Suret-i haktan görünmek deyiminin muhataplarına ta çocukluğumdan beri hiddet ve nefret nazarıyla bakmışımdır.
Münafıklığın bu jelatinli şekliyle insan içine çıkanlar, bırakın arkadaşlığı, selamlaşmayı bile hak etmeyen zavallılardır.
Yiğit merdane gerektir.
Özü sözü bir olmayandan konu komşuya, yetmiş mahalleye ve hatta tüm memlekete zarar ziyan gelmez mi?
Evet, geldiğini biliriz hepimiz ve böylelerine kıymet vermeyiz.
Hatta adam yerine bile koymayız.
Eskiden kız vermezdi ana babalar
dürüst olmayana, iyi olmayana, ahlaklı olmayana.
Amma velakin bu suret-i haktancılar, ahir zamanda fikirde, ruhta, mizaçta bukelemunlukta
zirve yaptılar.
Artık öyle bir hale geldik ki son zamanlarda...
Toplumsal maskeli balodayız sanki.
Çoğu yüzde bir maske.
Çoğu kişide yedek, muvakkat bir karakter.
Kullan at ahlak.
Her ahvale uyumlu huy.
***
Bu saydıklarımda rahmani hususiyetlerden iz yok, değil mi?
Şeytani vasıfları sayıp döktüm, haklısınız.
Münafıklık libası giyinmiş suret-i haktancılarda hakim unsur şeytaniliktir.
Fakir, Franz Kafka'nın 'Mavi Oktav Defterleri' adlı kitabını ilk okuduğumda bazı bölümlerin altını çizmiş ve o cümlelerden mülhem bir kavram üretmişim:
"Ayartıcı şeytanî iyilik..."
***
Bakın cins kafa Kafka ne diyor:
***
Şeytani Olan, İyi'nin suretine bürünür bazen, hatta bütünüyle onun vücuduna yerleştirir kendisini. Eğer bu gerçek bana gizli kalırsa, hiç kuşkusuz yenik düşerim, çünkü böyle bir İyi, gerçek İyi'den daha ayartıcıdır.
***
Yaaa işte böyle.
Şeytani olan, iyinin suretine bürünüyormuş.
Şeddeli takiyye durumu.
Gözümüze iyi görünüyormuş.
Hatta bu şeytani olan, bütünüyle iyinin vücuduna yerleşiyormuş.
Aman Allah'ım!
Bu hakikati göremezsek...
Yenik düşmemiz mukaddermiş.
Neymiş:
Böyle ikna kudretli şeytanî iyi, gerçek İyi'den daha ayartıcıymış.
***
Yabancı değiliz biz bu tabloya.
Allahla, kitapla, peygamberle, sahabeyle aldatanlar böyle aldatmış milyonları.
Böyle düşmüşler, düşenler tuzağa.
Böyle savrulmuşlar haktan, hakikatten uzağa.
Yazık, çok yazık.
