Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Manisa'daki askerlerin zehirlenmesiyle ilgili 6 kişilik gıda kontrol komisyonunun açığa alındığını söyledi.
Milli Savunma Bakanı Işık, TRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
YAŞ toplantısı öncesinde Genelkurmay Başkanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları ile çalışmaların sürdürüldüğünü kaydeden Bakan Işık, konuya ilişkin şunları söyledi:
"Son yapılan kanun değişikliği ile YAŞ'ın yapısı değiştirildi. YAŞ'a hazırlık yapmak ile ilgili sekretarya görevi de Milli Savunma Bakanlığına verildi. Bu çalışmayı yaparken Genelkurmay Başkanlığımızla, Kuvvet Komutanlıklarımızla ve diğer ilgili devlet birimleriyle yakın çalışmamızı sürdürüyoruz. Bu çalışmaların sonucunda biz bir taslak ortaya koyacağız. Bu taslak hem Sayın Cumhurbaşkanımız, hem Sayın Başbakanımız ile istişare edilecek. Nihai kararın alınması için YAŞ'a getirilecek. YAŞ'ı Ağustos ayının başında yapıp tabi komuta kademesindeki değişiklik YAŞ'ın konusu değil. Kuvvet Komutanları üçlü kararnameyle atanıyor, Genelkurmay Başkanı ise Bakanlar Kurulu kararı ile atanıyor. Şu an YAŞ çalışmalarını Kuvvet Komutanları açısından yapmıyoruz."
FETÖ ile mücadelenin bir beka mücadelesi olduğunu vurgulayan Işık, "Burada hiç kimsenin bu mücadeleyi sulandırması, önemsizleştirmesi kabul edilemez. Bütün devlet kurumlarında olduğu gibi TSK'da da FETÖ ile mücadele kararlılıkla sürdürülüyor. Bununla ilgili çok sistematik bir çalışmayı sürdürüyoruz. Bu konuya biz sadece YAŞ'a yönelik bir değerlendirme içerisinde çalışmıyoruz. Bundan en küçük bir tavizin verilmesi, savsaklamanın yapılması düşünülemez. Bu konuda kim gevşek davranırsa bedelini öder. Yakında yine bazı ihraçlar olacak. FETÖ ile bağlantısını tespit ettiğimiz kişilerin gözünün yaşına bakmayacağız. YAŞ, bu konuda terfi sırası gelenler açısından da bir değerlendirme fırsatıdır. İrtibatlı ve iltisaklı olduğunu düşündüğümüz kimse varsa YAŞ değerlendirmesine de giriyorsa gerekli değerlendirmeler yapılacaktır" açıklamasını yaptı.
"Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir santimetrekaresi terör örgütleri için güvenli alan değildir"
Son günlerde terörle mücadelede şehit sayısının artmasının nedenlerine ilişkin bir değerlendirmede bulunan Işık, "Terörle, bütün güvenlik güçlerimiz, askerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız inanılmaz bir mücadele veriyor. Terörle mücadelenin en başarılı dönemini yaşıyoruz. 23 Temmuz 2015'ten bu yana 11 bine yakın terörist etkisiz hale getirildi. Bu inanılmaz bir başarı. Zaman zaman bölgeye gidiyoruz. Ramazan ayında iftarımızı Yüksekova'da, sahuru da Dağlıca'daki taburumuzda yaptık. Orada güvenlik güçlerimizin ne kadar yüksek bir moralle bu mücadeleyi verdiğini gördük. Şu andaki mücadelede çok ciddi bir başarı var. Şehit sayısının minimize edilmesi için en az şehitle bu mücadelenin verilmesi için yoğun bir gayret içerisindeyiz. Teknolojik imkanlar ile askerlerimizi destekliyoruz, İnsansız Hava Araçlarını bölgede daha yoğun kullanıyoruz. Şu anda silahlı HÜRKUŞ'u bölgeye gönderdik. Çok güçlü bir şekilde bölgede terörle mücadelenin hizmetine verdik. BAYRAKTAR'lar da aynı şekilde. Silahlı İHA'lar güvenlik güçlerimizin adeta eli kolu. Şimdi bir de ANKA'yı devreye soktuk. Atak helikopterlerimizin 23'üncüsünü Kara Kuvvetlerine teslim ettik. Bunun dışında teknolojik olarak askerimizin ihtiyaç duyduğu her türlü silah, mühimmat hızlı bir şekilde intikal ettiriliyor. Terör örgütünün aslında bu yaz döneminde TSK'ya çok ağır kayıplar verdirme iddiası vardı. Şuanda haince EYP patlamaları ile verdiğimiz şehitler var. Askerlerimiz ile karşı karşıya gelmeye cesaret edemiyorlar. Artık Türkiye Cumhuriyeti'nin hiçbir santimetrekaresi terör örgütleri için güvenli alan değildir. Bunlara şuanda büyük bir mücadele ile bunu yapıyorlar. Bizde onların bu mücadelesinde her türlü desteği sağlamanın gayreti içerisinde çalışıyoruz" diye konuştu.
