Henüz yürürlüğe girmedi ama belli ki "cazibe merkezi projesi" Erzurum'a "cansuyu" olacak. Baksanıza ikinci organize sanayi bölgesi için daha şimdiden 90 civarında başvuru olmuş.
Bu, son derece ümit verici bir haber...
Dün ETSO'da toplanan tahsis komisyonu heyeti, yapılan başvuruları ele alıp, yatırım taleplerini tek tek incelemiş.
"Makine devrildikten sonra yol gösteren çok olur" demiş eskiler...
Biz de istedik ki, daha yolun başındayken, bu güzel gelişmeye bir katkı sunalım.
Malum; birinci organize sanayi bölgesi vaktiyle izlenen yanlış politika yüzünden, organize sanayi bölgesi olmaktan çok, ofis ve depo merkezi oldu! Hele hele de yapılan tahsislere "arsa tapusu" gibi tapu verilmesi, yapılan yanlışları büsbütün şirazesinden çıkarmış.
İkinci organize sanayi Erzurum için elzem bir ihtiyaçtı.
Şu son on yıl içinde Erzurum'a yatırım yapmak için gelen ama organize sanayide kamu parseli olmadığı için çekip giden onlarca yatırımcı oldu. Bunların bir kaçına bizzat ben şahit oldum. Her defasında canım yanmıştır, ancak kimsenin yapacağı bir şey yoktu. Çünkü boş parseller vaktiyle arsa statüsüne kavuşmuş ve kişilerin tapulu malları olmuş.
Halbuki organize sanayilerinde arsalar, yatırım sürdüğü müddetçe kişilerindir.
Yatırım yapacağım deyip arsayı kapatıp çekip gitmek yoktur.
Her neyse artık olan olmuş...
Yeni organize sanayine bakmak lazım. Burada aynı hataların tekrarlanmaması için, gerek devletin gerekse ilgili komisyonun çok hassas davranması gerekiyor.
Bereket versin şu ana kadar, ilgili herkes bu hassasiyeti gösteriyor. Kaldı ki mevzuat da zaten başka türlüsüne izin vermiyor.
Gerek halen yürürlükte olan teşvik yasasına göre gerekse de yakında uygulamaya geçecek olan cazibe merkezi projesine göre, yatırımcıya tahsis edilecek arsadan para alınmaz. Adı üstünde teşvik... Devlet diyor ki; yeter ki gel sen ciddi bir yatırım yap, öngörülen kriterleri yerine getir, arsan da benden, yapacağın bina da...
90 kişinin başvuruda bulunduğu bildiriyor.
Bu, hiç de azımsanmayacak bir rakamdır. Fakat bu 90 başvurunun içeriği de önemlidir.
Misal; üretim her hangi bir alanda üretim yapacak bir yatırımcı ile depo kurmak isteyen aynı çerçevede ele alınmamalıdır. Çünkü organize sanayi istihdam ve üretime dönük işlerin yapıldığı yerin adıdır.
Birinci organize sanayide "katkı payı" adı altında yatırımcıdan yüksek miktarlarda bedel talep edildiği için bir çok işadamı tercihini başka şehirlerden yana kullandı. Bu çarpık durumu defalarca dile getirmemize rağmen değişen bir şey olmadı.
Aynı hata burada da tekrarlanırsa kimse kusura bakmasın ama o 90 yatırımcının yarıdan çoğu fikrini değiştirir.
Yatırımcıyı yolunacak kaz olarak gören anlayışın yerine, yatırımcıya hizmet sunan bir anlayışın hakim olması gerekiyor.
Erzurum, bir Kocaeli yahut da Konya değil ki, kardeşim yüzlerce yatırımcı sırada bekliyor, diyesiniz.
Yatırımcıya postun kıllarını saydırmak yerine, yardımcı olmak görevimiz olmalıdır.
Bu şehirde yatırımcıya, hırsız muamelesi yapan bir bürokrasi anlayışı hakimdi. Şu son bir kaç yılda durum nedir bilmiyorum; ama öncesinde insanların kovulduğunu gözlerimizle gördük.
Traktör fabrikası, boru fabrikası ve elektrik aksamı fabrikası gibi alanında çok büyük üç yatırım; vaktiyle eyyamcı bazı yöneticilerin hatası yüzünden başka şehirlere gitti.
Şimdi o yöneticilerin hiç biri burada değil. Fakat ne çıkar, yatırımlar da elimizden uçup gitti.
Bu sebeple yeni organize sanayi bölgesinde ilk adım doğru atılması gerekiyor.
İlgililerde bu hassasiyeti görüyoruz, bu da bizi umutlandırıyor.