Yüce Allah’ın son peygamber olarak seçerek bütün insanlığa rehber yaptığı, rahmet elçisi Hz. Muhammed (s.a.v.)’in doğumunu kutlamayı ifade eden, ülkemizde 1989 yılından beri tertip edilen “Kutlu Doğum Haftası” 14 Nisan 2011 Perşembe günü başlıyor. Kutlu Doğum Haftasının bu yılki ana teması Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından “Hz. Peygamber ve Merhamet Eğitimi” olarak belirlenmiştir.
Merhametli olmak insan için vazgeçilmezdir. İnsanın adeta insanlığının da kaynağı olan bu haslet, acıma, şefkat, hoşgörü, müsamaha gibi duygularla belirgin hale gelir. Merhametin azaldığı yerde öfke, nefret ve şiddet gibi duygular çoğalır. Öfke, nefret ve şiddet kaynaklı sıkıntılar da ancak kapsamlı bir merhamet eğitimiyle sona erdirilebilir. Bu sebeple Hz. Peygamber (s.a.v.)’in merhameti ve hayatındaki yansımaları her zaman hatırlanmalı ve anlatılmalıdır.
Hz. Peygamber (s.a.v.) her şart ve durumda zulme ve kötülüğe karşı durmuş, doğruluk ve adaletten şaşmamış, kimsesizleri himaye etmiş, insanların ıstırabına ortak olmaya çalışmıştır. Merhametin, affediciliği, hoşgörünün, alçak gönüllü olmanın, şefkatin, çocuklarla, yetimlerle ve güçsüzlerle ilgilenmenin en güzel örneklerini yaşayarak öğretmiştir. Onun hayatında hiçbir ahlâki değer ihmal edilmemiştir. Kendi gönderiliş misyonunu “Ben güzel ahlakı tamamlamak için gönderildim” (Ahmed b. Hanbel, Müsned) diye açıklamış bulunan bir peygamberin bütün ahlâki değerleri hayatına yansıttığında şüphe yoktur.
Bugün evrensel değer olarak kabul edilmiş bulunan, insanların birbirlerinin farklılıklarına saygı duyarak birlikte yaşayabilmelerini o bizzat yaşayarak göstermiş, aynı şehri, farklı din ve inanç sahipleriyle paylaşmıştır. Adaletten şaşmayan uygulamaları karşısında, sadece ona inananlar değil, diğer din mensupları da hayranlıklarını gizleyememişlerdir. Dünyaca ünlü oyun yazarı G. Bernard Shaw onun problem çözücülüğünü “İnsanlığın sorunlarının üst üste yığılarak nerdeyse çözülmez hal aldığı günümüzde Hz. Muhammed’e her zamankinden daha fazla muhtacız. Eğer O aramızda olsaydı bütün bunları oturup bir fincan kahve içme rahatlığı ile çözerdi” diye ifade etmiştir. Çünkü onun hayatında her türlü sıkıntı ve buhranla baş etmenin örnekleri bulunuyor. O, insanlığı içinde bulunduğu buhranlardan kurtarmak için gönderilmiş olduğundan, getirdiği mesajlar bir huzur kaynağıdır.
Hz. Peygamber (s.a.v.)’in güzel ahlakla yoğrulmuş hayat tecrübesini araştırmaya, ondan yararlanmaya, bugün de çok ihtiyacımız vardır. Günümüz dünyasında yaşanan kargaşa ve kaos, insanların yaşadıkları ıstırap, ancak onun rehberliğinde sona erdirilebilir. Günümüz insanı yaşadığı sıkıntı ve buhranlardan kurtulabilmek için onun yüzyılları aşarak gelen kardeşlik çağrılarına kulak vermelidir. Bizler, sevdiğimiz, rehber ve örnek edindiğimiz o eşsiz insanda gördüğümüz güzel ahlak numunelerini kendi hayatımıza yansıtırsak, onun gibi eş, onun gibi baba, onun gibi komşu, onun gibi arkadaş, kısaca onun gibi insan olmaya çalışırsak, hayatımızdaki olumlu değişiklikleri ve manevi zenginliği fark edeceğiz.
Kutlu Doğum sevincinin toplumun her kesiminde hissedilmesini, yapılacak etkinliklerin onu daha fazla anlamaya, anlatmaya vesile olmasını diliyor, onun hayatında filizlenen sevgi tohumlarının yaşadığımız asra taşınmasını, günümüz dünyasının herkes için daha yaşanır hale getirilmesini temenni ediyoruz.
Cahit ÇETİN
Bandırma Müftüsü
