25 Şubat 2010 Perşembe gecesi, peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (S.A.V.)’in hicri takvime göre doğum gecesi olan Mevlit Kandilidir. Aziz Milletimiz asırlardan beri, Sevgili Peygamberimize duyduğu derin muhabbet sebebiyle onun doğduğu geceyi aziz hatırasını yâd ederek kutlamakta, bu şekilde ona olan sevgisini artırarak bütün dünyaya birlik, beraberlik ve barış mesajları vermektedir.
Hz. Peygamber (S.A.V.) bütün insanlık için bir yol gösterici, ilahi bir nur, sönmeyen bir kandildir. Onun doğumu insanlık tarihinin en önemli hadiselerinden biridir. Çünkü Yüce Allah onu bütün âlemlere rahmet olarak göndermiştir. O rahmet sebebiyle sonsuz hidayet rehberi Kur’an indirilmiş, zihinlere ve gönüllere ilim, irfan ve hikmet olarak bereket kaynağı olmuştur.
Yüce Allah Kur’an’da ona itaati kendisine itaat, O’na isyanı kendisine isyan olarak saydığını, kendisine duyulan sevginin de onun yolundan giderek ispat edilebileceğini beyan etmekte ve mü’minlerden onu kendi canlarından dahi üstün tutmalarını istemektedir. Diğer taraftan; Hz. Peygamber (S.A.V.) ümmetine her şeyden fazla düşkündü. Onun Mü’minlere şefkat ve merhameti, bir annenin yavrusuna olan şefkatinden daha fazla idi. Ayrıca o, kendisini görmeden iman eden ve izinde gidenlere özel bir iltifatta bulunarak onları “kardeşlerim” diye nitelemiş ve kendisinden sonra İslam’a gönül verenleri Cennet’te Kevser havuzunun başında beklediği müjdesini vermiştir. Bizler de Hz Peygamber (S.A.V.)’in Allah’ın elçisi olduğuna inanmanın yanında onu samimiyetle sevmeli, onun sünnetini öğrenerek kendimize rehber edinmeliyiz. Onun ilgisine, sevgisine ve şefkatine layık olmaya çalışmalıyız. Ona olan sevgimizi, ona olan bağlılığımızı hal ve tavırlarımızla göstermeliyiz. Bizi birbirimizden uzaklaştıran endişeleri ve yersiz söylemleri bir kenara bırakıp, onun “İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş olmazsınız” ikazını yüreğimizi derinliklerinde hissetmeliyiz. “Bir tarağın dişleri gibi olun”, “İçinizde asla kin barındırmayın” diye seslenişi hayatımızda karşılık bulmalı. Şanlı tarihimizde olduğu gibi, ellerimizi birbirine tutuşturarak iman birliğinde kardeşler olmalıyız.
Onun temsil ettiği değerler, emir ve tavsiyeleri, bütün insanlar için her zaman yaşanabilir ve uygulanabilir özelliktedir. Onun, dürüstlüğü, emaneti korumayı, insan haklarına riayeti, yetim ve kimsesizleri himaye etmeyi, söz ve davranışlarla kimseyi incitmemeyi, bütün varlıklara şefkat nazarıyla bakmayı tavsiye etmesinin önemini bugün daha iyi anlıyoruz. O, paylaşmayı, sevmeyi ve saymayı, muhtaçlara yardım eli uzatmayı, birbirimize hoşgörü, af ve merhametle muamele etmeyi hem bize tavsiye etmiş, hem de tavsiye ettiklerini hayatında uygulayarak neticelerini göstermiştir.
Hz. Peygamber (S.A.V.)’i sevmek ve onu örnek almak demek, onun çağrısını günümüze taşıyarak, hayatımızı onun örnek ahlakının güzellikleriyle şekillendirmeye çalışmak demektir. Ne mutlu onun elinden tutarak hayatını İslam yolculuğuyla tamamlayanlara. Ne mutlu kendisinin “Kişi sevdiği ile beraberdir” hadis-i şerifinde ifade ettiği üzere dünyada ve ahirette onunla birlikte olmayı başarabilenlere. Bütün Bandırmalı hemşerilerimizin kandilini kutluyor ve Cenab-ı Allah’tan, idrak ettiğimiz mübarek mevlit kandilini birbirimizi daha çok sevmemize, birlik ve dirliğimize vesile kılmasını niyaz ediyorum.