Sırf Filistin lehine paylaşımlarda
bulunduğu için tam üç defa içinde
Çomaklı ya da Atatürk Üniversitesi
geçen hesapları kapatan sözde özgür
düşünce savunucusu Twitter, bu kararıyla
yaklaşık üç yüz bin öğrencisi bulunan
koskoca bir eğitim kurumunu cezalandırmış
oldu. Türkiye bu rezalete sessiz kalmamalı
Aslında Türkiyeyi cezalandırıyor
Türkiye, bu rezilliğe karşı sessiz kalmamalı
Çünkü
twitter hesabı tam üç kez kapatılan ve bu kapatmalara karşı hiçbir hukuki gerekçe sunmayan twitter
aslında Türkiyeye karşı bir cephe almış durumda.
Rektör Ömer Çomaklı, ülkenin ve devletin milli
menfaatlerini savunan mesajlarıyla twitteri öyle bir
kızdırdı ki(!) o da sonunda kendi değerlerini inkâr
edercesine Erzurumu, hatta Erzurumda öğrenci
olan yüz binlerce kişiyi dış dünyaya kapattı.
Haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye, twitterin Çomaklı hoca üzerinden Türkiyeye
yönelik bu düşmanca tavrına karşı ilgisiz
kalmamalı
Çünkü Ömer Çomaklı, twitteri rahatsız
eden tüm iletilerinde ülkeyi ve ülkenin milli birliğini
savundu. Bugün rektör Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi ile ilgili herhangi bir bilgiyi twitter üzerinden kimseyle paylaşamıyor. Bu yüzden on binlerce öğrenci
okuduğu üniversitedeki gelişmelerden habersiz.
İşte olayın arka planı
Twitterda askıya alınma ve Siber Saldırı Hakkında...
Atatürk Üniversitesinin Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın 2011 yılında açılmış ve yaklaşık 9 bin takipçisi olan
Twitter hesabı, 2020'in ocak ayında, nedenini bilmediğimiz bir şekilde askıya alındı ve sayfanın tekrar aktifleştirilmesi için tüm kurtarma protokollerini birçok kez uygulamamıza rağmen hesap etkinleştirilmedi.
Sırf Filistin lehine
paylaşımlarda bulunduğu
için tam üç defa içinde Çomaklı ya da Atatürk Üniversitesi geçen hesapları kapatan
sözde özgür düşünce savunucusu
Twitter, bu kararıyla yaklaşık üç
yüz bin öğrencisi bulunan koskoca
bir eğitim kurumunu cezalandırmış
oldu. Türkiye bu rezalete sessiz
kalmamalı
Aslında Türkiyeyi cezalandırıyor!
Türkiye, bu rezilliğe karşı sessiz kalmamalı
Çünkü twitter
hesabı tam üç kez kapatılan ve bu
kapatmalara karşı hiçbir hukuki
gerekçe sunmayan twitter aslında
Türkiyeye karşı bir cephe almış
durumda. Rektör Ömer Çomaklı, ülkenin ve devletin milli menfaatlerini savunan mesajlarıyla twitteri
öyle bir kızdırdı ki(!) o da sonunda
kendi değerlerini inkâr edercesine
Erzurumu, hatta Erzurumda
öğrenci olan yüz binlerce kişiyi dış
dünyaya kapattı. Haber alma özgürlüğüne darbe
Türkiye, twitterin Çomaklı hoca
üzerinden Türkiyeye yönelik bu
düşmanca tavrına karşı ilgisiz
kalmamalı
Çünkü Ömer
Çomaklı, twitteri rahatsız eden tüm
iletilerinde ülkeyi ve ülkenin milli
birliğini savundu. Bugün rektör
Ömer Çomaklı Atatürk Üniversitesi
ile ilgili herhangi bir bilgiyi twitter
üzerinden kimseyle paylaşamıyor. Bu yüzden on binlerce öğrenci
okuduğu üniversitedeki
gelişmelerden habersiz. İşte olayın arka planı
Twitterda askıya alınma ve
Siber Saldırı Hakkında
Atatürk Üniversitesinin Rektörü
Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın 2011
yılında açılmış ve yaklaşık 9 bin
takipçisi olan Twitter hesabı, 2020'in ocak ayında, nedenini
bilmediğimiz bir şekilde askıya
alındı ve sayfanın tekrar
aktifleştirilmesi için tüm kurtarma
protokollerini birçok kez
uygulamamıza rağmen hesap
etkinleştirilmedi. Hatta bu
