insan gönlünün dehlizlerine açılmasının serüvenine dönüştürülebileceğini belirtti.

Ali Bardakoğlu, Avrasya İslam Şurası'na üye ülke ve toplulukların dini liderlerinin büyük bir aile olduğunu dile getirerek, aralarında karşılıklı saygı ve sevgiye dayalı büyük bir dostluk, güven ve samimiyete dayalı kopmaz bağlar oluştuğunu bildirdi.

''Hiç birimiz diğerinde bir adım önde veya geride olmaksızın birlikte kol kola yürümekteyiz'' diyen Bardakoğlu, 4 gün sürecek şuranın dini bilginin kaynakları, üretimi, yenilenmesi ve yaygınlaştırılması konusunda sadece sorunları değil imkanları da görme fırsatı vereceğini ve bu alanda işbirliğinin kapısını aralayacağını dile getirdi.