Türkiye'nin, kendisine yönelen her türlü tehdidi kaynağında imha etme hakkına ve gücüne sahip olduğunu kaydeden Işık, Afrin'den Türkiye'ye yönelik en küçük taciz atışlarına angajman kuralları gereği misliyle cevaplandığını söyledi. Afrin'in, Türkiye için devamlı bir güvenlik tehdidi konumuna gelmesi halinde gereğinin yapılacağına dikkat çeken Işık, konuşmasına şöyle devam etti:
"Aynı şekilde Münbiç için de geçerli. Türkiye'ye yönelik tehdit eğer bizim oraya bir operasyon yapmamızı gerektirirse Türkiye bunu yapmaktan çekinmez. Bizim buradaki temel önceliğimiz kendi ulusal güvenliğimizdir. Bu noktada askerlerimiz, istihbarat birimlerimiz çalışmalarını sürdürüyor. Bu bölgede en fazla terör tehdidine maruz kalan ülke Türkiye'dir. Bu konuda kimsenin Türkiye'ye farklı bir muamele yapma hakkı yoktur. Afrin ve Münbiç'ten Türkiye'ye yönelik tehditler oldukça bu konunun masadan kalkma ihtimali yoktur."
Işık, Yunanistan sahil güvenlik botunun Türk yük gemisine ateş açması hakkında ise, "Uluslararası sularda seyreden bir ticari gemiye ateş açılmasının akılla, mantıkla izahı olmaz. Bu akıl tutulmasıdır" açıklamasında bulundu.
"S-400 Füze Savunma Sistemi ile ilgili nihai karar noktasına gelindi"
S-400 Füze Savunma Sistemi ile ilgili son durumu paylaşan Işık, konuya ilişkin şu bilgileri verdi:
"S-400'ler büyük bir sistem. Bu kadar büyük sistemlerin alınması gidip pazardan domates almaya benzemiyor. Rusya ile teknik çalışmalar tamamen bitti. Son nihai karar noktasına gelindi. Finansman yöntemi üzerinde şu anda çalışmaları sürdürüyoruz. Bunu da önümüzdeki günlerde bir noktaya getiririz. Bu açıdan bir sorun gözükmüyor."
Altay Tankı'nın geliştirilmesi ile ilgili gelinen son durumu da aktaran Işık, "İhalede bazı gecikmeler olsa da geliştirme işlemleri tamamlandı. OTOKAR şu anda bütün testlerden başarıyla geçti. İkinci aşamada sözleşme gereği geliştiren firmaya teklif sunma hakkı var. 'Teklif bizim açımızdan yetersiz' dedik. Rekabetçi bir teklif değil. 'Son olarak teklifinizi tekrar sunun' dedik. Bizim teknik komitemizin yaptığı değerlendirmede bu teklifin de rekabetçi olmadığı kanaatine varılınca şimdi üçüncü aşama açık ihale. Şuanda onun hazırlığını sürdürüyoruz. Bu projeyi en maliyet etkin, en hızlı sürede, bu projeye ilave olarak şunu da yaparım diyen varsa bir yarışma yapacağız. Bu yarışmanın sonunda belki OTOKAR yine en rekabetçi fiyatı verebilir veya bir başka firma verebilir ama şuanda açık ihale sürecimiz devem ediyor. Bunu da yapacağız ve yakında seri üretimle ilgili son kararı vermiş olacağız" dedi.
Manisa'da zehirlenen askerlerle ilgili olarak yürütülen soruşturma hakkında bilgi veren Bakan Işık, "Bir kışlada bir defa olmuş bunun izahı olmaz, ikinci defa olmasının hiçbir şekilde izahı olmaz. Gıda kontrolünde görevli olan 6 kişi açığa alındı. Soruşturma sürüyor. Bu soruşturmanın sonucuna göre gereken işlemin yapılması talimatını verdik. Bu işlem yürüyor. Bizim ihale sistemimiz maalesef fiyat rekabeti esaslı. Kaliteyi esas alan ve ihaleyi aldıktan sonraki denetimi çok daha güçlü yapacak bir sistem değil. Merdiven altı firmalar gelip rahatlıkla Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ihalelerine bu sistemle girebiliyor. Bu sistemi komple değiştiriyoruz. Fiyat rekabetini ve aynı anda kaliteyi beraberinde getirecek, öyle merdiven altı firmaların, bu konuda birikimi olmayan kişilerin ihaleye girmesini engelleyecek, kaliteyi sağlayacak ama bunun yanında fiyat rekabetini de oluşturacak mekanizmayı kurguladık. Bakanlar Kurulu kararıyla bunu hayata geçireceğiz. Ayrıca, Er Eğitim Tugaylarında öncelikle ihaleyle yemek almamayı değerlendiriyoruz. Orada mutfaklarımızı tekrar faaliyete geçirecek ve yemeklerimizi kendimiz yapacağız. Bir alternatifte malzemeyi falan tamamen biz alıp sadece yemek pişirme hizmetini satın alabiliriz. Bu iki alternatif üzerinde çalışıyoruz. Bununla ilgili yapısal tedbirler alıyor, benzer olayların diğer birliklerimizde yaşanmaması için gerekli çalışmaları sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.(iha)