Bu bahar, Erzurum'un kalkınma için başlattığı mücadelenin miladı olsun
"İki el bir baş içindir" demiş, atalarımız...
Akif de, sanki bizim bugün ki halimize bakarak tâ yıllar önce şöyle haykırmış, sanki de
halimize tercüman olarak: " Eller de senin, baş da."
Üzerine en çok şiir yazılan üç şehirden biri olan ey kutlu belde...
Erzurum'u şu'cu veya bu'cunun oyuncağı haline getirmek isteyen tiranlara ve o tiranların
palyoçolarına inat öyle bir sıçrama yap ki, herkes bu şehrin ağaç kovuğundan çıkmadığını görsün...
30 yıl öncesine kadar kalkınmış on büyük kent içerisindeyken, bugün nüfus, sermaye ve yetişmiş insan göçü nedeniyle çok gerilere düşen Erzurum, yeniden tarihi bir fırsat yakaladı.
Bu seferberliğin adı da kalkınma olsun
Şayet bu fırsatı iyi değerlendirebilirsek Erzurum, gecikmeli de olsa tekrar eski ligine dönebilir.
Örneğin lojistik köy, müzepark, kentsel dönüşüm, ikinci organize sanayi, hipodrom, hızlı tren, çevrim santrali, hayvancılık alanında atılan adımlar, sağlık-eğitim yatırımları ve kış sporları-kış turizmi için yapılan planlamalar...
İşte bu projeler, Erzurum'u yeniden ayağa kaldırabilecek çapta işlerdir. Bütün mesele,
üzerimizdeki ölü toprağını silkip atmak ve top yekun kalkınma seferberliği ilân etmektir.
Bunca düşmanlık ve ihanete rağmen Türkiye koşar adım ilerliyor
Kimi dış odakların genelde ülkemiz üzerine, özelde de Erzurum'a münhasır besledikleri kirli emelleri artık sır değil. PKK ve paralel yapı, o kirli ve kalleş emellerin yalnızca bir ikisi; daha ne düşmanlıklar var...Çok şükür ki Türkiye, o büyük oyunu gördü ve kurulan tuzakları tek tek saptadı. Bugün Türk devleti, birden çok cephede olağanüstü bir mücadele veriyor ve girdiği her çatışmadan başarıyla çıkıyor. Bunca düşman ve içimizdeki haine rağmen kalkınma yolunda devrim üstüne devrim yapan ülkemiz, "Büyük Türkiye" yolunda kararlı adımlarla ilerliyor.
Erzurum bu fotoğraf karesinin dışında kalamaz
İnsanlığın son kalesi Türkiye, kalkınma uğruna çıktığı bu yolda, elbette ki Edirne'den Ardahan'a uzanan müreffeh bir ülke portresi çiziyor. Nasıl ki hemen hemen her il'e bir üniversite ve havaalanları kurmayı başardıysa bu ülke, en geri kalmış illerde bile milli gelirin fert başına en az 20 bin dolar seviyesine ulaşmasını da sağlayacaktır. İşte bu kapsamda Erzurum da payına düşeni almalı ve bir zamanlar bugünün en gelişmiş illeri arasında sayıldığı günlere yeniden kavuşmalıdır. Bunun için önce hamasetten uzak ve de gündelik politika dilinden arınmış bir yol haritamızolmalı... Batılı bir düşünür, "Türkleri çıkarırsanız eğer, geriye dünya tarihi diye bir şey kalmaz" demiş. Erzurum da, bu ülke için böyledir.