dönemde Twitter Türkiye yetkilileriyle telefonla iletişime geçmemize ve defalarca Twitterin yardım
merkezi sayfasındaki adımları
uygulamamıza rağmen bir sonuç
alamadık. Bunun üzerine şubat
ayında Rektörümüz adına yeni bir
hesap açarak, öğrenci ve
mensuplarımızla sosyal medyadan
iletişimizi bu hesap üzerinden
yürütmeye başladık. Özellikle pandemi döneminde öğrencilerimizin
bilgi alma ihtiyacına yönelik
kullandığımız etkin iletişim
mecralarından biri olması
dolayısıyla kısa sürede takipçi
sayısı 22 bine kadar çıktı. Bu
süreçte rektörümüzün @profomer- comakli adresli Twitter hesabı
öğrenciyle samimi diyalogların
kurulduğu, üniversitenin kurumsal
yüzü ile öğrenci arasında köprü
işlevi gören bir mecra haline geldi. Öyle ki Rektörümüzün Twitter
hesabı üzerinden öğrencilerle
kurduğu diyalog son aylarda
öğrencilerin üniversitedeki karar
alma süreçlerine daha aktif
katılmasına neden oldu. Bu durumdan herkes memnundu ve bir
sorun yoktu. Son olarak (29
Mayıs) gecesi Twitter "Kalıcı
askıya alma işleminden
kaçınmaya karşı kurallarımızı ihlal
etme" mesajı göndererek bu
hesabı da askıya aldı. Askıya
alınma süreci her ne kadar bizleri
üzüp, yıpratsa da hem
bulunduğumuz dönemin hassasiyetinden hem de final ve
bütünleme sınavlarının
başlamasından dolayı öğrencilerin
sürekli bilgi alma ihtiyacını dikkate
alarak yeni bir hesap açıp, rektör
ve öğrenci iletişimini buradan
yürütmeye başladık. Ancak maalesef hesabı açtıktan bir saat sonra
bu hesap ta askıya alındı. Açtığımızın hesapların hiçbirinin
ne siyasi ne ideolojik ne de başka
kişi ve kurumlara zarar verici bir
yaklaşımı var. Sadece ve sadece
bir rektörün üniversite öğrencileri
ve diğer mensuplarıyla iletişim
kurduğu, onları üniversitedeki
gelişmelerden haberdar ettiği bir
hesap. Üniversitemiz bu yıl 64. yılını kutlayan köklü ve
açıköğretimle birlikte 450 bini
bulan öğrencisi, 400 bin mezunu
ve 15 bini aşkın çalışan/emekli
personeliyle büyük bir camiadır. Bu büyük bir camianın rektörünün
mensuplarıyla Twitter üzerinden
iletişiminin, hiçbir makul gerekçe
olmadan (hak ihlali, sakıncalı
içerik, sataşma vs.) bu şekilde sekteye uğratılması iletişim özgürlüğü
açısından sakıncalı bir durum değil
midir? Twitter yardım merkezi
yaşadığımız sorunları tam olarak
anlatacağımız bir mecra değil. Twitter hesabındaki sorunlar
konusunda kimle ve hangi kurumla
muhatap olacağımız tam
anlamıyla belirsiz. Yukarıda da bahsettiğim gibi
büyük ve köklü bir Üniversite olan
Atatürk Üniversitesi ve rektörünün
hesapları onaylanmayı hakkediyor. Diğer taraftan Atatürk Üniversitesi web hizmetleri de uzun bir
süredir siber saldırı altında. Siber
saldırılarda özellikle işlemlerin
yoğunlaştığı dönemlerde (sınav, öğrenci kaydı) hizmetleri durdurmak için sisteme yoğun istek ve
talep gönderiliyor. Bu sahte istekler
çoğu zaman gerçek isteklerden
ayırt edilemiyor ve cevaplamak
istediğinizde internet bant genişliği
dolduğundan işlemlerde
yavaşlama oluyor ve hizmetler aksamaya başlıyor. Açıköğretim
sınavlarının başladığı gün 4 Mayıs
2020 sabahı bu siber saldırı sistemimize tekrar yapıldı. İnternet
kapasitemiz 2.5 gigabit iken bize
yapılan saldırının büyüklüğü 60 gi-gabit civarındaydı. Bu gibi
saldırılar uzunca bir süredir
yapılıyor ve aldığımız tedbirlerle
anında engelleniyor. DIDOS diye
adlandırılan bu saldırılar dünyanın
her yerinden yapılabiliyor. Gelişen
teknolojilerle birlikte bu tip
saldırılar artık çok kolaylaşmış durumda.
Mehmet Şener